Güncelleme Tarihi:
Havalar soğuyup kış kendini gösterince birçoğumuz koyu renkleri tercih ediyoruz. Özellikle baştan aşağı simsiyah giyinmek kışın çok yaygın. Nedenini anlıyorum; kapalı, yağmurlu, çamurlu havalarda insanın içinden giyinmek bile gelmiyor bazen. Koyu renkler daha kullanışlı oluyor böyle zamanlarda. Güneş ışığı gördüğümüzdeyse vücudumuz dopamin (bir çeşit mutluluk hormonu) salgılıyor ve haliyle daha renkli, cıvıl cıvıl görünmek istiyoruz. Ama diyorum ki gelin bunun tam tersini yapalım ve renkleri kış gardıroplarımıza taşıyalım. Yani madem havada güneş yok, renkli parçalar seçerek dopamini bu yolla elde edelim.
HER RENK FARKLI BİR ANLAM
Aslında bu ‘dopamin giyinme’ kavramı pandemiyle hayatımıza girmişti. Yani uzun süre eşofmanlarla geçirilen bir dönemden sonra moda otoriteleri rengârenk ve eğlenceli desenli parçalar tasarlamış ve yeniden hayata karışmak için ‘dopamin dressing’ kavramını ortaya atmıştı. Renklerin hem kendimize hem de dışarıya mesajlar verdiği ve her rengin farklı bir anlamı yansıttığı da biliniyor.
Bu sezonda da moda markaları benzer bir strateji benimsedi. Yani elbette siyah, kahverengi, lacivert ve gri gibi koyu renkler hâlâ var ancak bunların tamamlayıcıları olarak mavi, yeşil, sarı, turuncu, pembe, kırmızı gibi capcanlı renklere de rastlıyoruz. Geçen hafta global moda arama motoru Lyst’in açıkladığı raporda yılın en arzu edilen markası seçilen Miu Miu’nun sonbahar/kış koleksiyonu, renkleri kış stilimize adapte etmek konusunda adeta ders niteliğinde.
Kışın görmeye alışık olmadığımız canlı neon yeşiller açık gri tonlarıyla bir araya geliyor. Ya da elektrik mavisi bir tayt, kahverengi süet ceketle kobinleniyor. Pastel pembe ve mint tonları, hardal tonlarıyla birleştirilip sonbahar enerjisine de gönderme yapılıyor.
Biraz daha iddia ararsanız Molly Goddard markası da yan yana gelmez dediğimiz renkleri bir araya getirerek algımızı değiştirmemizi fısıldıyor sanki. Kırmızı ve turuncu ya da pembe ve bordo gibi renkler birlikte kullanılıyor. Son olarak Tory Burch ise turkuvaz mavileri bejlerle, turuncuyu ise çikolata kahvesiyle bir araya getirerek koyu ve canlı renk kullanımı için ilham veriyor.
Tüyolar:
◊ Öncelikle önyargılarınızı yıkın, yazın giymekten mutlu olduğunuz renkleri kış dolabınıza eklemekle işe başlayın.
◊ Canlı rengi tek bir parçada kullanın. Örneğin pembe bir kazağı siyah ya da gri pantolonla tamamlamak başlangıç için ideal olur.
◊ Baştan aşağı nötr ya da koyu renk tercih edip stili aksesuarlarla renklendirmek de iyi fikir. Kırmızı bir saç tokası ya da renkli bir çanta görünüme boyut atlatır.
◊ Dış giyim parçalarında konfor alanınızdan çıkarak renklere yer vermeyi deneyin, böylece her stilin havası kolayca değişir.
HER TARZA UYGUN
Renklipaltolar stili üst seviyeye taşıyor.Beymen Club, 14.950 lira
Renkler botları hareketlendiriyor. Camper, 8.799 lira
Alt bir katman olarak kullanmak için ideal.H&M, 1.399 lira
Gri tonlarında bir pantolonla kullanın. Mango, 1.599,99 lira
Koyu renklerle tamamlayabilirsiniz. Zara, 1.390 lira
KISA KISA
Etik, doğaya saygılı ve sürdürülebilir bir marka yaratmak mümkün
İtalyan vegan mont markası Save The Duck, Türkiye pazarına girdi ve Akasya AVM ve Aqua Florya’da ilk mağazalarını açtı. Türkiye’ye gelişi için düzenlenen etkinlikte markanın kurucusu ve global CEO’su Nicolas Bargi ile sohbet etme fırsatı buldum. Save The Duck’ın ana ilkesi hayvanları, doğayı korumak, bir yandan da etik çalışma şartları sağlamak. Tekstil üretim süreçlerindeki sorunları gören kurucu Bargi, 2012 yılında Save The Duck’ı hayata geçirerek tüm bu düzenin dışında bir marka yarattı.
Bargi etik çalışma şartlarının öncelikleri olduğunu, bir yandan da hayvanlardan gelen hiçbir hammaddeyi kullanmadıklarını üstüne basa basa belirtiyor. Geçen yıl The Sumba Foundation ile yaptıkları projede üretimde kullandıkları suyun çok daha fazlasını, suya erişimi olmayan köylere ulaştırmışlar. Yeni ‘The Forrest’ koleksiyonunda hayvanlardan ve doğadan ilham aldıklarını ve sorumluluğun hepimize ait olduğunu vurgulamak istediklerini söylüyor CEO. Markanın dünyanın en önemli sürdürülebilirlik sertifikalarından olan B-Corp’a sahip olduğunu da söyleyelim.