Konuşarak ifade edemediklerimi yazarak anlatabiliyorum

Müziğe ilginiz nasıl başladı?
- Çok küçük yaşlardayken sürekli müzik marketine gider, kaset doldurturdum. Geri sara sara şarkıları ezberlemeye çalışırdım. Bir de anneannemle izlediğim Türk filmlerindeki şarkıları söylemeye çalışırdım. Çok özlem duyduğum bu günler benim müzikle macerama ait ilk anılarım. Annem lisede güzel sanatlar okumamı çok istediği için beni gitar kursuna yazdırmıştı. Gitarla başlayan bu süreç akabinde Güzel Sanatlar Lisesi’ni kazanıp İTÜ Devlet Konservatuvarı’yla devam eden büyük bir yolculuğa dönüştü.
Hislerimi özgür bırakabildim
 Yeni şarkınız ‘Kum’un sözü ve bestesi size ait. Şarkınızın hikâyesini sizden dinleyelim...
- Eren Erdol’la çıkardığımız tüm parçaların söz ve besteleri bana ait. Seneler önce ‘Outsider’la başlayan bu süreçte konuşarak ifade edemediğim şeyleri yazarak anlatabildiğimi fark ettim. Tüm parçalar birer hikâye ya da bir araya geldikleri zaman bir hikâye anlatıyorlar. Benim için bir içsel yolculuk diyebilirim. Bu şarkılar, nefes almayı unuttuğumda bana nefes almayı hatırlattı. ‘Kum’ da bunu en fark ettiren şarkı oldu. Bu sayede hislerimi özgür bırakabildim.

 “Yangınlar büyür, büyür / Sessizce susar gömülür / Sus akar bugün” sözlerini hangi ruh hali yazdırdı?
- İnsanın nelere kadir olduğunu çok iyi bildiği ama yüzleşmekten korktuğu bir tarafı vardır. “Bir ben vardır, benden içeri” gibi. İşte o tarafla kafanın içinde baş başa kaldığında, sana mı ait yoksa içindeki o tarafa mı ait olduğunu bilmediğin, sorgulamaktan çekindiğin ve sonunda sessizliğin hâkim olduğu anlar vardır. Tam da bu işte.
 Müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
- Dinamik ve yenilikçi... Benim için bir yolculuk bu. Dolayısıyla keşfettikçe gelişiyor. Beni yansıtan şarkıları kendi şarkılarımdan seçmem gerekirse ‘Hiç Olmuşsun’ yani başlangıcım ve ‘Kum’ yani devam etme gücüm diyebilirim.
 Son dönemde pek çok bağımsız müzisyenle tanıştık. ‘Yeni dalga’ müzisyenlerin sizce farkı ne?
- Yeni gelen müzisyenlerin hemen hepsi harika işler çıkarıyor. Bugün müzik adına bir şeyler üretmek için eskiden olduğu gibi büyük stüdyolara ve bütçelere gerek yok. ‘Bedroom producer’ yani evinde, kendi imkânlarıyla müzik yapan ve bunu kısaçalar ya da albüm seviyesine taşıyan pek çok değerli müzisyen var. Bu harika insanların ve güzel işlerinin sayısı her geçen gün artacaktır diye tahmin ediyorum.
 Mon Design isminde bir tasarım markanız da var. Dekorasyon ve iç tasarım, hayatınızın neresinde?
- Görsel anlamda tatmin olduğumda bu bana pozitif olarak yansıyor. Her alanın ruhu olduğunu ve birbirlerinden beslendiklerini düşünüyorum.
Bugün müzik adına bir şeyler üretmek için eskiden olduğu gibi büyük stüdyolara ve bütçelere gerek yok. ‘Bedroom producer’ yani evinde, kendi imkânlarıyla müzik yapan ve bunu kısaçalar ya da albüm seviyesine taşıyan pek çok değerli müzisyen var. Bu harika insanların sayısı her geçen gün artacaktır.