Hastalıkla mücadelede evi kebapçıya çevirmek!

Gizem: Melis, Lorin okula başladığından beri hasta. Okul sümüğü diye bir şey varmış. Bir de bitmeyen öksürük...

Melis: Oyyy, bilmez miyim? Benimkiler 3.5 yaşında kreşe başlamıştı. 5 yaşına gelene kadar biri bir hafta, öbürü de ondan kaptığı için diğer hafta, hep hastaydılar. Neredeyse her zaman evde bir hastalık durumu vardı yani. Arada bir hastanelik de oluyorduk. Bu süreç herhalde hiç bitmeyecek diye düşünüyordum. Ama bitti tabii. Çocuğun bağışıklık sistemi oturana kadar, kreş demek bir anlamda hastalık demek ne yazık ki.

Gizem: Evet, okulda hepsi birbirinden kapıyor. Doktoru “Kreşin ilk yılı maalesef böyle ama üzülme, bağışıklığı güçleniyor” dedi. Hastalığın akut dönemini doktorun verdiği ilaçlarla geçirdik ama sonrasında burun akıntısı ve öksürük için doğal takviyelere sarıldım. Evde minik bir aktar açabilecek duruma geldim. Sen neler veriyorsun çocuklara?

Melis: Evet, ben de bağışıklıklarını güçlendirmek için zaman zaman doğal ürünlere başvuruyorum. Kronik öksürük için gerçek salep ve hatmi çiçeğini sütte kaynatıyorum, onu veriyorum mesela. Onun dışında, kış geldi mi evde mutlaka C vitamini bulunduruyorum. Burunlarını açık tutmak için hep deniz suyu spreyi oluyor bizde. Bir de bağışıklığa iyi geldiğini bildiğim için olabildiğince yabanmersini gibi mor meyveler yedirmeye çalışıyorum.

Gizem: Ben de bal ve zencefil veriyordum. Sonra süte ayva ve hatmi katıp demliyordum ama sütün balgamı tetiklediği bilgisini öğrendim. Vazgeçtim.

Melis: Evet, bu tarz doğal takviyeleri kullanırken hem zararı olup olmayacağından emin olmak hem de miktara çok dikkat etmek, ayrıca da çocuk doktoruna mutlaka haber vermek gerek. Mesela ben şimdi 9 yaşında oldukları için ara sıra adaçayı yapıyorum. Adaçayının antibakteriyel özelliği var. Ama idrar söktürücü ve östrojeni uyarıcı etkileri nedeniyle küçük çocuklara, hamilelere vermiyorlar. Ayrıca zaten doğal gıda olsa bile her şeyin fazlası zarar.

Gizem: Tabii, çok haklısın. Bu arada ben yakın zamanda sarımsak mucizesini keşfettim. Lorin’in hem ateşini düşürmeye yardım etti hem de gıcığını kesti. 5-6 diş sarımsağı iyice eziyorsun. Sonra sızma zeytinyağıyla karıştırıp en az 1 saat bekletiyorsun. Bu karışımı ayağının altına sürüp çorap giydiriyorsun. Karışımı hazırlamışken biz de İsmail’le kendimize sürdük. Gece oda kebapçı gibi koktu ama faydasını gördük.

Melis: Ben de geçenlerde boğaz ağrısı ve öksürüğe iyi geldiğini öğrendiğim bir tarifi yaptım; üç gün boyunca sabah aç karnına yedirdim. Bir muzu boylamasına ikiye bölüyorsun. Bir tavada kızartıyorsun. Sonra üzerine bir kaşık bal döküyorsun, birkaç damla limon sıkıyorsun ve tarçın serpiyorsun. Sıcak sıcak yediriyorsun. Büyükler de yapabilir bunu tabii. Tadı da çok güzel oldu valla.

Gizem: Çocukla Hayat’ın sosyal medyasında sordum ben bunu. Takipçimiz Emel Urgancıoğlu öksürük için kullandığı pekmezli bir tarif paylaştı. Benim çok hoşuma gitti. Bir çay bardağına bir çay kaşığı şekersiz dut pekmezi ve birkaç damla limon suyu koyuyormuş. Sonra bardağın yarısına gelecek kadar ılık içme suyu... Günde 2-3 defa içiriyormuş.

Instagram: @hurriyetcocuklahayat hesabında da sizlerleyiz.