Fotoğraflar: EMRE YUNUSOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Nisan 27, 2019 08:30
Saçlarının renginden dolayı ona ‘Yeni Elçin Sangu’ deniyor. Ekranın yükselen yeni değerlerinden biri olarak gösteriliyor. Kanal D’nin yeni dizisi ‘Leke’nin başrol oyuncusu Melis Sezen’le buluştuk. Ülkede kadın olmayı, hayatını ve projesini konuştuk.
Diziniz ‘Leke’ ne anlatıyor?
- Genç bir kadının kendi ayakları üzerinde durma hikâyesi.
Dizinin tanıtımlarında “Kadın olmak neden bu kadar zor” deniyor. Siz Türkiye’de kadın olmayı nasıl anlatırsınız?
- Evet, kadın olmak zor fakat bunu bir yer veya bir zaman dilimiyle sınırlamak doğru değil. Örneğin kadınların çok uzun zaman diliminde oy kullanma hakkı yoktu. Çünkü kadınlar duygusal varlıklar olarak düşünülüyor, mantıklı karar alamayacaklarına inanılıyordu. Kadın ve erkek eşit şartlarda değerlendirilmiyordu.
Neredeyse her gün bir taciz haberi duyuyoruz. Canlandırdığınız Yasemin karakteri de CEO yardımcısının tacizine uğruyor...
- Maalesef günümüzde çok fazla taciz olayına maruz kalıyoruz. Tacizin cinsiyeti olduğuna inanmıyorum. ‘Leke’de ise genç bir kadının iş ortamında maruz kaldığı tacizi görüyoruz. Bu sadece Yasemin’in değil, bir sürü kadının hikâyesi.
Siz fiziksel veya psikolojik tacize uğradınız mı?
- Farkında olmasak bile tacize maruz kalabiliyoruz. Örneğin siz net bir şekilde “Hayır” dediğiniz halde kötü niyetli bir ısrarcılıkla üstünüze gelen biri, psikolojik olarak taciz etmiş oluyor. Bugüne kadar fiziksel bir tacize uğramadım ama psikolojik taciz maalesef ki çok yaygın.
Karakterinizin kardeşinin ameliyatı için paraya ihtiyacı var. Uğradığı taciz sonrası susması için ona 50 bin lira teklif ediliyor. Siz nasıl bir karar verirdiniz?
- Kendin olduğun, kendi doğrularından vazgeçmediğin sürece su akar, yolunu bulur. Parayla biçilen değer yapılabilecek en büyük hakaret. Ben de o yüzden o parayı almazdım.
Dizide “Haklı olan değil güçlü olan kazanıyor” diye bir lafınız var. Sizce de öyle mi?
- Güçlü olan kazanabilir ama haklı değilse yalnızca kısa vadeli olur. İlahi adalete ve adalete çok inanıyorum. Haklı olanın hakkı, doğruluğu her zaman ortaya çıkar.
Günümüzdeki düzen ve güç dengesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Kadına biçilen rollerden bahsetmek istiyorum. Bu roller kadınlara bir görev olarak saptanıyor. Örneğin kadının ev içi emeği. Evin içindeki iş maalesef ki, kadının yapması gereken bir görev olarak görülebiliyor. Maalesef ki hâlâ kadının değeri yalnızca belli kalıplar içinde değerlendirilebiliyor.
Mesela?
- Örneğin doğurgan olup olmaması. Başka bir örnek insan olmaktan gelen haklar; örneğin eğitim hakkı... Maalesef hâlâ birçok genç kadın o hakka sahip olabilmek için mücadele vermek zorunda kalabiliyor. Bunlar sadece bir-iki örnek. Yapılması gereken, cinsiyet hakkında değil, insan olmak hakkında konuşmak. Son zamanlarda susmayarak herkesin çok daha bilinçlendiğine inanıyorum.
Kadın hakları dışında Türkiye’ye dair nelerle ilgili dertleriniz var?
- Hayvanlara yapılan en ufak kötü bir muameleyi hiçbir şekilde kabul edemiyorum. Bu, hasta ruhlu olmaktan başka bir şey değil. Sevmeyi unutmayalım. Her şey sevmekle başlıyor.
Halit Ergenç’le oynamayı çok isterim
Hangi özelliğiniz hayatınıza yeni girenleri şaşırtır?
- Sekiz numara miyop olduğum.
Sizce herkes hayatı boyunca bir kere ne yapmalı?
- Gerçekten korktuğu bir şeyi. O korkuyla yüzleşince ve o korkunun bir etkisi kalmadığında bambaşka bir şey çıkabilir ortaya.
İzlemekten sıkılmadığınız film?
- ‘A Star is Born’. Bradley Cooper’a zaten çok hayranım, yönetmenliğiyle birlikte tekrar hayran kaldım.
Çalışmak için hayalinizi kurduğunuz oyuncu ve yönetmen?
- Tim Burton, Tim Burton, Tim Burton! Bir de Halit Ergenç’le oynamayı çok isterim. Çok hayran olduğum, inanılmaz bir oyuncu.
En son ne okudunuz, ne dinlediniz?
- En son Stefan Zweig’Dan ‘Satranç’ı okudum. Sia’dan ‘Angel by the Wings’i dinledim.
İşaret dili kullanmayı evrenden çağırdım, bana geldi Dizide işaret dili kullanıyorsunuz. Öğrenmesi zor muydu? - İşaret dili zaten öğrenmek istediğim bir dildi. Bu dizi için görüşmeden önce okulda işaret diliniN seçmeli ders olarak açıldığını görmüştüm. Bu şekilde bir dönem okulda işaret dili dersi aldım.
Neler kattı bu dili öğrenmek size?- İşaret diliyle kocaman bir dünyanın içine giriyorsun. Sessiz sandığın o dünyanın aslında ne kadar renkli olduğunu görüyorsun. Aslında aynı yabancı dil öğrenmek gibi, sürekli pratik yapman gerekiyor ve kullanmadığın zaman unutuyorsun. ‘Leke’ için görüşmeye çağrıldığımda yapım şirketinin TİMS&B olması beni heyecanlandırdı. Sonra karakteri anlattıklarında Yasemin’e hayran kaldım. İşaret dili kullanmayı evrenden çağırdım ve bana geldi.
Bu dizide saç renginizi değiştirdiniz. Saçlarınızın renginden dolayı size ‘Yeni Elçin Sangu’ diyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz? - Daha önce saçlarımı hiç boyatmamıştım, uğurlu geldiğine inanıyorum. Elçin Sangu’ya da sanırım saç renginden dolayı benzetmişler. Ne mutlu, kendisini çok beğenirim.
İsminizi Google’da aratınca “Melis Sezen estetik”, “Melis Sezen burun ameliyatı” çıkıyor. Estetiğiniz var mı?- Hayır, hiç estetiğim yok.
Âşık olunca şapşik oluyorum Dizide büyük yanlış anlaşılmalarla başlayan adeta imkânsız bir aşk hikÂyesi anlatılıyor. Sizce aşkta imkânsızlık var mıdır? - Aşktan çok sevgiye inanıyorum. Gerçek sevginin olduğu yerde imkânsızlık yoktur.
Siz zor bir aşkla karşılaşsanız...- Gerçekten hissettiğim bir şeyin asla peşini bırakmam.
Aşk sizi nasıl etkiler? - Zaten kıpır kıpırım ama bir de üstüne şapşik oluyorum biraz.
En önemli olan şey kendim olmakİstanbul’da doğdunuz biliyoruz. Ama geçmişe dair hakkınızda çok bilgi yok.- Silivriliyim. 22 yaşındayım. Benden dört yaş küçük bir erkek kardeşim var. Ailem ticaret ile uğraşıyor.
Oyunculuk çocukluk hayalimdi” klişesi sizin hikâyenizin de başlangıç noktası mı? - Eveeetttt!! Gerçekten oyunculuk çocukluk hayalim.
Koç Üniversitesi’nde Medya ve Görsel Sanatlar Bölümü’nde okuyorsunuz. Neden oyunculuk değil o halde?- Medya ve Görsel Sanatlar, iletişim sektörüne dair her şeyi kapsıyor. Ben
film, senaryo, yönetmenlik, sinematografi gibi bir sürü ders alabiliyorum.
Bir gün kırmızı halı, ertesi gün okul... Zor olmuyor mu?- Üçüncü sınıfın ikinci dönemindeyim. Ama üstten de dersler almıştım, bitirmem için bir buçuk dönemim kaldı.
Evet zor oluyor fakat sektörden bağımsız bir bölüm okumadığım için hocalarımın da anlayışla karşıladığı durumlar olabiliyor. Ben de ikisini bir arada götürmeye çalışıyorum.
Her geçen gün yeni oyuncularla karşılaşıyoruz. Nedir sizin farkınız?- Benim için en önemli olan şey kendim olmak, her zaman kendimi daha çok geliştirebilmek, hep kendi sınırlarımı zorlamak. Bazen kendinizden neler çıkarabileceğinizi siz bile bilemezsiniz.
Lekelenmemek uğruna verilen savaş Canlandırdığım Yasemin karakteri hukuk okuyan, bir yandan da çalışan genç bir kadın. Bütün dünyası işitme engelli kardeşi Murat. En büyük hayalleri birbirlerine şarkı söyleyebilmek. Bu iki kardeşin dünyasının yanında, genç bir kadının verdiği hayat mücadelesini ve hiç beklemediği anda karşısına çıkan güçlü bir aşkı görüyoruz. Her ne olursa olsun lekelenmemek uğruna verilen bir savaşı izliyoruz.
Melis Sezen’in başrolünde oynadığı ‘Leke’ salı 20.00’de Kanal D’de.