Güncelleme Tarihi:
En yüksek ses’ anlamına gelen adının aksine sessiz sedasız yayına başlayan ‘The Loudest Voice’, araştırmacı gazeteci Gabriel Sherman’ın aynı adlı kitabından uyarlanmış ve medya danışmanı, kanal yöneticisi Roger Ailes’ın hayatının son dönemine odaklanıyor. Ailes, yanlı, yalan haberciliğiyle meşhur Fox News kanalıyla birlikte ABD’nin medya ve siyaset zeminini tamamen değiştiren isim olarak anılıyor. 2016’da cinsel taciz suçlamasıyla hakkında açılan davalardan sonra kanaldaki görevini bırakıyor, 2017’de de ölüyor. Kendini ‘sağcı, paranoyak, şişman’ olarak tanımlayan Ailes’ı herhalde her gün saatlerce makyaj odasından çıkamayan bir Russell Crowe canlandırıyor. Crowe’luğunun tek işareti gözleri. Kadroda Naomi Watts, Sienna Miller, Seth MacFarlane de var.
ABD’de henüz iki haber kanalı, CNN ve MSNBC söz konusu. Ailes yeni kanal Fox News’la ilgili çalışmalara hırsla başlıyor, bir yıl olarak belirlenen hazırlık dönemi altı aya çekiliyor ve bir gece sabaha karşı 4’te Ailes bütün yöneticileri masa başına topluyor. Herkesin nasibini aldığı müthiş bir fırça seansından sonra Ailes tarihi konuşmasını yapıyor, ekibine son 50 yıldır ülkede haber gündemini seçkinci liberallere oynayan solun belirlediğini hatırlattıktan sonra, “Biz CNN’i, MSNBC’yi, CNBC’yi yeneceksek birbirimize ve görevimize karşı bir sadakat bağımız olmalı” diyor. “Görevimiz, unutulmuş Amerikalılara seslerinin demokrasimizde duyulacağı düşüncesini satmak. Onlara dünyayı gerçekte olduğu haliyle ve onların görmek istediği haliyle göstereceğiz. Ne olacak biliyor musunuz? Mevcut gündeme meydan okuyup ‘en yükses ses’ olacağız! Bu ülkeye dengeyi ve adaleti geri getireceğiz.” Denge ve adalet kısmını olmasa da dediğini yapıyor gerçekten. İşte toplam yedi bölüm boyunca Ailes’ın iş ve özel hayatının yanı sıra medyayla siyasetin zeminini nasıl değiştirdiğini izleyeceğiz ‘The Loudest Voice’ta.
İzlenirliği hayli yüksek
Kitaba sadık olmayan bir uyarlama olduğu söylense de politik doğruculukla uzak yakın ilgisi olmayan, bu tacizci karakterin izlenirliğinin hayli yüksek olduğunu belirtmeliyim. Yabancı basında okuduğum yazılardan aklımda kalan şu yorumu da eklemeden geçmeyeyim: “Artık hak ihlallerinin her türlüsüne alışmış olsak da ‘The Loudest Voice’ hâlâ şaşırtmayı başarıyor. Ama en önemlisi, Ailes özel hayatında paçayı kurtarmış olsa bile, gerçek hayatta bu davranışlarının tolere edilmiş ve hatta desteklenmiş olması. Son 20 yıldır ülkenin yarısının politikasını bu adam belirliyorsa eğer, şu an vardığımız yere şaşırabilir miyiz?” (İkinci bölüm salı günü 22.00’de beIN Connect Series Drama kanalında. Birinci bölüm beIn Connect uygulamasında, ayrıca cumartesi Drama kanalında 23.00’te, pazar 15.00’te, salı günü 11.00 ve 17.00’de yine Drama kanalında.)
Kaçırdığınız
diziler köşesi
Parayı elde tutan yüzde 1’in dertleri bizimkilerden farklı mı? Rupert Murdoch dedik, medya dedik, o halde geçen sezonun en iyi dizilerinden biri olan, sezon finalinden sonra kulaktan kulağa kampanyasıyla izleyici sayısını katlayan ‘Succession’ı izlememekle ne çok şey kaçırdığınızı tekrar hatırlatalım. Kabaca ‘intikal’ olarak çevirebileceğimiz ‘Succession’da bir medya imparatorluğunun sahibiyle çocuklarının ‘Game of Thrones’u tatlı tatlı yâd ettiren iktidar savaşı var, hatta esas konu medyanın işleyişinden çok aile içi ilişkiler.
Dizinin yaratıcısı Jesse Armstrong, ‘Black Mirror’, ‘Veep’ gibi dizilerin, ‘In the Loop’ / ‘Kısırdöngü’ filminin senaryo yazarlarından. 10 yıl kadar önce Murdoch ailesiyle ilgili bir senaryo yazmış. Filme dönüşmeyen senaryo bir yerlerde dururken, ‘The Jinx’ (Netflix’te var) isimli gerçek suç belgeselini izleyen Armstrong çok zenginlerin belaları nasıl savuşturduğu üzerine de düşünmeye başlamış. Dizideki aile Murdoch ailesinin tıpkısının aynısı olmasa da ‘Succession’ın ortaya çıkışı böyle. Dizinin en büyük özelliği, tek bir karakterin bile sevilesi olmaması. Fakat ilginçtir ki bu birbirinden itici karakterler bir arada son yılların en iyi kadrolarından birini oluşturuyor. Ağustos ayında yeni sezonuyla ekranda olacak diziyi izleyin, pişman olmayacaksınız. (beIN Connect uygulamasında var.)