İlhamını, öğrenciyken sırt çantasıyla yapılan bir Avrupa seyahatinden alan sergi

Güncelleme Tarihi:

İlhamını, öğrenciyken sırt çantasıyla yapılan bir Avrupa seyahatinden alan sergi
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2019 08:30

Türkiye’nin önde gelen çağdaş sanatçılarından Gülsün Karamustafa, ‘Bebeği Kundaklamak’ başlıklı sergisine ilham veren seyahatini anlattı: “Daha Akademi öğrencisiydim. Bir sırt çantası alıp yola düştüm. 2.5 aya yakın bütün Avrupa’yı dolaştım. Her türlü müzeyi ve tarihi eseri yerinde görme fırsatı buldum. Floransa’da beni büyüleyen bir şeyle karşılaştım...”

Haberin Devamı

Bu serginin ilhamı bir İtalya seyahatinde gelmiş. Neydi o gezide sizi etkileyen?

- Daha Akademi öğrencisiydim. O yıllarda müze görme imkânımız yoktu. Ancak gidip yerinde orijinal iş görebiliyorduk. 1969’da bir karar verdim, bir sırt çantası alıp yola düştüm. Interrail biletiyle... Ulaşamayacağım yerlerde otostop yaptım. Hostellerde kaldım. Bu yolculuk; İstanbul, Sirkeci Garı’ndan başladı. 2.5 aya yakın sürdü. Bütün Avrupa’yı dolaştım. İtalya’dan güneye indim, oradan tekrar İsviçre üzerinden Fransa’ya geçtim, Paris’te kaldım. Amsterdam’da kaldım. Ondan sonra Almanya... Berlin’den Danimarka’ya geçtim. Danimarka’dan Stockholm’e gidecektim. Ama kış koşullarında gitmeyi göze alamadım. O sırada Çekoslovakya’da olaylar başladı, paramı denkleştirip İstanbul’a döndüm. Muazzam bir maceraydı.

Haberin Devamı

Çoktandır resim yapmıyordum

Tek başınızaydınız değil mi?

- Evet. Böyle bir seyahat o yıllarda çok çok daha kolaylıkla yapılıyordu. Tehlikeler daha azdı. İnsanlar birbirlerine daha çok güveniyordu. Öğrenciler ülkeler arasında savruluyordu. Kimi Hindistan’a doğru yol alıyordu, kimi Güney Amerika’ya gidiyordu. Böyle serüven peşinde bir gençlik vardı o zamanlar. Türkiye’den çıkıp böyle bir şeyi yapmak zordu ama imkânsız değildi. Kültür açısından son derece müthiş besleyici gezi oldu. Her türlü müzeyi ve tarihi eseri yerinde görme fırsatı buldum. Floransa’da beni büyüleyen bir şeyle karşılaştım, bir yetimhaneyle...

İlhamını, öğrenciyken sırt çantasıyla yapılan bir Avrupa seyahatinden alan sergi

Bu sergi de oradan çıktı galiba...

- Evet, seneler geçtikten sonra bazı fikirler yerine oturuyor. Rönesans’ın en büyük mimarı olan Filippo Brunelleschi’nin tasarladığı bir binaydı bu yetimhane. Sütunların üzerinde kundaklanmış bebek rölyefleri vardı. Onlar da dönemin en önemli heykeltıraşlarından Andrea della Robbia’ya aitti. Belki de o seyahatten en çok aklımda kalan şey buydu. 2015’te Floransa’dan bir rezidans teklifi aldım, Villa Romana’dan... Oraya gidince yine kendimi bu yetimhanenin olduğu meydanda buldum. Rezidansın sonunda bir sergi açacaktım. Bu serginin, yıllardır içimde biriktirdiğim bu meselenin üzerine kurulmasını istedim. Çoktandır resim yapmıyordum. Floransa’nın eski sanat malzemesi dükkânlarını dolaşıp pastel boyalar aldım. Küçük atölyemde hemen tezgâhı kurdum ve ortaya bu bebekler çıktı.

Haberin Devamı

Ne ifade ediyor sizin için kundakta bebek imgesi?

- O rölyeflerdeki bebekler o 15’inci yüzyıldan kalma yetimhanenin koruyuculuğunda kundaklanıyordu. Benim bebeklerim de oradaki yerel malzemeyle kundaklansın istedim. Floransa’da çok özel dükkânlarda satılan, hediyelik eşyalar için kullanılan paket kâğıtlarını alıp kendi bebeklerimi onlarla kundakladım. Yetimhaneler hep savaş sonrasının yaralarını sarar. Resimlerin yanı sıra mekânda,  bir video ve dört yuvarlak çocuk oyun çitinden oluşan bir enstalasyon var. İkinci Dünya Savaşı sonrası yetimhane görüntülerinin bir araya getirilmiş hali. O görüntülerde çocuklar çoğunlukla yuvarlak, oyun çitlerinin içinde tutuluyor. Bir tanesinde en az 10 çocuk var çünkü yetimhaneler çok kalabalık... Ben de bu oyun çitlerinden bulup konuyu pekiştirmek için içlerine elimle diktiğim yine yetim çocukların yakın plan yüzlerini, özellikle gözlerini gösteren tekstil kolajlar koydum.

Haberin Devamı

Bugünün zor koşullarda büyüyen çocukları için ne söylersiniz?

- Savaş, göç, diaspora... Hepsinin temelinde bu acılar var. Bana kalırsa bu, sonsuz bir hikâye. Sanat, bellek oluşturmak adına çok önemli bir iş yapar. Ben de bir anlamda onu yapmaya çalışıyorum.

 

İlhamını, öğrenciyken sırt çantasıyla yapılan bir Avrupa seyahatinden alan sergi

BüroSarıgedik tarafından temsil edilen Gülsün Karamustafa’nın ‘Bebeği Kundaklamak’ isimli sergisi, 13 Nisan’a kadar İstanbul, Fındıklı’daki Merdiven Art Space’te görülebilir.

Dünyayla iletişim sadece internet içinde kalmamalı

 ◊ Yıllar önce yaptığınız bir seyahatten aldığınız ilham bugün böyle bir sergiye dönüşmüş. Bugün Euro’nun, doların durumu malum... Her şeye rağmen gençler yine de bir yolunu bulup başka dünyaları keşfetmek üzere yollara düşmeli mi?

Haberin Devamı

- Tabii. Bu işleri yapmak için çok büyük miktarlarda paraya ihtiyaç yok. Macera maceradır. Dünyayla iletişim sadece internet içinde kalmamalı bence. Gerçek temas çok etkili. Birçok şeye şimdi kolay ulaşılıyor. Zamanında bizim çektiğimiz o olağanüstü yokluk biraz da iletişim koşullarının çok kötü olmasından hatta olmamasından kaynaklanıyordu. Ama bize kazandırdıkları da vardı.

 

BAKMADAN GEÇME!