Karantina bitinceye kadar dans edeceğiz!

Türkiye’de yıldızının parladığı dönemde doğup büyüdüğü ülkeye döndü, Paris’e yerleşti. ‘Au Plaisir’ isminde bir restoran açtı, oyunculuğu da orada sürdürmeye başladı. Buradaki oyunculuk piyasasından ve magazinden biraz uzakta kalmışken geçen haftalarda çektiği dans videolarıyla ‘karantinanın yıldızları’ndan birine dönüştü. Fırat Çelik’i aradım. Tıpkı videolarındaki gibi yerinde duramayan biri olduğunu anlamam için bu kısa görüşmemiz bile yetti. Ekranda canlandırdığı ciddi karakterlerin aksine hafif aksanıyla daha da sempatikleşen, sıcakkanlı birini buldum karşımda.

Videolarınızın bu kadar çok ses getireceğini tahmin etmiş miydiniz?

Kesinlikle hayır! Kendimiz eğlenelim diye yaptık, bu kadarını hiç tahmin etmezdik.

Bu videoları çekmeye nasıl karar verdiniz?

Bu süreç yapmayı çok istediğim şeylere vesile oldu. Sporumu yaptım, bahçe işleriyle uğraştım. Eski fotoğraf makinemi çıkardım, YouTube’dan fotoğrafla ilgili birçok video izledim. Dans videoları da o şekilde çıktı. Yeğenim Ozan’a (Madoğlu), “Ozi gel, klip çekmeyi deneyelim. Mini mini şeyler çeker, kurgular, belki de paylaşırız” dedim. Çekerken çok eğlendik, paylaşıp güzel yorumlar alınca da çok mutlu olduk.

Dayı-yeğenin son dans videosu, söyleşiyi yayına hazırladığımız sırada sadece Fırat Çelik’in Instagram hesabından 970 bin kez izlenmişti.

EN ÖNEMLİSİ MÜZİK SEÇİMİ

Dans eğitimi almış mıydınız?

Hiç dans eğitimim yok. Yeteneğim var mı diye de hiç düşünmedim. Dans ederken ritmi hissetmeyi seviyorum. Bence iyi ya da kötü dans yoktur, dans danstır, herkes etmeli.

Koreografilere nasıl karar veriyorsunuz?

Anafikir benden çıkıyor ama koreografilere Ozi, ablam ve ben birlikte karar veriyoryuz. Dans ederken kendiliğinden gelişen figürler de oluyor. Ama en önemlisi müzik seçimi. Şarkı tamamsa dans da çıkıyor.

O halde şarkı seçimleri nasıl yapılıyor? İlk önce Sezen Aksu, ardından Atiye’nin bir şarkısıyla dans ettiniz...

En sevdiğim kısım. Müziği çok severim ve hâkim olduğum bir alan. Sezen Aksu’nun hastasıyız tabii... Atiye’nin ‘Salla’ şarkısı da o dans için en doğru seçimdi.

Türkiye’de artık sosyal medya fenomenisiniz. Bu nasıl bir sorumluluk? Sürekli yeni danslar falan mı düşünüyorsunuz?

Ne fenomeni yahu! Sorumluluk olarak görmüyoruz, eğleniyoruz, karantina bitinceye kadar dans edeceğiz, paylaşırız da...

Videoları nerede çekiyorsunuz?

Annem, babam, ablam, kız kardeşim hepsi Paris’te yaşıyor. Bir tek en büyük ablam Almanya’da... Kendi evim şehir merkezinde. Ortanca ablam ve ailesinin Paris banliyösünde bir evleri var. Bu süreçte evimde yalnız kalmak istemediğim için onların yanına geldim.

AŞKI YAŞAMAK İSTEYEN BİRİ İÇİN HER YER AŞK

Çok popülerken birden yeniden Paris’e, ailenizin yanına dönme kararınızın arkasında bir şeylerden kaçış mı var?

Kesinlikle bir kaçış ya da küskünlük değildi. Sadece hayatta bazen bir mola vermek gerekiyor. Dokuz yıl Türkiye’de yaşadım, ailemi çok özlemiştim.

Paris’te nasıl bir hayat kurdunuz?

Paris’in çok sevdiğim bölgesi Marais’de bir evim var. Büyük ölçüde vaktimi restoranımda geçiriyorum. İstanbul’dan gelen misafirlerimi ağırlıyorum. Orası bir nevi ikinci evim oldu.

Oyunculuktan restorana geçmeye nasıl karar verdiniz?

Güzel ve sağlıklı yemekleri sevdiğim ve Paris’te büyüdüğüm için her zaman bir restoran açma hayalim vardı. Fransız gastronomisine ve şaraplarına da çok hâkim olduğumdan bu kararı verdim. Bu süreçte restoranım en yakın arkadaşlarımla çok keyifli vakit geçirdiğim, bol bol dans ettiğimiz bir yer gibi oldu. Şimdi karantinadan dolayı kapatmak zorunda kaldık, ne zaman açacağımıza dair de net bir tarih yok.

Restorancılığı nasıl anlatırsınız?

Herkesi memnun etmeniz gerekiyor, insanlara güzel vakit geçirtmeniz, ödedikleri paranın karşılığını vermeniz şart. Ben, belki de kalabalık bir ailem olduğu için büyük sofraları, sevdiklerimle birlikte güzel yemekler yiyip sohbet etmeyi çok önemseyen biriyim. Çok şükür bugüne kadar iyi geldik, restorancılık ruhuma çok iyi geldi.

Peki oyunculuk?

Paris’te de oyunculuk kariyerimi devam ettiriyorum. Kısa filmler, reklam filmleri gibi çok sevdiğim projelerde yer aldım, devam da edeceğim. Türkiye’de de Paris’te de ayrı ayrı menajerlerim var, gelen projeleri değerlendiriyoruz.

Paris deyince akla romantizm ve aşk geliyor. Siz ne kadar romantik birisiniz?

Paris filmlerde âşıklar şehri. Ama gerçekler başka. Aşkı yaşamak isteyen biri için her yer aşk...

Aşk sizin hayatınızda ne derece var?

Aileme olan aşkım şu an bana yetiyor.

Türkiye’ye dair en çok neyi özlediniz?

Orada yaşamayı çok özledim. Arkadaşlarım, kahvaltılar ve insanların sıcakkanlılığı...

BİR ŞEYİ İLLA SEKSİ OLAYIM DİYE YAPARSAN TUTMUYOR

Sizin için “Fransızca konuşuyor, Paris’te yaşıyor, dans ediyor... Çok seksi adam” diyorlar... Siz kendinizi seksi buluyor musunuz?

Seksiliği nasıl tanımladığınıza bağlı tabii ama Fransızca konuşmak insanlara hep seksi gelir.

Dans, erkeği seksi gösterir mi?

Nasıl hissettiğine bağlı. Bazen ben de bir şey izlerken, “Çok seksi bir klip olmuş” diyorum ama bir şeyi illa seksi olayım diye yaparsan tutmuyor.

Sosyal medya aynı zamanda yeni sosyalleşme ve flört alanı. Bu videolardan sonra siz nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Off Hakan bir bilsen (gülüyor)! Buradan herkese çok teşekkür ediyorum ve elimden geldiğince sorulara cevap vermeye çalışıyorum.

Hollywood yıldızları Matthew McConaughey ve Michael Fassbender’e benzetiliyorsunuz. Sizce?

Teşekkürler, ben kendimi ikisine de benzetiyorum. Ama ben, ben olayım bir mahsuru yoksa!

Sosyal medyada neden isminizin başında ‘Adam’ yazıyor?

Fransızcada ‘ı’ harfi olmadığı için ismim Firat diye telaffuz ediliyor. ‘Adam’ da sevdiğim bir isim, Paris’te onu da kullanıyorum.

YEĞEN OZAN MADOĞLU: DAYIM KOMİK VE SEMPATİKTİR, HAYRANIYIM...

Ozan Bey siz kimsiniz, neler yapıyorsunuz?

OZAN MADOĞLU: 18 yaşındayım. Lisede okuyorum.

Sizin dans eğitiminiz var mıydı?

OZAN MADOĞLU: Hayır. Ama altı yaşımdan beri dans ediyorum. Annem profesyonel dansçı. Onu ve dayımı hep gözlemlerdim. Michael Jackson’ın bütün kliplerindeki ve konserlerindeki danslarını ezbere biliyorum.

Önceden de dayı-yeğen dans eder miydiniz?

FIRAT ÇELİK: Evet. Bir keresinde ben dizide oynarken İstanbul’a gelmişti. Evde dans ederken beni izler, sonra birlikte dans ederdik. Annesine hep, “Ben büyüyünce dayım gibi ünlü olacağım” derdi.

Bu popülerlik size nasıl yansıdı?

OZAN MADOĞLU: Takipçilerim arttı, çok mutluyum. Artık yaptığım dansları birçok kişi görüyor. Bu da beni bir sonraki video için çok heyecanlandırıyor. Çok pozitif mesajlar geliyor, ben de dayım gibi teşekkür etmek istiyorum bu tatlı mesajlar için.

Birbirinizi nasıl anlatırsınız?

OZAN MADOĞLU: Dayım komik ve sempatiktir, onun hayranıyım.

FIRAT ÇELİK: Güzel bir dayı-yeğen ilişkimiz var. Ozi küçüklüğünden beri dans etmeyi çok seviyor, hep çok gözlem yapan bir çocuktu, hâlâ da öyle.