Kitabevlerinde çalışanlara en sık duydukları soruyu bir de biz sorduk: ‘Bana hangi kitabı önerirsiniz?’

Güncelleme Tarihi:

Kitabevlerinde çalışanlara en sık duydukları soruyu bir de biz sorduk: ‘Bana hangi kitabı önerirsiniz’
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 17, 2024 07:00

Klasik, çağdaş, tasavvuf, fantastik, polisiye... Yerli ya da yabancı edebiyat... Herkesin gözdesi farklı. Halen tatilinizde, izninizde şöyle bir uzanıp kitap okumayı hayal ediyorsanız işin ‘en içindeki’ insanların, İstiklal Caddesi’ndeki kitabevlerinin deneyimli satış danışmanlarının favori kitaplarına bir göz atın.

Haberin Devamı

İstanbul’un çekim merkezi olarak bilinen İstiklal Caddesi sadece alışveriş ve eğlence hayatıyla değil, aynı zamanda kitapçılarıyla da ünlü. İstiklal’in farklı noktalarında ayakta durmaya çalışan birçok kitabevinde okurların merakını gidermek için görev yapan donanımlı kitap satış elemanı çalışıyor. Onların önerileri kitap okuma listelerimize ilham kaynağı olsun dedik...

‘Kâinatı sorgulama konusunda çok iyi’
Emre Dirice, İnsan Kitap

Tasavvuf, felsefe türünde kitapların
yanı sıra klasikleri okumayı seviyorum.
‘İnsanın Dört Zindanı’ (Ali Şeriati): İnsanın kendi içsel sorgulamaları... Kâinatı sorgulama konusunda çok iyi bir kitap. Özellikle dili de çok akıcıdır.
‘Faust’ (Johann Wolfgang von Goethe): Felsefe ve inanç konularını çok iyi harmanlayarak anlatan bir eser.
‘Böyle Buyurdu Zerdüşt’ (Friedrich Nietzsche): Konu olarak diğer önerilerimden farklı gibi gözükse de insanın sorgulamalarına; neden doğduk, neden dünyadayız gibi konulara eğiliyor.

Yaz kitabı

Haberin Devamı

‘Kün’ (Sezgin Kaymaz): Fantastik bir roman. Kendi hayatıyla rüya âlemi birbirine giren bir adamı mizahi bir dille anlatıyor. Akıcı bir anlatımı var.

Kitabevlerinde çalışanlara en sık duydukları soruyu bir de biz sorduk: ‘Bana hangi kitabı önerirsiniz’

‘Macera, mağaracılık, dağcılık, suikast...’
Gürsel Caniklioğlu, Ada Kitabevi

‘Hepsi Hikâye’, ‘Âşıklar Bayramı’, ‘Babamın Bağlaması’ (Kemal Varol): Bir üçleme serisi. ‘Âşıklar Bayramı’na film çektiler, Kıvanç Tatlıtuğ oynadı. Kemal Varol şair kökenli bir yazar. Eskiden çok güzel şiir yazardı, sonra edebiyata döndü.

‘Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz’ (Melisa Kesmez): Son dönem okuduğum kitaplardan. Melisa Kesmez’in öykülerinin kurgusu iyi. Türkçeye hâkim, iyi bir yazar.

‘Şibumi’ (Trevenian): Kitap meraklılarına her zaman önerdiğim kitaplardan. Çok güzel bir kitaptır. Macera, mağaracılık, dağcılık, suikast var. İnsanların hoşuna gidecek bir hızla akıyor kitap. Akıcı olduğu için ben hep onu öneririm.

‘Yüzyıllık Yalnızlık’ (Gabriel García Márquez): Son yüzyılın yazılmış en iyi kitabı budur.

Yaz kitabı

Haberin Devamı

‘Beni Gözünüzde Büyütmeyin’ (Gürse Birsel): Yeni çıktı. Çıtır, çerez, hoşuna gider insanların. Okurken eğlenirler.

Kitabevlerinde çalışanlara en sık duydukları soruyu bir de biz sorduk: ‘Bana hangi kitabı önerirsiniz’

‘Artık bütün Nobel’ler boşa veriliyor’
Sedat Barkın, Mephisto

Genelde yabancı edebiyat okuyorum. Klasiklerin çoğunu okudum. Biraz zor ve karmaşık, bilinç akışının olduğu metinler okumayı seviyorum. Saymadım hiç ama bugüne kadar tahmini 3 binden fazla kitap okumuşumdur.
‘Şeytan Tangosu’ (László Krasznahorkai): Macar bir yazar, 1985 yılı civarında yazılan bir metin. Hep şey derim: O metin yazıldığı günden itibaren bütün Nobel’ler boşa veriliyor. Nobel komitesi o kitabı alıp okuyacaktı ve 1986’da ödülü verecekti.

Haberin Devamı

Çok güçlü bir anlatım. Béla Tarr’ın yaptığı filmi de var.

‘2666’ (Roberto Bolaño):

Benim için 21’inci yüzyılın en iyi kitabı. Kesinlikle öneririm. 2003 yılında 50 yaşında ölen bir yazar. Kitabın zaten basıldığını görmüyor. 93-97 yılları arasında Meksika-Amerika sınırında öldürülen 1.000’e yakın kadın üzerinden 5 kitaplık bir hikâye kuruyor.

‘Ördekler’ (Lucy Ellmann): Kadın edebiyatından çok yeni bir metin. 2019’da yazılmış. Man Booker adayı olmuş ama alamamış. Bence bu çağın en önemli kitaplarından biri. Bütün kitap tek bir cümleden oluşuyor. Turta yaparken konuşuyor. Bu çağda dünyada ve Amerika’da yaşanan bütün sorunları, ekolojik felaket, okullardaki şiddet, ırkçılık, çevre kirliliği, ne ararsanız bütün metinde bilinç akışı şeklinde kendi kaygılarıyla birlikte anlatıyor. Çünkü üç tane çocuğu var. Onların geleceğinden de kaygı duyuyor bir yandan.

Haberin Devamı

Yaz kitabı

‘10 Buçuk Bölümde Dünya Tarihi’ (Julian Barnes): Çok severek okuduğum bir kitaptı. Her zaman okunabilecek, akıcı, güzel ve nitelikli bir metindir.

Kitabevlerinde çalışanlara en sık duydukları soruyu bir de biz sorduk: ‘Bana hangi kitabı önerirsiniz’

‘Kendimden çok şey buldum, bana çok şey katmıştı’
Zeynep Kaplan, Kırmızı Kedi

Küçük yaştan başladım ben okumaya, çok severim. Edebiyat bölümü mezunuyum. Roman ve öykü kitapları okurum. Favori yazarlarım Jerzy Kosinski, Latife Tekin, Mine Söğüt...

‘Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer’ (Laurent Gounelle): Psikolojiyi seviyorum, ilgi duyduğum bir alan. Hikâyeleştirilmiş bir anlatımı var. Kitap psikolojik rahatsızlıklar üzerine olduğu için beni çok çekmişti.
Kendimden çok şey bulmuştum kitapta, bana da çok şey katmıştı.

Haberin Devamı

‘Deli Kadın Hikâyeleri’ (Mine Söğüt):

21 tane deli kadının delirme öykülerini anlatıyor. Aslında çok da iç açıcı değil. Çünkü hepsinin ayrı ayrı acı öyküleri var. Hayatın içinden olduğu için bir yandan ilgimi çok çekmişti. Gerçekten çok güzel bir kitap. Etkileyici hikâyeleri var.

‘Boyalı Kuş’ (Jerzy Kosinski): Yazarın kendi hayatı, kendi çocukluğundan bahsetmiş olması beni etkiledi. İnanılmaz derecede dramatik. ‘Artık nereye kadar böyle gidecek’ dediğim bir kitaptı. Kendi kariyeri de bir o kadar şaşırtıcı bir boyuta geliyor ve okuduğumda çok sevinmiştim açıkçası.

Yaz kitabı

‘Bu Hikâye Senden Uzun Osman’ (Aylin Balboa): Gerçekten çok tatlı. Hiç bırakmak istemiyorsunuz elinizden. Çünkü mizah seviyesi olan, çıtır, çerez, tam bir yaz kitabı.

Kitabevlerinde çalışanlara en sık duydukları soruyu bir de biz sorduk: ‘Bana hangi kitabı önerirsiniz’

‘Aynı anda birkaç karakterin bilinç akışı...’
Zafer Durmuş, Yapı Kredi Yayınları

Genellikle içerisinde kültür varlıkları barındıran ve çocuk psikolojisi üzerine yazılan kitapları çok severek okuyorum. Belirli bir kültür fragmanı olan ya da tarihi bir geçmişe dayanan kitapları okumayı tercih ediyorum.
‘Beni Asla Bırakma’ (Kazuo Ishiguro): Bilimkurgu temelli ilerleyen ama duygusal bağlamda iyi olduğunu düşündüğüm bir eser. Keza ölmeden önce okumanız gereken kitaplardan biridir.

‘Ama Fareler Uyurlar Geceleyin’

(Wolfgang Borchert): Kitap İkinci Dünya Savaşı temellidir. Yazar savaştan sonra sadece iki yıl içerisinde yazıyor. Üç öykü bir arada. Özellikle dilsel olarak ve duygu bağlamında güzel kısa öyküleri var.
‘Dağlardan Duyur Onu’ (James Bald-win): Yazar Amerikan edebiyatının çok iyi seslerinden. Bu kitabı ilk defa Türkçeye aktarıldı. Kitap teknik anlamda çok iyi. Aynı anda birkaç karakterin o anki bilinç akışı üzerinden giden bir teması var.

Yaz kitabı

‘Doppler’ (Erlend Loe): Hem ekolojik bağlamda hem de irdelediği yan kahramanlar bağlamında çok iyi bir kitap. Aslında bir üçlemenin ilk kitabı. Modern toplumdaki bir bireyin sorunlarını da işliyor. Ormana kaçıp orada hayat sürmeye çalışan bir kahramanı var ve Bongo isminde bir geyikle arkadaşlık yapıyor. Takas usulü yaşıyor. Avladığı geyiklerin etlerini markete vererek kendi temel ihtiyaçlarını karşılıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!