Güncelleme Tarihi:
Daha herhangi bir şarkı çıkarmadan ünlenmiş gruplardandır What Da Funk?. Bunu da yalnızca sahnedeki enerjilerine borçlular. Başta Hayal Kahvesi olmak üzere çok sayıda sahnede yer aldılar ve hem çekirdek grubun icrası hem de Hepsi kızlarından Gülçin Ergül dahil, konuk müzisyenlerin performansıyla göz doldurdular, ciddi bir albüm beklentisi yarattılar.
‘WDF1’ grubun bu beklentilere cevabı. Çok farklı anlayışlardan oluşturulmuş repertuvar. Konuk müzisyenlerin çeşitliliği repertuvarı desteklemese de fena değil. Ama bu kadroyla iyi bir albüm yapılabilecekken, bu başarılamamış. Gayet rahat dinlenebilir, dinlerken eğlenilebilir, belki bir miktar da hüzünlenilebilir bir çalışma olmuş ama bu kadar. Müzik dünyamızın karanlığını yırtacak bir iş de çıkarabilirdi bu kadro. Ya o kadar uğraşmak istememiş ve bir parça işi aceleye getirmişler ya da bütün sıkı görünümlerine rağmen bunu onlardan beklemek bir hataymış. Büyük ihtimalle ikincisi. Bu albümle anlaşıldı ki grup için poptan daha mühim bir şey yok; “Pop olsun ki popüler olalım” diye de özetlenebilir bu hal ve gidiş.
Belli ki bir seçim bu...
Anıl ve Batu Şallıel kardeşlerin öncülüğündeki What Da Funk?; İrem Derici (‘Sana İhtiyacım Var’), Gülçin Ergül (‘Mecbursun’ ve ‘İyisin’), Buray (‘Yeter ki’), Simge Sağın (‘Âdem Olan Anlar’), Bedük (‘Aman Yavaş Aheste’), Ferman Akgül (‘Dinleyiverin Gari’), Duygu Tarhan (‘Seyyah Oldum’ ve ‘Olmuyor’), Can Gox (‘Sadece Senin Olmak İstedim’), Gökçe (‘Ne Yapardım’), Ebu (‘Serseri Âşık’ ve ‘Kimliksizim’) ve İrfan Özata (‘Masal’) gibi tamamıyla genç kuşak isimlerle çıkmışlar yola. Seçtikleri şarkılar Barış Manço, Fikret Kızılok ve Sezen Aksu’ya kadar uzanmasına rağmen o yılların vokalistlerinden herhangi bir isim seçilmemiş. Mustafa Sandal ya da benzeri bir isim yok; şarkısı repertuvarda olmasına rağmen. Bu durumun istisnası Harun Kolçak. Kolçak’ın bu dünyaya veda etmeden yaptığı son işlerden biriyle, ‘İstersen’le açılıyor albüm ve bu şarkı albümün de en iyisi zaten.
Belli ki bir seçim bu. Dinamik bir albüm yapmak istemiş olmalılar. Ama işte, aynı potaya sıkıştırılabilecek vokal biçimlerinin üzerine grubun kendine özgü tarzını geriye itip konukların peşine takılması sebebiyle bir çuval incir berbat edilmemişse bile, kısmen ezik, kısmen de çürük ulaştırılmış pazara. Özetle; günü gün etmek için ideal olabilir. Ama yarın ya da sonrasında bu albüm ve kadrodan bir şey hatırlanmayacağı da aşikâr.