Güncelleme Tarihi:
Kelimeler binlerce yıldır o coğrafya senin, bu topraklar benim demeden dünyayı özgürce dolaşıp durmuş. Kimi zaman gittikleri yerlerin kurallarına uyup farklı seslere bürünseler de özlerini kaybetmemişler. Yazar Mahir Ünsal Eriş yeni kitabında işte bu macerayı yaşamış sözcüklerden bazılarını Gözde Eyce’nin çizimleriyle süsleyip ‘30 Şahane Kelime’ isimli kitabında toplamış. Dillerin içindeki gizli hikâyelerin izini sürerek günlük hayatta kullandığımız sözcüklerin aslının ne olduğunu ve nereden geldiklerini anlatmış. Eriş’le yeni kitabını ve dilin zenginliğine duyduğu bu bitmek bilmeyen tutkuyu konuştuk.
Mahir Ünsal Eriş “Merhaba Türkçeye Arapçadan gelmiş kelimelerden biridir. ‘Yerin rahat olsun’ anlamına gelir. Ne güzel bir dilek değil mi” sözleriyle başlıyor kitaba. Dillerin içindeki gizli hikâyelere duyduğu merakın çocukluk yıllarında doğduğunu söyleyen yazar, o dönemi şu sözlerle anlatıyor: “Çocukluğumdan beri kelimeler beni hep şaşırtır. Bir şeyi öğrenmeyi, bilmekten daha büyüleyici bulurum. Küçük yaşlarımdan beri kelimeleri not ettiğim defterlerim olmuştur.” 7’den 70’e herkese hitap eden kitabına alacağı kelimeleri seçerken de en çok çocukların ilgisini çekecek sözcükleri kullanmaya özen göstermiş. Epsilon Yayınevi’nden çıkan ‘30 Şahane Kelime’ aslında 30 kelimeden çok daha fazlası. Eriş’in de dediği gibi, 30 kelime değil de 30 hikâye demek daha doğru belki.
SÜRPRİZLİ BİR MACERA
Kelimelerle ilgili kitap yazma fikrinin doğuşunuysa şöyle anlatıyor Eriş: “Çocuklara dili sevmenin ne kadar eğlenceli bir uğraş olduğunu gösterecek bir kitap yazmayı epeydir düşünüyordum. Geçen yaz dilleri ve kelimeleri anlatan ‘Babil Kulesi Kitabı’nı yazdım. ‘30 Şahane Kelime’nin ana fikri de zihnimde o dönemde oluştu. Sevgili editörüm Şebnem Soral Tamer’in de teşvikiyle böyle bir işe kalkıştım. Dil benim için her zaman çok sürprizli bir macera oldu. Öğrendiğim hemen her kelimenin hikâyesine şaşırırdım. Bunlar özel bir araştırmanın sonucu elde ettiğim değil, uzun yıllar süren dil öğrenme maceram boyunca karşılaştığım hikâyeler daha çok. Yıllardır defterlerime aldığım notlardan yola çıktım.”
Eriş ayrıca kitabın bir seri olacağını söylüyor; hem çocuklar hem büyükler için ‘30 Acayip Kelime’, ‘30 Komik Kelime’ ve ‘30 Zor Kelime’ gibi başlıklarla birkaç kitap daha yazacağının haberini veriyor.
“Çocukluğumdan beri kelimeler beni hep şaşırtır. Bir şeyi öğrenmeyi, bilmekten daha büyüleyici bulurum.”
BİR SÖZCÜKTEN FAZLASI
Eriş kitabında yer verdiği sözcüklerden üçünün hikâyesini bizimle paylaştı:
◊ Mont: İkinci Dünya Savaşı’nda görevli İngiliz komutan Bernard Montgomery subaylığıyla olduğu kadar giydiği kabanıyla da meşhurmuş. Bu kaban belin biraz altına kadar uzanan ve kapüşonlu bir modelmiş. Savaş bitince bu tarza ‘Montgomery’nin kabanı’ denmiş. Türkçede ilk kez 1950’lerde görülen kelime önceleri ‘montgomeri’, sonra ‘montkemer’ ve zamanla ‘mont’ haline gelmiş.
◊ Kapuçino: ‘Cappa’ İtalyanca başlık anlamına geliyor, kappa diye okunuyor. Tıpkı bizdeki ‘-cık,-cik’ ekleri gibi İtalyancada da bu eklerden çokça var. Onlardan biri de ‘-cino’. Kapuçino yapılırken fincana önce kahve konur, üzerine de köpürtülmüş süt kreması bırakılır. Bu krema kahvenin üstünde başlık gibi durduğu için de
‘kapuçino’ yani başlıklı kahve adıyla anılır.
◊ Alfabe: Aslında Eski Yunan’dan Fransızlara, Fransızlardan da bize gelmiş bir kelime. Eski Yunan’da alfabenin ilk iki harfinin adı ‘alfa’ ve ‘beta’ydı. Bu nedenle yazı sistemlerine ‘alfabeta’ diyorlardı. Bu kelime Fransızcaya geçince biraz değişti ve ‘alfabe’ (alphabet) halini aldı. Biz de bu halini kullanıyoruz.
‘AŞK VE ÖLÜMDEN BAŞKA ANLATACAK NE VAR DÜNYADA’
Mahir Ünsal Eriş’in son romanı ‘Acaip’ ekim ayında Can Yayınları’ndan çıktı. İlk romanı ‘Gaip’ten sonra bir aşk hikâyesiyle okurunun karşısına çıkan yazar, aşk kitabı yazma motivasyonunu “Aşk ve ölümden başka anlatacak ne var dünyada” sözleriyle ifade ediyor. ‘Olduğu Kadar Güzeldik’ isimli öykü kitabıyla 2014 yılında 60’ıncı Sait Faik Hikâye Armağanı’na layık görülen Eriş’in diğer eserleri şöyle: ‘Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde’, ‘Benim Adım Feridun’, ‘Sarıyaz’, ‘Kara Yarısı’, ‘Öbürküler’, ‘Diğerleri’ ve ‘Dünya Bu Kadar’.