Güncelleme Tarihi:
Uzun zaman önce bir galakside işler bugün gözüktüğünden daha farklıydı. Bir video oyununa, bir çizgi romana ya da bir bilimkurgu filmine körü körüne bağlı olanlar, evinin garajında, okulunun arka sıralarında kendi dünyasında yaşardı. Silikon Vadisi’nin doğuşu, beyazperdede gelişen teknolojinin etkisiyle çizgi kahramanların aksiyon figürlerine dönüşmesi ile, bir dönem ‘ezik/ucube’ diye yaftalananlar mahallenin yeni popüler çocuğuna dönüştü. Aynı filmi yüzlerce kez izleyenler, bir kahramanın varlığına dair binlerce teori üretenler şimdi anaakımın ta kendisi. 49 sene önce körü körüne bağlı oldukları bu janrı kutlamak için bir araya geldiklerinde sayıları 300-400’ü geçmezken, artık bir araya gelmeleri popüler kültürde ufak çaplı bir deprem yaratıyor, adına da Comic-Con deniyor.
Her yıl ABD’nin San Diego kentinde gerçekleşen Comic-Con, erken dönemlerinde sadece çizgi süperkahraman serileriyle sınırlıydı. Yıllar içinde kapsamını genişletti, televizyon dizilerini ve filmleri de bünyesine dahil etti. Stüdyolara göre Comic-Con yeni bir tüketim pazarı. Hayran takımı içinse kutsal topraklar, mucizevi buluşmalar. Çoğu hayran kongre binasının etrafına kamp kuruyor, şezlong atıyor, çimenlere yayılıyor, panelden panele koşturmak yerine sadece havayı solumak için orada oluyor. O hafta sonuna hazırlanmaları aylarca sürüyor. Kendi kostümlerini dikiyor ve tomarlarca para harcıyorlar.
Prenses Leia’lar artık ‘Wonder Woman’
Geçen sene Comic-Con’dan bir ‘Wonder Woman’ geçtiği çok belliydi; izleri hâlâ taze. Daha önce ‘Yıldız Savaşları’ndan esinlenerek Prenses Leia kıyafetleriyle gelen 6-12 yaş arasındaki kızların neredeyse hepsi bir senede ‘Wonder Woman’a dönüşmüş. Hollywood’un dip dalgası #MeToo hareketinden bağımsız bir Comic-Con düşünülemezdi. Kadın grupları, ‘Batman’ ve ‘Superman’ gibi maskülen dünyanın sembolü süperkahramanların kostümünü üzerine geçirdi, mesajı açık verdi.
Seçilmişler sahnede
Simpsonlar 30 yaşında
Tek bir bölümünün yapımı 6-8 ay sürüyor. Maliyetiyse 2 milyon dolar. Çevrildiği dil sayısı 45. Ekranların en meşhur, en ‘sarı’ ailesi, bu yıl 30’uncu yaşını kutlayacak. Son birkaç sezonda -doğal olarak- yorgunluk belirtileri göstermesine rağmen yakın zamanda emeklilik gözükmüyor Simpsonlara. Yaratıcısı Matt Groening’den işittiğim şu tatlı sözleri paylaşmayı borç bilirim: “6’ncı sınıftan beri defterime kocaman yuvarlak gözlü, yamuk yumuk karakterlerden bir aile çizip durdum. Sonra bir şekilde kendimi Los Angeles’ta Fox stüdyolarında yine bu aileyi çizerken buldum. Karakterlere bir an evvel isim bulunması gerektiğinde kendi ailemden isimler verdim. Bu, 30 yıl önceydi. Simpsonlar, benim ailem. Sadece benim değil, sizin ve herkesin. Onlara iyi bakalım.” (‘The Simpsons’ın 30’uncu sezonu, ekim ayının ilk haftası başlıyor. ABD ile aynı anda Türkiye’de de, FX kanalında gösterilecek. Günü ve saati henüz belli değil.)