Güncelleme Tarihi:
Ekranda iki yıl geçti, şimdi de beyazperdedesiniz. Az önce yanımıza hayranlarınız geldi. Tanınmak neleri değiştirdi?
BERAT EFE PARLAR: İnsanlar bizi görünce sarılıyor, fotoğraf çektiriyor.
DORA DALGIÇ: Bulunduğum ortamlarda bana bakıyorlar ama fotoğraf çektirmeye cesaret edemiyorlar. Sanırım beni şımarık zannediyorlar. Buradan sesleniyorum; utanmayın, gelin, ben açığım.
ESAT POLAT GÜLER: Bazılarının okulda arkadaşları onlara daha fazla ilgi duyuyor ama bende tam tersi oldu. Arkadaşlarım bana kötü davranmaya başladı.
* Ooo, şöhretin sillesini yemişsin...
ESAT POLAT: Bilmiyorum abi! Bana iftira atıyorlar, bu sefer bütün sınıf üstüme geliyor. Şu an okulda arkadaşım yok. Bu yüzden tek takılıyorum. Ama beni kıskanmalarına gerek yok; o kadar ünlü değilim ki, bu sektöre yeni başladım.
* Oyunculuğu nasıl tarif edersiniz?
DORA: Benim için özgürlük çünkü hayal gücünü zenginleştiriyor.
BERAT EFE: Benim için hayat demek! Oyunculuk varsa ben de varım, yoksa ben de yokum.
* ‘Bizim Köyün Şarkısı’ bir komedi filmi. Bu sene Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar, Ahmet Kural-Murat Cemcir gişede rakipleriniz. Onları geçer misiniz?
DORA: Bence gişemiz onları geçecek.
ESAT POLAT: Bizim filmimiz genel izleyici kitlesine hitap ediyor. Bazen, o abilerin filmlerinde küfür olduğu için sadece yedi yaş üstü gidebiliyor ama bizde küfür yok. Saf, temiz bir film. O yüzden onlara gişede yaklaşabiliriz.
* Şahan Gökbakar ve Cem Yılmaz denize düşse hangisini kurtarırsınız?
BERAT EFE: Kendimi boğarım daha iyi. Ama illa seçmem gerekirse Cem Abi.
DORA: Önce Şahan’ı alırım. Cem Abi çok dayanıklı; sonra dönüp onu alırım.
ESAT POLAT: Önce Cem Abi.
* Kimleri örnek alıyorsunuz?
ESAT POLAT: Robert De Niro ve Al Pacino idollerim. ‘Baba I’ ve ‘Baba II’ en beğendiğim filmleri. Bir de ‘Yaralı Yüz’e bayılıyorum.
BERAT EFE: Cem Yılmaz ve Çağlar Çorumlu rol modellerim.
* Oyunculuk büyük rekabetin yaşandığı bir meslek. Siz de kalabalık bir ekipsiniz, aranızda kıskançlıklar oluyor mu?
DORA: Birbirimize karşı inatçılığımız, kıskançlığımız olmadı; hep kardeş, arkadaş olduk. Yönetmenimiz Tuğçe Soysop’un sözünü dinledik, teşekkür ederiz.
* Bu kadar iddialı olduğunuz filminiz ne anlatıyor?
BERAT EFE: Arkadaşlık, dostluk ve kardeşlik... Ne kadar zor şartlarda olursak olalım, bir şeyi çok istersek yapabileceğimizi gösteren bir film.
* Kazancınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
EDA DÖĞER: Ailelerimiz değerlendiriyor. Bir kısmını da barınaklara ve ihtiyacı olanlara veriyoruz.
KİM BU ÇOCUKLAR?
BERAT EFE PARLAR (14)
Sivaslıyım. Annem ev hanımı, babam antikacı. Dört yaşımda bir fotoğraf çektirmiştim. Onu gören abiler ajanslarına çağırdı ve oyunculuğa başladım. 10 yıldır bu işi yapıyorum. ‘İftarlık Gazoz’, ‘Poyraz Karayel’, ‘Ailecek Şaşkınız’ gibi birçok projede rol aldım. 8. sınıftayım, bundan sonra konservatuvara devam etmek istiyorum.
ESAT POLAT GÜLER (11)
Diyarbakırlıyım. Annem ev hanımı, babam kuyumcu. Üç kardeşiz, iki kız kardeşim var. Biri Instagram’da Vine paylaşmıştı, ben de evde onu izleyip aynısını taklit etmeye başladım. Babam fark etti; bana önce bir Facebook, ardından da YouTube sayfası açtı. ‘Güldüy Güldüy’ ekibine çağrıldım ve elemelerden geçerek başladım.
DORA DALGIÇ (10)
İstanbulluyum. Annem ev hanımı, babam kaptan. Evcilik oynarken birçok karakter canlandırıyormuşum. Annem fark edip ajansa yazdırmış. Oyunculuğa beş yaşımda başladım. Oyunculuğun en zor yanı yorulmak ve bir sahneyi 30 kere tekrarlamak. Duygu geçişleri de önemli. Veteriner olup hayvanlara yardım etmek ve oyunculuk yapmak istiyorum.
EDA DÖĞER (12)
Diyarbakırlıyım. Annem matematik öğretmeni, babam mali müşavir. 10 yaşımdayken yaz okulunda bir tiyatro kulübü kurduk. Öğretmenimiz bize bir tiyatro hocası buldu. Şansımıza onun da ‘Güldüy Güldüy’de bir tanıdığı vardı. Seçmelere katıldım. Oyunculuğun en zor yanı skeçleri ezberlemek. İleride oyuncu değil genel cerrah olmak istiyorum.