Haince planlar yapmak yerine sucuk ye, kardeşim!
Güncelleme Tarihi:
Nilgün Bodur, yılların kurumsal iletişimcisi ama çoğunluk onu Instagram’da aşk, kalp kırıklıkları, parasızlık ve başka şeyler hakkındaki yazılarından tanıyor. Bodur’la, ‘Sıradaki Teşekkürüm Bana Yanlış Yapanlara’ adlı kitabı vesilesiyle buluştuk.
Size yanlış yapanlara neden teşekkür ediyorsunuz?
- Çünkü o yanlışlar yapıldıkça doğrunun kıymetini görüp olgunlaştım. Sınavlardan geçtikçe daha birikimli oldum. Yanlış yapanlara teşekkür ediyorum, bana bir kitap yazdırdılar ve o kitap çok sattı.
Her şey nasıl başladı?
- Kurumsal iletişimci olduğum için, Instagram’a 4-5 yıl önce, çalıştığım markaların hesaplarını kontrol etmek için üye oldum. Bir sene sonra eşimden boşandım. İlk defa yalnız kaldım ve bana çok dokundu. Aileme, dostlarıma sofralar hazırlayan ben, kendime hiç özenmiyordum. Bunu değiştirmek için kendime yemekler pişirdim, fotoğrafını paylaşıp altına bütün sıkkınlığımı yazmaya başladım.
Sizce insanlar yazdıklarınıza neden bu kadar ilgi gösterdi?
- Hayat dalgalı bir şekilde gidiyor, her gün mutlu şeyler yazmıyordum. 100 takipçim varken de 305 bin takipçiye ulaştığımda da hayatımı aynı dille paylaşıyordum. Acılar çektim, parasız kaldım ama bunları paylaşmaktan gocunmadım.
Kendinizi ünlü hissetmiyor musunuz?
-Hiç! Yolda biri “Merhaba” dediğinde beni nereden tanımış olabileceğini düşünüyorum. Takipçim olabileceği aklıma gelmiyor. 20 sene kurumsal iletişimde çok başarılıydım ama birdenbire Instagram fenomeni oldum. Bu yüzden psikiyatra gittim.
Neden?
- Instagram fenomeni olarak anılmak istemiyorum. Psikiyatra Instagram’da paylaştıklarımı, hobilerimden para kazanmaya başladığımı anlattım. “Ben de gitar çalmayı seviyorum. Keşke gitar çalmaktan para kazansam ve burada dert dinlemesem. Instagram fenomenliği senin geçmişini silmez ki” dedi. Biraz rahatladım. Bir gün İclal Aydın aradı. Beni Instagram’da görmüş, kalemimden etkilenmiş. Bir yayıneviyle konuştuğunu, bana bir kitap yapacaklarını söyledi. “Haddim değil” dedim ama İclal ısrar etti.
Neden yazıyorsunuz?
- Kendimi motive etmek için yazmaya başladım ama bu tarz yazıların insanları iyileştirdiğini gördüm, bir sorumluluk hissettim. Başkalarına iyi gelince ben de iyileşiyordum.
Kitapta “Kıskanç olmaktan daha iyidir, kahvaltıda sucuk yemek” diyorsunuz. Neden daha iyi?
- Sucuk en sağlıksız şarküteri ürünü, değil mi? Ne kadar sağlıksız olursa olsun, kin, öfke, nefret ve hasedin bedene verdiği zararı o sucuk sana verebilir mi? “Sucuktan kaç” diyorsun ama dedikodu yapıp sabahlara kadar dertlere dalıyor, haince planlar yapıyorsun. Onun yerine sucuk ye, kardeşim!