İsteyen istediğini düşünsün, bu pozları 3-5 sene daha vereceğim!

Aydan Şener, ‘Çalıkuşu’nun Feride’si olarak hafızalara kazındı. Onlarca dizide rol aldı. Belleğimizde de o duru güzelliğiyle kaldı. Söyleşi için onu görüntülü aradığımda gözlerime inanamadım: Dondurulmuş gibi, hiç değişmemiş, “Yaşa takıklık, her şeyi ona bağlamak bana doğru gelmiyor. İnsan göründüğü ve hissettiği yaştadır” dedi bana.

Bugünlerde köpekleri ve 20 kedisiyle vakit geçirip yeni projeleri değerlendiriyor. Konu aşka gelince aldatıldığını açıkyüreklilikle anlatıyor; internet çağının aşkı nasıl dönüştürdüğünü de ekliyor: “Aşkın yerini cinsellik aldı. İlişkiler günübirlik.”

◊ Yazın geldiğini Instagram’da paylaştığınız bikinili fotoğraflarınızla anlıyoruz. Bu nasıl başladı?

5 yıl önce havuz başında güneşlenirken arkadaşım bir fotoğrafımı çekti, ben de öylece paylaştım. Sonraki yazlarda da devam ettim. Aslında Instagram’da eğleniyorum. Çok ciddiye alınacak bir şey değil. Sonuçta denize girerken herkes bikini, mayo giyiyor.

◊ Bunun ‘cesur’luk olarak tanımlanmasına ne diyorsunuz?

Kamera karşısına geçip basına poz versem farklı olabilir ama o benim havuza girerken çekilmiş doğal halim. İsteyen istediğini düşünsün. Bu pozları üç-beş sene daha vereceğim (gülüyor).

◊ 50’li yaşlarınızdasınız ama adeta dondurulmuş gibisiniz. Estetik var mı?

Yok. Zaten o zaman kolumu bacağımı da yaptırmış olmam lazım. Her kadın gibi sadece ufak dokunuşlarım var. Yürüyüş yapıyor, arada aletlerle kollarımı çalıştırıyorum o kadar.

İnsan göründüğü ve hissettiği yaştadır

◊ Genç görünme gibi bir takıntınız var mı?

Asla, genç görünme sevdalısı bir kadın değilim. Sadece olabileceğim kadar iyi görünmekten yanayım. Bizde maalesef bir kadın 40 yaşını geçtiği zaman sanki 70 yaşındaymış gibi muamele yapılıyor. Sonra da hep yaşınızla anılıyorsunuz. Bu yaşa takıklık, her şeyi ona bağlamak bana doğru gelmiyor. İnsan göründüğü ve hissettiği yaştadır.

◊ Bakım konusunda sırlarınız neler?

Haftada iki-üç gece yüzümü temizleyip, limon suyu sürüp 15 dakika sonra yıkarım. Arada pirinci kaynattıktan sonra suyunu yüzüme sürerim. Yumurta akından maske yaparım. El altında bulunan malzemelerden faydalanıyor, cildime iyi geldiğini düşünüyorum.

Yandın; benimle röportaj yapmak biraz zordur

◊ Göründüğünüz kadar mesafeli misiniz; yoksa bu merak uyandırmak için uyguladığınız bir taktik mi?

Hiç stratejik biri olmadım. Benim yapım böyle. İnsanlara çabuk güvenip samimi ilişkiler kuramıyorum. Genelde mesafeli bir duruşum var. Bu, insanlara beni ulaşılmaz gibi gösteriyor bazen.

◊ Bir durup, iki düşünüp hareket eder gibi bir havanız var. Hiç mi çılgınlıklarınız yok?

Aslında çok çılgın taraflarım var. Dostlarımın yanında ve kendimi rahat hissettiğim ortamlarda eğlenceliyimdir. Gülmeyi, eğlenmeyi, dans etmeyi severim. Ama kameralar karşında hep bir sonraki cümlemi düşünerek konuşurum.

◊ Yandık o zaman!

Yandın gerçekten; benimle röportaj zordur. Öyle aklıma estiği gibi konuşamam.

Benim kadar iş reddeden yoktur

◊ Neden uzun süredir ekranda yoksunuz?

Her sene birkaç iş için aranıyorum ama bu saatten sonra seçme lüksümü kullanıyorum. Çok içime sinen bir şey olmadıkça da oynamak istemiyorum.

◊ Pandemi döneminde iki ay iş yapmayan sanatçılar ekonomik olarak zorda olduklarını söylediler. Siz nasıl geçiniyorsunuz?

İnsanlar aylardır işsiz; açlık sınırında yaşadılar. Bu durumda bu tür söylemler bana doğru gelmiyor. Ben zaten çok büyük yaşamıyorum. Belli bir düzenim var. Bir-iki yatırımım olmuştu, onlarla geçiniyorum. Bunlar bana işlerimi seçme özgürlüğü veriyor. Zaten kariyerimi düşünüyorum da, herhalde benim kadar iş reddeden yoktur. Hep seçici davrandım. Sadece geçmişe bakınca belki şarkı söyleyebilirdim diyorum. Ama idealist taraflarım ağır bastı, sadece oyunculuk yapmak istedim.

İnternetle birlikte aşkın yerini cinsellik aldı

◊ Yıllarca aşk hikâyelerine hayat verdiniz. Nedir sizce
aşkın tanımı?

Aşk insanı hayata bağlayan bir enerji. Karşındakine hayranlık duymak. Ama sürekli değil, biten bir şey. Zaten çevreme bakıyorum, aşkı uzun süre ayakta tutmayı becerebilen insan sayısı çok az.

◊ Aşkı ayakta tutmanın sırrı ne?

Aşkı sürdüren şey tutku, heyecan, hayranlık ve merak... Bunlar sürdüğü sürece aşk var. Bunlar azaldığında yerini sevgiyle alışkanlığa bırakıyor.

◊ Peki ya cinsellik? Onun aşka etkisi?

Mesela eskiden Kerem’ler Aslı’lar... Leyla ile Mecnun’lar uzaktan uzağa aşklar yaşamışlar. Gerçi onlar da kavuşsaydı ne kadar sürerdi? Bilemiyorum. Ama günümüzde maalesef, özellikle internetin devreye girmesiyle, aşkın yerini cinsellik aldı. İlişkiler günübirlik. Gerçek aşk böyle bir şey değil. Çok nadir yakalanabilen duygu. Ama internet hayatımıza bu kadar girince aşk ayağa düştü. Oysa keşke bir ömür sürse...

Oyunculuğun libidoyla ilgisi yok

◊ Romantik dizilerde rol aldınız ama öpüşme ve sevişme sahneniz yok. Sizin kurallarınız mı vardı?

Hep televizyon işleri yaptım ve televizyonda öyle sahneler istemem çünkü insanlar ailece izliyorlar. Yoğun öpüşme, sevişme sahneleri olmadan da seyirciye o romantik duygular verilebiliyormuş.

◊ Mesela Can Yaman “Başrol çiftinin libidosu yüksek olmalı” demişti. Katılmıyorsunuz o zaman...

Hayır, libidoyla ilgisi yok. O zaman bütün oyuncuların birbirlerine bir şey hissetmesi gerekir. Oyunculuğun anlamı kalmaz. Belki o kendini yanlış ifade etmiş olabilir.

◊ Yeni nesilden beğendiğiniz kimler var?

Bütün gençleri beğeniyorum. Jönlerden favorilerim Engin Akyürek ve Halit Ergenç.

ALDATILDIM VE YAKALADIM

◊ Hayatınızda biri var mı?

Galiba yalnızlığa biraz fazla alıştım. Özgürlük bir lüks. Bundan vazgeçemiyorum. Ancak karşıma beni çok etkileyecek birinin çıkması lazım.

◊ Nedir kriterler?

Beğenmek ve hayran olmakla başlıyor. Sonra anlaşmak, paylaşmak, birlikte gülüp ağlayabilmek önemli. Tabii en önemlisi güven.

◊ Güven dediniz, hiç aldatıldınız mı?

Evet. Bazı insanların yapısında bu var. Siz ne olursanız olun aldatır. Onu değiştirmeye çalışmak boşa kürek çekmek; zaman kaybı. İnsan neyse o.

◊ Yakaladınız mı?

Evet. Aslında duydum ve ilişkiyi bitirdim. Bence olması gereken de bu çünkü bir kere yapan bunu mutlaka tekrarlayacaktır.

◊ Sizin gibi oyuncu bir kızınız var. Onu üç yaşından itibaren tek başınıza büyütmüşsünüz. Zor muydu?

Çok çalıştığım yıllardı. Annem çok yardımcı oldu. Kızım babasıyla da görüşüyordu. Çok çalıştığım için onun o çocukluk dönemini dolu dolu yaşayamadım. Bunun suçluluk duygusunu da hep hissettim. Şimdi onun acısını çıkarıyoruz.