Güncelleme Tarihi:
Parıltı detaylarını bu sezon hırka ve kazakların yanı sıra pantolon ve aksesuarlarda da görüyoruz. Mesela hırkaların düğmelerindeki kristal detaylar böyle gündelik bir giysiye anında şık bir hava katıyor. Pantolonlarda zımbayı andıran, tek tek işlenmiş ve daha minimal duran kristaller göze çarpıyor. Aksesuarlardaysa tokası kristal ya da incilerle bezenmiş kemerler ve taş detaylı ayakkabılar öne çıkıyor. Bu yılın olmazsa olmazı maskelerin bile taş işlemeli olanları var.
Kristal işlemelerin baskın olduğu yıllar ihtişamlı görünümleriyle aklımıza kazınan 1920’ler. Savaş yıllarının bitmesiyle ışıltıya geniş yer veren 20’ler, taşlı saç aksesuarları ve parıltılı kıyafetleriyle hatırlanıyor. Zarafetiyle cezbeden inci detayları 50’lerde popülerdi. 70 ve 80’li yıllardaysa parıltının dozu giderek arttı ve hem taş hem de payet yaygın olarak kullanıldı.
2020’de ışıltılı detaylara sade parçalarda da, aksesuarlarda da, gece elbiselerinde de rastlıyoruz. Prada’dan Bottega Veneta’ya, Miu Miu’dan Sacai’ye pek çok yüksek moda markası 2020 Sonbahar /Kış podyumlarında bolca taş ve parıltıya yer veriyor.
Nasıl giymeli?
Taş işlemeli bir giysi tercih ettiyseniz aksesuar kullanmanıza gerek yok.
Geri kalanları daha sade tutarak yıldız parçanızın daha çok parıldamasını sağlayabilirsiniz.
Makyajda da etkisi görülüyor
2020 Sonbahar / Kış sezonunda neredeyse her şey parıltılı. Hem makyajda hem saç aksesuarlarında hem de tırnaklarda parıltılı ve taşlı görünümler göze çarpıyor. Alice + Olivia’nın parıltılı göz makyajıyla tamamladığı taşlarla bezenmiş saçları, Valentino ve Giambattista Valli’nin göz çevresinde kullandığı kristalleri şaşaalı festival ve davetleri çağrıştırıyor.
HER TARZA UYGUN
MARKALARDAN ÇEVREYE DUYARLI KOLEKSİYONLAR
‘Sürdürülebilirlik’ en temel haliyle üretim, dağıtım ve tüketim döngüsünün çevreye duyarlı ve etik olması anlamına geliyor. Bu kavram moda markaları için artık bir tercihten ziyade zorunluluk halini aldı. Birçoğundan arka arkaya bunu ön plana alan koleksiyon haberleri geldi. Bazıları şöyle...
H&M: Bu konuda halihazırda çalışmalar yapan H&M, 2030’a kadar yalnızca geri dönüştürülmüş ve sürdürülebilir kaynaklı malzemeler kullanarak üretim yapmayı hedefliyor. Markanın Sonbahar / Kış 2020 koleksiyonundaki sekiz parça da bu hedefin bir ayağı olarak yalnızca tekstil, plastik atıkları, geri dönüştürülmüş polyester, naylon ve yün kullanılarak üretilmiş.
Lee Cooper: 20 bin adet pet şişeyi dönüştürerek elde ettiği iplikleri kullanarak hazırladığı yeni koleksiyonuyla aynı zamanda yüzde 20 su tasarrufu sağladığını da açıkladı.
Tommy Hilfiger: 2030’a sürdürülebilirlik anlamında iddialı hedefler koyan marka bir de strateji planı yayımladı.
Beymen Club: Doğa dostu ve uzun ömürlü modeller içeren yeni koleksiyonundaki giysiler organik ve geri dönüşümlü elyaflar kullanılarak üretilmiş. Denim parçalardaysa yüzde 95’e kadar daha az su ve yüzde 80’e kadar daha az elektrik üreten ekolojik yıkama yöntemi kullanılmış.
Ayrıca Beauty Omelette, Ren, Souq Samurai gibi butik, yerli markalar da koleksiyonlarında bu kavrama vurgu yapıyor. Beauty Omelette ‘No Other Planet’ (Başka Gezegen Yok) ismini verdiği koleksiyonundaki parçaları okyanuslara atılan pet şişelerden elde edilen polyester ve organik pamukla hazırlarken Ren ‘Courage’ koleksiyonunda keten, poplin ve geri dönüştürülmüş yünler kullanıyor. Souq Samurai ise koleksiyonunun büyük bir bölümünü kaliteli, üretim fazlası kumaşlardan üretiyor.