Güncelleme Tarihi:
Maske taktığımızda alıp verdiğimiz soluk buharlaşma nedeniyle deri ısısında ve neminde artışa neden oluyor, böylece derideki mikroorganizmaların miktar ve dengesi bozuluyor... Ayrıca konuşma sırasındaki hareketlerle oluşan sürtünme de sorunlara neden olabiliyor. Aynı maskenin tekrar tekrar kullanılması bu sorunları arttıyor. Tetiklenen hastalıkların başında akne, rozasea ve yağlı egzema geliyor. Herkesin yaşayabileceği bu tip cilt sorunları için neler yapabileceğimizi işin uzmanına sorduk.
ÇOK YOĞUN, KAPATICI MAKYAJ YAPMAYIN
Dermatolog Prof. Dr. Özlem Dicle
Maske nedeniyle oluşan sivilceler ‘maskne’ olarak adlandırılıyor. Bunlar maskenin örttüğü alanlarda meydana geliyor. Sürekli aynı maskenin kullanılması, cilt temizliğine dikkat edilmemesi, maske altına yoğun kapatıcı makyaj ürünlerinin kullanılması ve maskenin yarattığı sürtünme bunların temel nedenleri.
Gül hastalığına neden olabilir
Maskne gelişen kişiler daha dikkatli davranmalı, tek kullanımlık maskeleri sık sık değiştirmeli. Kumaş maskeler sık sık yıkanmalı. Yüz hijyeni de daha önemli bir hal alıyor. Yıkama sonrasında su bazlı nemlendiriciler kullanılmalı.
Uzun süre maske takılacaksa maskenin kapattığı alanlara makyaj yapılmamalı ya da hafif, kapatıcı etkisi yoğun olmayan ve yine su bazlı makyaj ürünleri tercih edilmeli.
Rozasea (gül hastalığı) yüze yerleşen bir cilt hastalığıdır. Akneye göre daha ileri yaşlarda gözlenir. Yüzde, yanaklarda, burun sırtında oluşan kızarıklıklar ve kabarıklıklarla ortaya çıkar. Temel sorun derinin yüzeyel damarlarının artmasıdır. Uzun süreli maske kullanımı deride ısı artışı ve mikrobiyal floranın değişimine sebep olacağından rozasea hastalarında hem kızarıklığın hem de sivilcelerin arttığı görülüyor. Yağlı egzama da maske kullanımına bağlı olarak gelişebilir. Maskenin örttüğü alanlarda kızarıklık ve yağlı, sarımsı kepeklenmeler ortaya çıkar. İkisi için de çözüm, günlük cilt bakımıdır.
Maskenin cilde olumsuz etkileri ilk önce COVID-19 salgınına karşı, ön saflarda mücadele eden ve uzun süre cilde sıkı oturan N95 maskeleri kullanmak zorunda kalan sağlık çalışanlarında gözlendi. Zamanla düzelen renk değişiklikleri bunlardan biri...
Buna ek olarak doğrudan maskenin temasıyla ilişkili alerjik reaksiyonlar da gözleniyor. Bu reaksiyonlar günlük maske kısa süreli kullanıldığında yüzde 2 civarındayken altı saati aşan kullanımlarda yüzde 10’lara varıyor. Bu durumda maskenin malzemesinin gözden geçirilmesi, dermatit bulgularının gerekli tıbbi kremlerle tedavisi genellikle sorunun çözümlenmesinde yeterli oluyor. Maske seçiminde de CE sertifikası olanlar tercih edilmeli.
KENDİ KÜRÜNÜZÜ UYGULAYIN!
Suna Dumankaya’dan...
ONARICI KREM
◊ 1 havuç
◊ 2 çorba kaşığı hindistancevizi yağı
◊ 1 çorba kaşığı karite yağı
Havucu rendeleyip rengi dönene kadar hindistancevizi yağı ve karite yağıyla kavurun. İnce bir süzgeçten süzün. Bir krem kutusuna doldurup serin bir yerde bekletin. Her gün uygulayabilirsiniz.
NEM VEREN SERUM
◊ 1 limon
◊ 1 dal taze aloe vera
◊ 2 adet E vitamini ampulü
◊ 1 çay kaşığı bal
◊ 1 çay kaşığı üzüm çekirdeği yağı
Limon kabuğunu rendeleyip diğer malzemelerle birlikte robottan geçirin. Küçük bir cam şişeye koyup akşamları cildinize sürün.
RAHATLATAN YÜZ SPREYİ
◊ 1 tatlı kaşığı aloe vera jeli
◊ 1 şişe maden suyu
◊ 10 damla lavanta veya yasemin yağı
◊ 1 tatlı kaşığı badem yağı
◊ 1 çay kaşığı bal
Tüm malzemeleri karıştırıp spreyli şişeye koyun. Her gün cildinize üç kez sıkabilirsiniz.
DEZENFEKTANLAR ELLERDE KURULUĞA YOL AÇIYOR
Bu dönem hepimiz ellerimizi sık yıkamak ve dezenfektan kullanmak zorunda kaldık. Ellerin sık yıkanması deri kuruluğuna ve buna bağlı dermatite yol açarken dezenfektanlar içeriklerindeki kimyasallar nedeniyle tahrişlere ve hatta alerjik el egzemalarına neden olabilir. Bu gibi durumları engellemek için elleri gün içerisinde nemlendirmek unutulmamalı.
TAHRİŞ OLAN ELLERE KREM
◊ 10 gr bademyağı
◊ 10 gr gliserin
◊ 10 gr lavanta
◊ 10 gr kokulu kolonya
◊ 1 limon suyu
◊ 1 çorba kaşığı bebe pudrası
Malzemeleri cam şişeye koyup çalkalamanız yeterli.