Güncelleme Tarihi:
- Tıpkı yaşadığım anlardan oluşan bir fotoğraf albümü gibi... Kimi fotoğraflar siyah-beyaz, kimilerinin ucu kıvrık, bazısı yerinde yok sadece yapışkanı kalmış, bazılarınınsa renkleri birbirine karışmış... Albümün tümü son iki-üç senede yazdığım parçalardan oluşuyor. Hiçbir eski parçamı bu albüme dahil etmedim. Dolayısıyla o dönemlerimi anlatıyor.
‘Kötü Karakter’, ‘4 İnsan 1 Hayvan Etmiyor’, ‘Güzel Şeyler Söyle’ ve ‘İçime Ne Ektiysen...’ Savaştan tutun da birbirimizi dinlemiyor oluşumuza kadar dünyevi meselelerimiz şarkılarınızın konusu olmuş.
- Saydığınız konuların bahsi günümüz şarkılarında pek geçmiyor. Oysa dünya ve özellikle yaşadığımız coğrafyada yangın var. Benim açımdan kayıtsız kalmak güç. Her dönemin kendine özgü sanatsal yaklaşımları oluyor. Bu dönemlerin bendeki izdüşümüyse böyle şarkılar da yazmak oldu.
‘Güzel Şeyler Söyle’yi albümün ismi olarak seçmenizin özel bir nedeni var mı?
- Güzel şeyler duymaya, hissetmeye ve hissettirmeye ihtiyacımız olduğunu düşündüğüm bir dönemden geçiyoruz. Birbirimizi dinlemediğimiz, kırdığımız, elimizde olan sevgiyi ve saygıyı boşa harcadığımız... Aslında görünmez iplerle birbirimize bağlıyız. Anlamının derin ve içten olduğunu düşündüğüm için bu ismi seçtim.
Albümde iki tane de sözsüz şarkı var.
- Evet, ‘Interlude’ ve ‘Samistal’. Albümü kurgularken dikkat ettiğim en önemli şey dinleyicinin soluk almasını sağlayacak sözsüz şarkıların da olmasıydı. Kulaklar dinlenir, sözlerin kontrol etmediği minik müzikal sokaklarda kaybolmak iyi gelir diye düşündüm. ‘Samistal’ adından da belli olduğu gibi Karadeniz’de Çamlıhemşin’in en yüksek yaylalarından biri. HES’lerin artacağı ve ‘Yeşil Yol’ projesinin ayyuka çıktığı zamanlarda bir ağıt niteliğinde yazdım. İkisini de evimin mutfağında kaydettim.
Bir röportajınızda “Erkeğim ama maskülen bir tavır ve sunum yolunu tercih etmedim hiçbir zaman” demişsiniz...
- “Şarkılarımı maskülen bir tavırda yazmıyorum” demiştim. Herhangi bir tercihe, zümreye ve kimliğe hitap eden şarkılar yazmıyorum. Dinleyenlerin şarkılarımda böyle bir şey hissetmelerini tercih etmememden ötürü böyle demiştim. Özellikle de sözlerde bundan kaçınıyorum. Şarkılarımda herkesin anlayabileceği ve sahiplenebileceği bir dünya kurmaya gayret gösteriyorum.
Müzik grubu kurdunuz, bir kanalda sunuculuk yaptınız, gazetecilik üzerine master da cabası... Bu kadar farklı alanlarda olmak size iyi geldi mi?
- FOMA’yla albümler yayımladık, beş sene Dream Haber’i sundum, Dream Türk kanalının kurumsal sesi oldum. Yüksek lisansımı gazetecilik üzerine yaptım. Son dört-beş senedir resim yapıyor, sergilere katılıyorum. Big Fat Mama Records isminde bir plak şirketi açtım. Alternatif müzik yapan müzisyenlerin işlerini desteklemek için. Az önce bahsettiğim gibi hayat bir albüm gibiyse sadece sözlerden oluşan müzikler olmamalı; arada soluk alabilmek ve yeni tecrübeler edinebilmek için başka sokaklara kafayı uzatmak çok iyi geliyor.