Güncelleme Tarihi:
Arif niye bu kadar sevildi?
- Sosyal medya yorumlarından da anlaşılıyor, Arif herkesin hayatında olmasını istediği biri aslında. Bahar’la aralarında kadın-erkek ilişkisinden öte, dostluk anlamında bir ilişki var.
Kimler takip ediyor sizi?
- ‘İçerde’de takipçilerim erkekti. ‘Kadın’ dizisiyle birlikte 30 küsur bin takipçim oldu, Bunların 30 bini kadındır herhalde.
Biri “Mahalleden hödük bir esnaf oynattılar sandım, oyuncuymuş meğer” yazmış sosyal medyada sizin için.
- Evet, gördüm. Bu iyi bir şey aslında. Gerçek bir karakter olduğunu gösteriyor Arif’in.
İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı mezunusunuz. Peki neden halk dansları bölümü?
- Müziğe çok ilgim vardı ama sadece müzik okumak da istemiyordum. Dansın tiyatro için çok işe yarar bir şey olduğunu biliyordum.
Bir müzikalde oynayabilirsiniz yani...
- Tabii, rahat rahat oynarım.
Şarkı da söyleyebiliyor musunuz?
- Evet söyleyebiliyorum, bazı şarkılar tabii ki benim sesime uygun olmayabilir ama detone olmam. Türk müziği, halk müziği, Batı müziği derslerinde hocamızın çaldığı parçayı, ölçüsüyle, notasıyla deşifre edebilecek eğitimi almıştık. Perküsyon da çalıyorum.
Dil ve sinema, tiyatro eğitimi için ABD’ye giderken tanışıklığınız olan Hamdi Ulukaya’ya ulaşmış ve bir müddet onun fabrikasında çalışmışsınız. Girişimcisiniz diyebilir miyiz?
- Evet ama maddi yardım, burs filan istemedim. Aslında çok yakın arkadaşımdan bile hiçbir şey isteyemem. ‘Annemin Şarkısı’nın yönetmeni Erol Mintaş çok samimi arkadaşım olmasına rağmen dört kez seçmelere girdim, sonra kabul edildim filme.
Beş yıl ABD’de kaldıktan sonra nasıl döndünüz buraya?
- Hiner’in (Salim) filmi (‘My Sweet Pepper Land’) başladı, geldim. O biter bitmez Bahman Ghobadi’nin kardeşi Batin Ghobadi’nin filmi ‘Nadar’da oynadım hemen. Sonra da ‘Annemin Şarkısı’nda. Bir yılda üç film olunca gidemedim, burada kaldım. İyi de oldu.
Peki dizilere geçiş nasıl oldu? ‘İçerde’de nasıl rol aldınız?
- Ay Yapım’dan Yamaç Okur’la ‘Annemin Şarkısı’ndan tanışıyorduk. Aslında ‘Kara Sevda’ için seçmelere katıldım ama muhtemelen cast direktörü aynı olduğu için ‘İçerde’de oynadım yedi bölüm. Bu arada menajerimin (Selin Kök) dizilerle ilgili çok faydası oldu bana. İstediğiniz kadar ödül alın, filmlerde oynayın, televizyon için isimsiz birisiniz sonuçta.
Arif rolüyle bu kadar tanındıktan sonra hayatınız nasıl değişti?
- Sosyal medya anlamında değişti en çok. 12 uzun metrajlı filmde oynadım, üç uluslararası, bir ulusal en iyi erkek oyuncu ödülüm var; kimse beni tanımıyordu. Avrupa’nın, Hollywood’un, Bollywood’un hatta İran’ın aksine Türkiye’de sinemadan star olunmuyor.
E Türkan Şoray? Hülya Koçyiğit? Cüneyt Arkın? O dönemin oyuncuları?
- Yeşilçam geleneğinden bahsetmiyorum. O zaman televizyon yoktu. TRT’den sonra ve özel kanallar açıldıktan sonra, hatta şimdi platformlar da gelişiyor, sadece televizyon yıldızı üretiyor Türkiye. Sosyal medyada takipçisi çok daha yoğun olanlar ekran yıldızları.
Dizi oyuncusu olmanın getirdiği başka bir değişiklik var mı?
- Eskiden dizi oyunculuklarını çok eleştiriyordum, artık eleştirmiyorum. Çünkü oyuncular zamanla yarıştıkları için yapabilecekleri o kadar sınırlı ki, kimsenin potansiyelinin tamamını kullanma imkânı yok.