Vedat MİLOR
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 11, 2015 01:27
Dar yollardaki atlı araba trafiği, ahır kokusu gibi sorunları olsa da ada hâlâ çok güzel. Fincan Cafe burayı sevme sebeplerimizden biri. Bu aile işletmesinde ev yapımı mezeler son derece özen gösterilerek hazırlanıyor.
Daha önceki bir yazımda Burgazada’nın bazı sorunlarına değinmiştim (26 Temmuz 2015). Sorunlar var tabii ama burada iyi zaman geçirmek de mümkün. Yine de dikkat edin. Mümkün ise çarşıya girmeyin. Girerseniz de gözünüz arkada olsun: Maazallah atlı arabalara alışık değilseniz birinin altında ezilmeniz muhtemel! Çünkü yol çok dar. Hele iki atlı araba ve yaya trafiği yoğun olduğu zaman tehlike çanları çalıyor. Aman bir de günübirliğine gelip Kalpazankaya’ya yürürseniz bir gaz maskesi alın. Atlı araba ahırlarının bulunduğu yere yaklaştığınızda takarsınız. Anladığım kadarı ile ahırların denetimi Adalar Belediyesi’nin elinde değil. Allah için Kalpazankaya dünya harikası. Oradan güneşin batısı muhteşem. Bu sene daha gidemedim. Yan Yayınlar Yönetmeni Çınar Oskay gitti. Çarşamba olduğu için ona kuyu kebap tavsiye etmiştim. Biraz geç kalmış ve kebap bitmiş. Kuzu pirzola yemiş ve beğenmiş. Çınar Bey ile bir-iki kez birlikte yemek yedik ve bazı lokantalar üzerine fikir alışverişinde bulunduk. Zevklerimiz örtüşüyor.
Çınar Oskay’ın Kalpazankaya’ya geç gitmesinin nedeni daha önce benim tavsiye ettiğim
Fincan Cafe’ye de uğrayıp birkaç meze denemesi. Genel kanaati olumlu. Bana burayı üç yıldızlık bulduğunu söyledi. Yazık ki ayağım alçıda ve vejetaryen dönemimde olduğum için ben ona eşlik edemedim. Etseydim belki biraz farklı mezeler denerdi çünkü Canan Hanım’ın (Sofuoğlu) spesiyalitelerini biliyorum. Aslında bunlar her sene biraz değişiyor. Ama değişmeyen özellikleri var: Mezeler ev yapımı ve özen gösterilerek hazırlanıyor. Dünyanın birçok iyi lokantasında olduğu gibi burası da bir aile işletmesi. Sahibi şef. Bu nedenle adada devamlı işletmecisi ve aşçısı değişen bazı lokantalar gibi seneden seneye kalite farklılık göstermiyor. Değişmeyen bir diğer husus da Canan Hanım’ın eşi, eski adalı Rasim Bey’in (Sofuoğlu) işini hem bilerek, hem severek hem de hâlâ heyecanlı, nükte dolu bir şekilde yapması. Belki bundan dolayı ben burayı gerçek bir meyhane olarak görüyorum.
Öyle çok profesyonel servis değil ama leziz mezeler bekleyin. Yazın küçük
balık yiyin. Ona bile gerek kalmayabilir çünkü soğuk ve sıcak mezeler yeter de artar. Varsa Canan Hanım’ın taramasını kaçırmayın. Turnabalığı yumurtası, zeytinyağı, limon. Kıvamı harika. Ben bayılıyorum. Balıklı olsun, balıksız olsun, tüm soğuklar çok iyi. Tarama favorim ama bu sene mönüye giren somon pastırma da çok iyi. İçi ahtapot ve karidesli pazı sarma, kâğıt üzerinde bir ‘felaket’ gibi çünkü lokantacılar balık köfte, balık kokoreç, sarma gibi mezeleri artık parçaları yüksek fiyata satmak için uyduruk yapar. Burada öyle değil. İçinde ne olduğunu anlıyorsunuz pazı sarmayı yerken. Hardal soslu deniz mahsullü salata belki daha da iyi (sosunun çok iyi zeytinyağından hazırlanmasından olsa gerek) ve benim tarama dışında favorim. Bu mezelerin hepsi 15 lira.
Balık ürünü olmayan soğuk mezeler ise 7 lira. Peki onlar nasıl? İnanmayacaksınız ama bence en az, pahalı deniz ürünleri kadar iyi. Tavsiyelerim: Lorlu Girit kabağı, Selanik ezme, zeytinyağlı ve domatesli deniz börülcesi.
Üç tanede de ara sıcak tavsiye edeceğim size. Ne yapın yapın, bütün közlenmiş ve içi dört ayrı peynir ve otlarla doldurulmuş patlıcanı kaçırmayın. 20 lira. Adada her yerde çok iyi peynirli kroket yersiniz.
Burgazada bence bu alanda dünya şampiyonu. Fazla iştahla yedim ve fiyatını sormayı unuttum. Ahtapotu iki şekilde hazırlıyorlar. Güveçte, tereyağı, sarmısak ve şarap ile... Bir de son derece basit: Izgara. Üzerine aroması zengin zeytinyağı ve kekik ile tuz. Ben bu ikincisini öneririm. Fiyatı büyüklüğüne göre değişiyor. Ortalama 40 lira gibi.
Burada yediğim en muhteşem iki deniz ürünü ise deniz salyangozu salatası ve tavada şarap ve tereyağı ile ve kabuğu içinde pişen deniz kereviti. Bu ikisi beşer yıldızlık. Özellikle ikincisi Fransa’nın iyi bir lokantasında bulacağınız düzeyde. Son 12 ay içinde ülkemde yediğim en iyi deniz ürünü.
Kabataş’a son vapur maalesef çok erken; 23.10. Siz buranın iyice keyfini çıkarmak isterseniz Mavi Marmara ile Bostancı’ya dönün.
Adada hiçbir lokantada olağanüstü servis beklemeyin
Garsonların çoğu alaylı ve bir yazlığına adada. Pek çoğu iyi niyetli ama zaman zaman bitirdiğiniz rakı şişesinin yenilenmesi zaman alabilir, buz kovası içindeki buzlar erir ama şıppadak önünüze yenisi gelmeyebilir. Dünyanın en güzel yerlerinden birindesiniz, aceleniz yok ve istediğiniz her öğün sonunda masaya gelecek. Adam gibi yiyip içerseniz, 100-125 lira tutacak hesap. Keyfini çıkarın.