Güncelleme Tarihi:
Melis: Gizem bizim evde ufak ufak ergenliğin ayak sesleri duyulmaya başladı sanki. Deniz'de sivilcelerin, Mehmet'te inatlaşmaların oranı arttı. Korkuyorum (gülüyor).
Gizem: Eyvahlar olsun, geliyor gelmekte olan. En çok korktuğum dönem ergenlik. Çevremde çok arkadaşım var, nasıl davranacaklarını şaşırıyorlar çocuklarına. Ergenlik eşittir ebeveyn çaresizliği sanki...
Melis: Ya sabır diye bir laf var ya, benim anladığım en çok ona sığınmakta fayda var bu işlerde. Fakat Buzdağı Yayınevi’nden çıkan, ‘Sevmek Yetmez’ diye bir kitap geldi bana. Dedim ki “Bu benim başucu kitabım olsun.”
Gizem: Hadi canım, o kadar mı? Ne vaat ediyor ebeveyne, merak ettim.
Melis: Günlük çatışmalardan kaçınmak üzerine, çok güzel örneklerle yöntemler gösteriyor bize. Yazarı Nancy Samalin. Kendisi de anne tabii. Anne-babalarla çocuklar arasında yaşanmış gerçek diyaloglar var kitapta. Pozitif bir tutumla bir diyaloğun nasıl çatışmaya dönüşmeden olumlu sonuçlanabileceğini görüyorsun.
Gizem: Biraz daha açar mısın?
Melis: Bak, şöyle bir alıntı yapayım: "Çocuklara karşı kullandığımız sözcüklerin farkında olmadığımızda, tıpkı makineler gibi 'otomatik' olmaya programlanmış varlıklara dönüşürüz ve çocukluğumuzdan beri hafızamıza kazınmış kayıtları sürekli yeniden tekrarlarız. Öte yandan çocuklara verdiğimiz öğütler çift taraflı iletişimi teşvik etmek yerine onları ya bize karşı gelmeye ya da bizi önemsememeye iter." Bu kısım beni çok etkiledi ve neyi fark ettim biliyor musun, herhangi bir arkadaşıma asla konuşmayacağım şekilde konuşabiliyorum çocuklarıma karşı. Özellikle de tahammülsüz olduğum anlarda.
Gizem: Sanırım onları ‘bizim’ sanmamızla alakalı bir güdü, istediğimiz şekilde konuşma hakkımız varmış gibi hissettiriyor bize.
Melis: O kadar haklısın ki... Ve bak en basitinden şuna dikkat etmemizi öneriyor yazar: "... Konuşmaya başlamadan evvel kendimize şunları sormakta fayda var: Kullandığım ifadeler çatışmaya mı sebep olur yoksa iş birliğini mi teşvik eder? Şu anda kesin bir kural mı koymak istiyorum yoksa bunu yapmaya değecek bir durum yok mu? Acaba karşımda başka birinin çocuğu olsaydı söyleyecek olduğum sözleri yine de söyler miydim?"
Gizem: Evet, başkasının çocuğuna daha hassas davranıyoruz elbette. Çünkü başkasının çocuğu her an sabrımızı zorlamıyor, bunun da etkisi var. Anlıyorum, kitap pozitif iletişimi öneriyor ama bu her zaman kolay olmuyor, sen de biliyorsun. Hadi şöyle güzel bir ters köşe diyalog örneği ver de umutlarım yeşersin.
Melis: Anlıyorum ne demek istediğini. Ben de çoğunlukla senin gibi çıldırmış durumda oluyorum. Ama bazen de gerçekten değmeyecek şeyler için çatıştığımızı fark ediyorum. Kitapta, günlük çatışmaları azaltmanın bir yolunun, bazı durumlarda esnek olmak olduğunu söylüyor. Buna örnek olarak da şöyle bir diyalog var:
Alison: Amanda benim yerimde oturuyor...
Amanda: Bu akşam burada oturmak istiyorum.
Alison: Orası benim yerim. Orada oturamazsın.
Amanda: Elbette oturabilirim ve oturuyorum da…
Alison: Anneeeeee! Amanda benim sandalyemde oturuyor, kalmasını istiyorum.
Anne: (Alison’a) Anlaşılan sen hep orada oturmayı istiyorsun.
Alison: Evet.
Anne: Fakat Amanda da orada oturmayı seviyor ve belki de bu akşam onun oturma sırası olabilir.
Alison: Şu tarafa oturmama (masanın duvara doğru olan diğer tarafı) izin verirsen ona yerimi verebilirim.
Anne: Tamam. Haydi masayı duvarın o tarafına çekelim.
Gizem: Bu kolay bir örnek. Peki, konu tartışmaya açık bir şey değilse ne yapacağız?
Melis: Onu da söylüyor kitapta. “Sınırlar koyma konusunda daha otoriter ancak hoşgörülü olabilirsiniz. Ve bunu yaparken de çatışmalardan uzak durabilirsiniz” diyor. Onun örneği de şu:
Mike: Anne, bana peynirli yumurta yapsana.
Anne: Tamam tatlım.
Mike: (Yumurta piştikten sonra) Bu yumurtayı yemeyeceğim, istediğim gibi olmamış.
Anne: Fakat ben senin istediğin gibi pişirdiğimi düşünmüştüm.
Mike: Hayır, benim istediğim gibi olmamış. Bana başka bir şey hazırla.
Anne: Sadece bir kez kahvaltı hazırlıyorum! Eğer istersen yumurtanı yiyebilirsin.
Mike: (Şaşırarak) Hımm, peki o zaman.
Gizem: İyi de, biz bu noktaya vardığımızda Lorin ağlamaya başlıyor.
Melis: Ama işte, inatlaşma tavrı yerine başka bir dil öneriyor kitap. Eğer anne Mike’a sadece “Çabuk yumurtanı ye” deseydi, Mike buna direnecekti. Bunun yerine ona bir daha kahvaltı hazırlamayacağını net bir şekilde belirtti ve ‘istersen’ bu yumurtayı yiyebilirsin diyerek de seçim şansı sundu. Böylece çocuk inatlaşmaya gitmedi. Bunun tabii her zaman her çocukta bu kadar kolay olmayacağını da söylüyor yazar. Herkesin en iyi kendi çocuğunu tanıdığını ve onun kişiliğine göre kendi yöntemlerini geliştirebileceğini anlatıyor örneklerle.
Gizem: Peki, alayım ben de kitabı, bir de bunu deneyelim. Ama bezdim arkadaşım, onu mu büyütüyorum kendimi mi anlayabilmiş değilim (gülüyor.)
HADİ GİDELİM
Mahşer-i Cümbüş Çocuk
Çocukların, sanat ve eğlenceyi deneyimlerken, oyuncuları ve oyunu interaktif olarak yönlendirebildikleri bu doğaçlama oyunda kahkaha garanti. Her yaştan izleyici bilete tabi.
Yer: İstanbul Trump Sahne
Tarih: 8 Nisan Cumartesi
Saat: 13.00-15.00
Yaş: 2+
İletişim: (0212) 348 78 40
Ücret: 113 lira
Sihirli Gemi
Oyun, dünyada ve de özellikle üç tarafı denizle çevrili Türkiye’de çok önemli olan deniz kirliliği sorununa odaklanıyor. Renkli rejisi, özgün şarkıları ve danslarıyla seyircilerini korsanların, papağanların ve balıkların dünyasına davet ediyor.
Yer: Bodrum, Nurol Kültür Merkezi
Tarih: 8 Nisan Cumartesi
Saat: 13.00
Yaş: 3+
İletişim: (0252) 317 00 02
Ücret: 28 lira
Wonderland Sirki
Avrupa turnesine devam eden sirkte 7’den 70’e her yaşa uygun performanslar sergileniyor. 60 dakikalık bu gösteriyi çocuklarınızla birlikte izleme fırsatını kaçırmayın.
Yer: Balıkesir Avlu Kongre ve Kültür Merkezi
Tarih: 9 Nisan Pazar
Saat: 12.00
Yaş: Sınır yok
İletişim: (0532) 384 66 90
Ücret: 113 lira
Aridu-Galaktik DJ
Farklılıkları yaratıcılıkla sorun çözmeyi, sözsüz iletişimi ve arkadaşlığı ele alan oyun çocuklar için tasarlanmış yenilikçi bir performans. Sihir, çağdaş dans, sirk gibi performansların bir bileşimi.
Yer: Ankara Panora Sanat Merkezi
Tarih: 9 Nisan Pazar
Saat: 13.00-15.00
Yaş: 7+
İletişim: (0312) 491 91 92
Ücret: 150 lira