Hazin bir aşk öyküsü ve özür sorunsalı

Güncelleme Tarihi:

Hazin bir aşk öyküsü ve özür sorunsalı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2021 07:00

Memo birinci sınıftayken ilk aşkının parmağını büktü, özür dileyemediği için de aşk acısına mahkûm oldu. Çocuklarımıza teşekkür etmeyi, özür dilemeyi öğretmemizin önemini biliyoruz ama nasıl yapacağız?

Haberin Devamı

Melis: Sana çok güzel başlayıp hüzünle biten bir aşk hikâyesi anlatayım mı Gizem?

Gizem: Hüzünleri sevmem ama merak ettim şimdi...

Melis: Benim ikizler birinci sınıftayken Mehmet, sınıfından bir kıza abayı yaktı. Çok romantiklerdi. Derste beraber oturuyor, teneffüslerde beraber oynuyorlardı. Hatta Memo, kızı tuvaletin kapısında bile bekliyormuş...

Gizem: Yaa, ne kadar centilmen... Bravo Memo’ya. Eee, sonra?

Melis: Ama çocuk bunlar tabii. Ara sıra da boğuşuyorlarmış. Mehmet genetik olarak yaşından iri bir çocuk. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olduğu için de o zamanlar eline koluna tam hâkim olamıyordu. Bir gün hiç istemeden kızın parmağını bükmüş. Kızın elinin yan bağları zedelenmiş. Ertesi gün de piyano konseri varmış. Çıkamadı konsere çocukcağız. Olay olduğunda kız tabii can havliyle ağlayınca öğretmen müdahale etmiş. Mehmet de oradan uzaklaşmış.

Haberin Devamı

Gizem: Neee! Yalnız bu aşkın dozu biraz fazla kaçmış sanki!

Melis: Ben olayı öğrendiğimde açıp kızın annesinden özür diledim. “Yapabileceğim bir şey var mı” dedim. Çok anlayışlıydı sağ olsun. Sonra Memo’dan dinlemek istedim olayı. “Anlıyorum oğlum, yanlışlıkla olmuş ama sonra ne yaptın, gidip özür diledin mi” dedim.

Gizem: Dilememiş mi?

Melis: “Dileyemedim anne, çok utandım” dedi. Belli ki gururu da kırılmıştı.

Gizem: Evet, utanıyorlar. Daha küçük yaşlarda, teşekkür etmekten de özür dilemekten de çekiniyorlar.

Melis: Fakat işte esas mesele bu noktada başlıyordu. Oğluma, hatasını kabul edip özür dilemenin ne kadar büyük bir meziyet olduğunu öğretmem gerekiyordu.

Gizem: Nedir hakikaten bu işin yolu? Mesela ben “Teşekkür et kızım” deme ısrarımı bıraktım. Şu an ısrarla hiçbir şey yaptıramıyorum zaten 2 yaşındaki çocuğa. Ama eğer ben hatalıysam hemen Lorin’den özür diliyorum. Büyüklerin rahatlıkla özür dilediğini görmesi ileride faydalı olur diye düşünüyorum.

Melis: İşte aynen bu, çocuklar bizim dediğimizi değil, yaptığımızı yapıyor. Ben de dedim ki: “Bak oğlum, her insan mutlaka bir sürü hata yapar hayatında. Bazıları büyük hatalar olur, bazıları küçük hatalar. Ama önemli olan yaptığın hatayı düzeltmeye çalışmaktır.” Ben bu tarz durumlarda meseleyi daha net anlatabilmek için örnekli de açıklıyorum bazen: “Mesela baban yanlışlıkla benim elimi bükseydi ve elimi bir süre kullanamaz duruma gelseydim, ne kadar üzülürdüm düşünsene. Ama baban benden özür dileyip sonra da elim yüzünden yapamadığım işlerde bana yardım etseydi, bu sefer çok mutlu olur ve onu affederdim.”

Haberin Devamı

Gizem: Tepkisi ne oldu Memo’nun?

Melis: Bir süre manasızca suratıma baktı. Sonra babasına baktı. “Annemin elini bükme” dedi!

Gizem: Ya çocuklar gerçekte anlattığımız şeylerden hiç tahmin edemeyeceğimiz mesajlar alıyorlar. Lafı uzatmadan, kafa karıştırmadan sade ve düz mesajlar vermek çok önemli. Ben de geçen gün kapıya çıktığımızda Lorin’e “Asansörü çağır kızım” dedim, apartmanın içinde “Asansöööör” diye bağırmaya başladı!

Melis: Kesinlikle katılıyorum. Mesela benim yaptığım bir hata vardı. Onların anlayamayacakları terimleri, deyimleri çok kullanıyordum. Bunu fark ettiğimde dikkat etmeye başladım. İnan çocuklarla iletişimimiz arttı.

Gizem: Çocuklarla iletişim ve ebeveynlik hakkında Nihan Kaya’nın ‘İyi Aile Yoktur’ adlı kitabını herkese şiddetle öneriyorum. Bu kitabı okuduktan sonra çocuğuna ve kendine başka bir açıdan bakabiliyorsun. Okumadıysan sen de hemen başla Melis, biliyorsun ebeveynlik ömür boyu...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!