‘İstanbul’da yaz nasıl geçer’ diyenlere yakın çevreden 10 öneri: Marmara ve Karadeniz’in güzel plajları
Güncelleme Tarihi:
Yaz uzun, tatil kısa. İstanbul’da yaşayan ve yazın çoğunu şehirde geçirecek olanlara bir plaj dosyası hazırladık. Aralarında paralı olan da var, el değmemiş kayalıklardan ulaşılan da... Günübirlik ya da birkaç günlüğüne giderek maviye doyabileceğiniz, İstanbul’da ve çevre illerde kolayca ulaşabileceğiniz bu plajlarla yazınızı daha serin ve renkli geçirebilirsiniz.
Büyük Liman, Garipçe-Sarıyer, İstanbul
Yemyeşil orman, masmavi sular
Boğaz’ın buz gibi sularında yüzme fikri size nasıl geliyor? Çok uzun yıllar önce keşfettiğim Büyük Liman’a sadece teknelerle gidiliyordu, şimdi Hacıosman metro durağının yanından servis kalkıyor. Eskiden yemeğinizi, suyunuzu yanınızda götürmeniz gerekiyordu. Şimdilerde bir büfe hizmet veriyor. İçeriye hazır sandviç ve kutulu içecek sokabilirsiniz.Hafta içi 400, hafta sonu 500 lira. İnsana İstanbul’da olduğunu unutturan, ardı yemyeşil orman, önü kumluk bir plaj ve buz gibi İstanbul Boğazı suyu... 3’üncü köprü manzarasına hâkim. Kendinizi Ege’de hissedebileceğiniz en yakın lokasyon burası.
Kilimli Koyu, Ağva, İstanbul
Kamp atılabiliyor
Karadeniz sahillerinde sevdiğim bir başka güzel koy Ağva Kilimli. Girişi ücretli. İsterseniz burada kamp yapabilirsiniz. Ücretini ödeyerek indiğiniz kum bir plaj ve tesis. Benim gibi taş, deniz ve macerayı seviyorsanız tepedeki restoranın yanından inerek para ödemeden denize girebilirsiniz. Fakat denize inmek zor. Bir deniz ayakkabısına ihtiyacınız olacak. Sonra karşı adaya yüzebilirsiniz. Hangi taraftan denize girerseniz girin kayalıkların üstündeki taş köprüyü ve kuyu gibi kaya oluşumunu görün, fotoğraflayın. Yukarıdaki restoranda o manzaraya karşı yemek yemek de çok keyifli. Denendi ve onaylandı. Yemekler nefis. (agvakilimlikoyu.com)
Çiroz Yeşilköy Halk Plajı, Bakırköy, İstanbul
Ücretsiz ve çok kalabalık
En bilindik şehir plajlarından biri Yeşilköy’deki Çiroz Halk Plajı. Ücretsiz ve bu yüzden çok kalabalık oluyor. Hafta içi ve sabah çok erken giderseniz rahat rahat yüzebilirsiniz.
Kilyos, Sarıyer, İstanbul
Kumlu, sığ bir su
İstanbul’un en meşhur plajları burada. Sıra sıra beach club’lar var; girişleri ücretli. Kumluk, oldukça sığ bir deniz. Sezonda kalabalık oluyor. Fakat sığ denizine aldanıp çok da açılmayın. Karadeniz’de olduğunuzu ve denizin birden coşabileceğini göz ardı etmeyin. Köy içindeki deniz ürünü restoranlarını deneyebilirsiniz.
Akçakese Köyü, Şile, İstanbul
Ege’yi ve Akdeniz’i aratmaz
30 yıldır bıkmadan usanmadan devamlı gittiğim yer Şile’ye bağlı Akçakese Köyü’nün plajı... Bir tarafı kum, bir tarafı çakıl, diğer tarafı taşlık... Muhteşem bir koy. Bir bölümü plaj olarak işletliyor ancak bir kısmı hâlâ halka açık. Denizi de rüzgârsız ve dalgasız günlerde Ege ve Akdeniz’i aratmayacak güzellikte. Denizin ortasındaki küçük adaların altında da bir tünel görebilirsiniz. Çok iyi dalabilen biri, bir yanından dalıp diğer yandan çıkabilir ama iyi değilseniz teşebbüs bile etmeyin. Akşam saatlerinde plajın en sağındaki merdivenlerden tırmanıp bu müthiş koyu tepeden seyredebilirsiniz. Günbatımı manzarası eşsiz. Sezonda oldukça kalabalık. Köydeki küçük bakkallardan alışveriş yapabilirsiniz. WC ve otopark da var.
Büyükçekmece sahili, İstanbul
Eskiden sayfiyeydi
Eski İstanbul’un sayfiye yeriydi, şimdi şehir içi ama hâlâ denizi, uzun kum plajıyla denize girmek için kaçtığımız yerlerden biri. Gençlik yıllarımda akşam kordon boyunca yürür, geceleri Malibu Otel’in diskosuna giderdik. Düzenlenen ve kordonu yeniden yapılan sahil boyunca duşlar mevcut.
Kısırkaya Plajı, Sarıyer, İstanbul
Köyden alışveriş yapın
Şehrin Karadeniz kıyısındaki Gümüşdere Köyü sahilinde, uzunca kumluk bir plaj. Köyden alışverişinizi yapıp denize girebilirsiniz. Tesis olmadığı için önlemlerinizi buna göre alın. Denizi sığ ve kumluk olsa da sonuçta Karadeniz’desiniz, çok dikkat edin. Ücretsiz her plaj gibi burası da özellikle hafta sonları aşırı kalabalık oluyor.
Kerpe, Kandıra, Kocaeli
Kaya oluşumlarını görün
İstanbul’un bir başka Karadeniz kıyısı, meşhur Pembe Kayalıklar’ıyla Kerpe. Pembe Kayalıklar’dan denize girmek biraz zorlayıcı olabilir. Kerpe’nin merkezinden ve yol üstündeki irili ufaklı koylardan denize girebilirsiniz. Kerpe’den Seyrek Plajı’na doğru ilerlediğinizde yol kenarında, ağaçların altında minik doğal cepler olduğunu göreceksiniz. Her cepten iki adımda inilen denizler... Buralar doğayla baş başa koylar olduğundan tesis arayanlar için uygun olmayabilir. Ben karavanla gittim. Ağaçların koridor oluşturduğu bir orman yolu hayal edin. Her yeri ışıl ışıl ateşböceklerinin aydınlattığını... Simli bir orman yolu. Yolun sonu muhteşem bir restorana çıkmıştı. Çok tatlı, Artvinli bir karı-koca işletiyordu. Kerpe Soğuk Pınar Alabalık, yolunuzu düşürün.
Kıyıköy, Vize, Kırklareli
Taşlık ama çok güzel
Karadeniz’in Avrupa yakasındayız. Çok uzun bir sahili var. Burası taşlık. Benim gibi biraz yürümeyi göze alanlar Korsan Koyu’na kadar gidiyor ve oradan denize giriyor. Yanınızda deniz ayakkabısı götürmeniz iyi olacaktır. Kıyıköy içinde alışverişinizi yapabilir, dilerseniz balık restoranlarında kendinize güzel bir yemek ısmarlayabilirsiniz.
Suadiye plajları, Kadıköy, İstanbul
Havlunuzu kapıp gidin
İstanbul Belediyesi son yıllarda denizi ıslah edip pek çok plaj açtı. Suadiye plajları da iyi örneklerden. Belediyeye ait üç halk plajı, bir tane de özel Suadiye Marina Beach var. İster belediye ait olana ister özele, havlunuzu kapıp gidin. Kendine ait denizi olan bir ülkeyiz. Marmara sadece bizim. İşten çıkıyoruz hop sahildeyiz. Şezlonga kuruluyoruz. Daha ne isteriz ki!