‘Hayata doyabilmek için elimden geleni yapıyorum’

Güncelleme Tarihi:

‘Hayata doyabilmek için elimden geleni yapıyorum’
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 02, 2022 07:00

Su Soley yeni albümü ‘Kabuk’u yayımladı. Son çalışmasının müzikal anlamda yeniden doğuş hikâyesi olduğunu söyleyen Soley gerçek bir yaz albümüyle karşımızda.

Haberin Devamı

Su Soley’in ‘Kabuk’ adını taşıyan yeni albümü dinleyiciyle buluştu. Soley, albümde geçmişin bıraktığı yaraların acısına takılıp düşen bir kadının, yine kendi gücüyle ayağa kalkmasını anlatıyor. “Kabuk tutan yaralarımı iyileştirdiğim, yeni hayatıma hazır olduğum bir dönemdeyim. Albüme ismini veren ‘Kabuk’ta da aynen bunu anlatıyorum” diyen Soley, 7 şarkıdan oluşan albümde ‘müzik dehası’ dediği Genco Arı ile çalışmış. Disco funk türündeki altyapılardan oluşan albümde bir de Ajda Pekkan şarkısı var. Su Soley ile Caddebostan’daki stüdyosunda buluşup hem sohbet ettik hem de yeni albümündeki şarkıları dinledik.

*Albüm için bir yeniden doğuş hikayesi diyorsunuz. Nasıl bir hikaye bu?
İnsanın kendiyle barışma süreci bitmiyor. Her gün başka bir yönünüzle tanışıp kabullenmeniz gerekebiliyor. Güzelliği karşısında zaman zaman gözlerimi dolduran bu eşsiz gezegendeki insan eliyle yaratılmış bu çirkin düzende hepimiz kaybolmuş durumdayız. Halbuki hayat çok kısa... Bu hayatı getirdiği tüm iyiyi ve kötüyü kabul ederek yaşıyor, keşke dememek ve biraz olsun ona doyabilmek için elimden geleni yapıyorum.

Haberin Devamı

‘Hayata doyabilmek için elimden geleni yapıyorum’


*Albümün adını neden ‘Kabuk’ koydunuz?
Pandemiyle başlayan bu süreç hepimize ortak kaygılar ve zorluklar getirdiği gibi pek çoğumuza da oturup biraz düşünme fırsatı verdi. Ben de bu dönemde kendimi dinleme ve hatırlama fırsatı buldum. Çok uzun senelerdir sahnedeyim, uzun zamandır da kendi müziğimi yazıyorum. Yaşadığım onca iniş çıkışın ve hayat gailesinin arasında ben de herkes gibi bazen yorgun düşüp bazen de yolumu şaşırdığım anlar yaşadım. Benim için müzikal anlamda bir yeniden doğuş hikâyesi bu albüm. Kabuk tutan yaralarımı iyileştirdiğim, yeni hayatıma hazır olduğum bir dönemdeyim. Albüme ismini veren şarkıda da bunu anlatıyorum.

“Bu kadar kargaşanın içinde fazla yara almadan yaşayabilmek için bize iyi gelen şeylere vakit ayırmalıyız.”

*Size neler iyi geliyor? Kendinizi dinlemek adına neler yapıyorsunuz?
Sakinliği seviyorum. Bu kadar kargaşanın içinde fazla yara almadan yaşayabilmek için bize iyi gelen şeylere de vakit ayırmamız gerekiyor. Doğayla bağlantıda olmak dengemi korumam için en iyi yollardan biri. Sayısız çiçeğim, üç kedim var, bu açıdan çok şanslıyım. Meditasyon yapıyorum. Zorlandığım anlarda nefes çalışmak yardımıma koşuyor. Kitap okuyorum ve her gün sayfalarca yazıyorum. En sevdiğim aktivitelerden biri de spor yapmak. Kalp atışı ve kan dolaşımını hızlandırmak, ter atmak, sonrasında ılık bir duş en iyi formüllerden biri benim için.

Haberin Devamı

‘Ajda Hanım’a saygım çok büyük’

*Daha önce hazırladığımız bir paten haberi için bir araya gelmiştik. Paten kaymaya hâlâ devam ediyor musunuz?
Evet. Paten hâlâ büyük tutkum. Uzun mesafeler kayıyorum. Koordinasyon, denge ve dayanıklılığın yanında ciddi bir de nabız antrenmanı oluyor benim için. Sağlıkla hayatta olursam yaşlılık dönemimde de kayıyor olmayı çok istiyorum.

*Albümde bir Ajda Pekkan şarkısı da var. Daha önce onun vokalistliğini de yapıyordunuz... Ajda Pekkan’ın sizde nasıl bir yeri var?
Ajda Hanım’ın bendeki yeri değişmez. Saygım çok büyük. Birlikte çalıştığımız yıllar içinde kendisinden her konserde ve iş dışındaki her görüşmemizde ayrı bir şey öğrendim. Bir insanın Ajda Pekkan’a üç sene vokal yapıp hiçbir şey edinmemesi mümkün olamaz bence, eni konu bir okul bitirmek gibi... Kariyerimde bir yerlerde Ajda Hanım’la yolum kesiştiği ve uzun süre birlikte çalışma fırsatı bulduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Kendi projemi yönetirken yürüdüğüm yola ışık tutan deneyimler için kendisine teşekkür ederim.

Haberin Devamı

‘Hayata doyabilmek için elimden geleni yapıyorum’

‘Her şarkı söyleyene sanatçı dememeliyiz’

*Naim Dilmener, bir yazısında ‘Kabuk’ albümü için “Türkçe pop öldü diyenlere iyi bir cevap” yorumunu yapıyor. Bu yorumu siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkçe popun bugün eksiği ve fazlası neler?
Türkçe pop bence de ölmedi ama ciddi bir özen ve samimiyet problemi yaşıyor. Sadece ticari kaygılarla müzik üreten, bu şekilde şan ve kazanç sahibi olunabildiğini gören her yeni nesil bu tuzağa düşüyor ve sonunda popun geldiği hal ortada. Derinliği olmayan sözlerin altına çalışılmış özensiz besteler ve düzenlemelerle doldu. Zaten daha sıcak hissedilen alternatif stiller de bu sebepten bu kadar çoğaldı. İnsanlar kötü ve samimiyetsiz şeyler duymaktan sıkıldı çünkü. Üretilen her müzik sanatsal içeriğe sahip olmak durumunda değil. Fakat her müziğe sanat, her şarkı söyleyene, beste veya düzenleme yapana da sanatçı dememeliyiz.

*Siz albüm yaparken önceliklerinizi nasıl belirliyorsunuz?
Müzik hem büyük tutkum hem de hayatımı kazandığım alan. Fakat asla çok satsın diye özüme ihanet edip ait hissetmediğim tınıların içinde gezinmedim. Benim için müzikteki samimiyet her şeyden kıymetli. Ürettiğim müzik sanatsal olmayacaksa benim için pek bir değeri yok.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!