Güncelleme Tarihi:
Dinlediklerim beni ‘zamanda başka yere götürüyor mu’; iyi iş ararken buna bakarım. Bizi geçmişe, geleceğe ya da bugün bir yerlerde yaşayan başkalarının içine götüren müziğin peşindeyim... Daha önceleri bölük pörçük epeyce dinlemiş ve özellikle ilk dinlediğimde bir tür ‘yumruk yemiş’e dönmüştüm. Nihayet kendilerine ‘5 Quartet’ adını uygun gördüler ve ‘2 de 1’ isimli bir albüm hazırladılar. Abdurrahman Tarikçi (bas), Şeyhmus Fidan (gitar), Emre Ay (kopuz) ve Emre Oral Burç (vokal) muazzam bir ‘iş’ çıkarmış. Çoğumuzun ezbere bildiği türküler, parçalar... Ama hele bir dinleyin! Bakalım sizin bildiğiniz gibi mi? Emre öyle okuyor, diğerleri öyle çalıyor ki, türkü ama değil, şarkı desen bildiğin gibi değil... İnsanın içini boydan boya çizen, yine de kanatmayan, tersine yeni bir ruh üfleyen parçalar... Ruhi Su hoca, bizim toprakların müziğinde enstrümanın insan sesine eşlikçi olduğunu söyler. ‘Yarışan insanlar dünyası’nda sesin sese saygısının, çalgının vokalle kolektif uyumunun yani insan dayanışmasının estetize edilmiş örneğiyle karşı karşıyayız. Bir arkadaş, bir dönem müptelası olduğumuz Indie rock grubu Calexico için, “Gerçek yol müziği budur” demişti. 5 Quartet için rahatlıkla ‘Anadolu yol müziği’ diyebilirim. Arabayla memlekete dönerken, Ege’ye denize inerken, metrobüsle Avcılar’a giderken, yakınlarından birini omuzlamış mezarlığa götürenleri uzaktan saygıyla izlerken, her yolu gidilir, her acıyı çekilir kılan bir albüm bu. Bazen insanın içini cız ettiriyor, bazen boğazdaki düğümü çözüp parmak şıklattırıyor. Bu albüm ruhunuzu, nefesinizi açacak ve size “Güzel şeylerin de yapıldığı şu dünyaya iyi ki gelmişim” dedirtecek...