İyi ki hayatımı hüzün silsilesi içerisinde geçirmedim

Bir zamanların ünlü alternatif rock grubu Sakin’in dağılmasının sebebi oymuş gibi görüldü. Sosyal medyada eleştiri yağmuruna tutuldu. Pop müziğe geçişini de hayranları sindiremedi. Ama o bestelediği pop şarkıları verdiği sanatçıları müzik listelerinin zirvesine taşıdı. Onur Özdemir şimdi Sakin’in demo şarkılarından oluşan yepyeni bir albümle karşımızda.

Daha önce Onurr ismiyle solo şarkılarınızı yayımladınız. Şimdi de Onur Özdemir olarak... Kaç tane Onur var? Hangi sound sizi yansıtıyor?

Onurr ismi bana sunulan bir şeydi. Her şey Alper Narman ve Ozan Çolakoğlu’nun yaptığımız bir şarkıyı single olarak yayımlamak istemesiyle başladı. Düşünüp taşınacak zamanım olmadı. Şarkılar zaten elimdeydi. Sakin de pop müziğe çok uzak bir grup değildi aslında. İsim düşünürken de ‘Onur Özdemir’ bir pop sanatçısı için fazla uzun gelmişti. Onur olarak çıkabilirdim ama bu sefer “Ben Tarkan mıyım” dedim. Bir R harfi daha ekledik.

Kendimi tüccar gibi hissetmiyorum

Sezen Aksu sizi nasıl keşfetti?

Simge Sağın’la yakın arkadaşız. Simge albüm için Sezen Aksu’nun stüdyosunda Ozan Bayraşa ile çalışıyordu. Onlar dinletmişler. Sezen önce ilgilendi, demoyu yaptık. Ama sonra vazgeçti. ‘Kurtlu Kuyu’yu (Günaydın Memur Bey) denedi ama bazı şeyler ona çok ters geliyordu. ‘Biraz Pop Biraz Sezen’ albümünü bitirmek üzereydi. Bir anda telefon geldi. “Biz şarkıyla ilgileniyoruz” dediler. Ertesi gün okuma yapıldı. Bazı sözlerde değişiklik yaptı.

Bestelediğiniz bir şarkıyı Sezen Aksu’dan dinlediğinizde nasıl hissettiniz?

Albümü çıktı, albümle ilgili programlar yapıldı. Nedense benim şarkımdan hiç bahsedilmedi. Kişisel bir şey diye düşündüm. Üzülmüştüm. Sezen’in sesinden kendi şarkımı dinlerken ağlamaya başladım. Gece 1.30 gibi Sezen aradı; “Sezen ben ağlıyorum, hayırlı olsun şarkı” dedim. Sezen diğer hattan da Şehrazat’ı konuşturuyordu. O da çok beğendiğini söyleyip tebrik etti. Öyle güzel bir konuşma geçti ki... Kapatınca hayatımın en güzel anıydı diye düşündüm. En kötü günümde o anı düşüneceğim.

Edis, Ayşe Hatun Önal gibi birçok müzisyene şarkı verdiniz. İyi bir şarkı bestelediğinizde kendinize mi saklıyorsunuz, yoksa başkasına mı veriyorsunuz?

Genelde en son kendimi düşünüyorum. İlk tercihim, şarkıyı hayranı olduğum bir solistin okuması. İyi bir şarkı yazdığımda etrafı arayıp “Elimde böyle bir parça var” diyen bir şarkı yazarı değilim. Sakin’deki şarkı yazma rutinimle hâlâ aynı. Kendimi tüccar gibi hissetmiyorum. Bir yıl içerisinde 15-20 tane şarkı deniyorum.

Yeni albümünüzün ne kadarı Sakin’in demo parçalarından oluşuyor?

Tamamı Sakin’in ikinci albümü için yazılmış şarkılardan... Grup dağıldıktan sonra demoları dinledim. SoundCloud’a bazı şarkılar yüklemiştim. Sonra ufak ufak başka şarkıların demoları da yürüdü. YouTube kanalımı da yükleyince “Bunlar Spotify’da da olsun” gibi olumlu dönüşler geldi. Bir albüm yapmaya karar verdim. Aslında 30’a yakın şarkı vardı. En güzel 10 tanesini seçtim.

Sanıldığı kadar büyük bir grup değildik

“Bu albümle karantina günlerinde kozasına dönmüş” yorumu yapılmış. Katılıyor musunuz?

Şuna bir açıklama getirmek istiyorum: Ben “Onurr’u bıraktım, Onur Özdemir’e döndüm” demiyorum. İki tarafta olabilme özgürlüğünü seviyorum. Biz grupla o dönem İstanbul’da, Ankara’da ufak mekânlarda konser veriyorduk. Öyle yerleri dolduruyorduk. O konserlere gelen sıkı dinleyicilerimiz olduğunun farkındaydık. Onların hakkını vermek durumundayım. Ancak sanıldığı kadar büyük bir grup değildik.

Bu kadar hayran nasıl ortaya çıktı?

Sakin hayranlığı, parçaları sosyal medyaya yüklemeye başladığım son 8-10 yıllık süreçte büyüdü.  Şu an bir saygınlığı varsa onu  bu 10 yıllık boşluk sürecinde elde etti. Ben de kıymetini anladım. İnsanlara, onları Sakin’le ilgili besleyeceğime de söz veriyorum. Ancak hayatım boyunca pop müzik dinledim ve çok seviyorum. Onurr olarak yaptığım projelerle de kendimce Tarkan’lığımı yaşadım. İyi ki bir gitar askısıyla, hüzün silsilesi içinde hayatımı geçirmedim. İyi ki ‘Âşıklar Ölmez’, ‘Ruj’ gibi şarkılar yaptım. Bir sanatçı olarak hayatımın en güzel, en özgür anındayım.

‘Tarkan, Türk popuna altın çağını tekrar yaşatalım!’

Pandemi hayatınıza neler getirdi? Sokağa çıkma yasağında vaktinizi nasıl geçiriyorsunuz?

Madonna’nın Paris’teki ‘Madame X Turnesi’nin son konserine bilet almıştım. Önce Amsterdam’a gidip oradan Paris’e geçecektim. Amsterdam’dayken pandemi büyümeye başladı. Önce Madonna konseri iptal etti. Sonra da uçaklar iptal oldu. Kendime ev bakmaya başlayacaktım ki uçuşlar kısa süreliğine açıldı. Zar zor döndüm, Karantinada erken dönem Osmanlı tasavvufu üzerine bir şeyler okuyorum. Şarkılar yazıyorum. Ergenliğimden beri hayranı olduğum bir pop yıldızıyla bir prodüksiyon hazırlıyoruz.

Kim bu sürpriz isim?

Kenan Doğulu. Benim şarkım, bir ekiple hazırlıyoruz.

Şarkı vermediğiniz kaç müzisyen kaldı?

Ajda Pekkan ve Tarkan kaldı... En çok Tarkan’ı istedim ama olmadı. Ona ulaşamıyoruz. Tarkan, eğer bunu okuyorsan: Seninle çalışmayı çok istiyorum. Türk popuna altın çağını tekrar yaşatalım (gülüyor).