Güncelleme Tarihi:
Yeni kitabı ‘Bana Felsefe Yapma’ ile felsefeyi masal tadında anlatan Serda Büyükkoyuncu okuyucuya karşısındakiyle konuşur gibi, samimi bir dille ulaşıyor. Yeni kitabı vesilesiyle buluştuğumuz ve felsefeye olan tutkusunu konuştuğumuz Hürriyet Seyahat yazarımız “Kitapta nükteler, şiirler, şarkılar, mitolojik dedikodular var. Felsefecilerin özel hayatlarına dair bilgiler de verdim ” diyor.
◊ Felsefeye tutkunuz nasıl başladı?
Geniş bir kütüphanem var. Bu arşivde pek çok alanla ilgili kaynak bulabilirsiniz. Kitapları konularına göre ayırdığımda en çok okuduklarımın dinler tarihi ve felsefe olduğunu gördüm. Zaten din ve felsefe insana iyi insan olmayı öğretmiyor mu? Ama bir şey daha fark ettim; bu kitaplar okunması en zor olanlardı. Anlayabileceğim bir hale getirmek için pek çok bölümü, daha sade bir dille yeniden yazıyordum. Ve sonunda benim gibiler için yeni bir kitap hazırlama maceram başladı. 200 eserden faydalandım ve yaklaşık 3 yılda ‘Bana Felsefe Yapma’ kitabını bitirdim.
◊ Nelerden bahsediyorsunuz?
Felsefenin korkulacak bir şey olmadığını, kolay anlaşılabileceğini ve önemli değerler barındırdığını anlatıyorum. Kitabın ilk yarısı ünlü filozof Sokrates’ten önceki dönemi anlatıyor. Evrenin ve insanın varoluşuna biliminsanlarının gözünden bakıyoruz. Nükteler, şiirler, şarkılar, mitolojik dedikodular var. Ayrıca felsefecilerin özel hayatları ve birbirleriyle etkileşimlerine dair bilgiler de görebilirsiniz. Sokrates sonrası bölümdeyse iyi ve erdemli bir insan olmak konusunda ipuçları veren felsefe okullarından bahsettim.
◊ Kitabınızın ismi de esprili…
Aslında ‘Bana felsefe yapma’ dillere pelesenk olmuş bir yorumdur. Biraz derin konulardan bahseden arkadaşlara bir serzeniştir. Altında “Bu konularla beni yorma” mesajı vardır. Ben de okuyucuyu yormayan, bilakis eğlendiren, neşelendiren ve dinlendiren bir kitap olduğu mesajını vermek için bu başlığı seçtim.
◊ Felsefe kitapları bize çoğu zaman karmaşık geliyor. Neden bu kadar zor anlaşılıyor sizce?
Tarihteki felsefeciler “Felsefe üstakıllar içindir” deyip ağır ve ağdalı diller kullanarak felsefeyi anlamayı zorlaştırmışlar. Bu gelenek yüzyıllar boyunca böyle devam etmiş. Kendi dilimizde de bu şekilde yazılmış pek çok kitap var. ‘Bana Felsefe Yapma’yı yazarken çok araştırma yaptım. Bazen bir sayfalık, bazen de bir paragraflık cümlelerle karşılaştım. Oysa 6 ya da 8 kelimeden daha uzun cümlelerde konuyu kaçırabiliyoruz.
◊ Kitabınızın arka kapağında “Çok karmaşık sandığınız bir konuyu çok anlaşılır şekilde anlatacak. Bırakın sıkılmayı, zamanın nasıl geçtiğini fark etmeyeceksiniz bile” diyorsunuz… Bir felsefe kitabı nasıl okunur, ipucu verebilir misiniz?
Kitapta olabildiğince az isim kullandım. Eğer o isimlerin kafanızda kalmasını istiyorsanız benzetmeler yapın. Mesela Thales’in adını çocukken oynadığımız lades oyunuyla hatırlamaya çalışabilirsiniz. Hatta o isimde değişik birkaç cümle kurun. Okurken mutlaka not alın. Anlamlı ya da düzgün cümleler kurmanıza bile gerek yok. Sadece okurken dikkatinizi çeken cümleleri, isimleri ya da size düşündürdüklerini bir kâğıda not alın. Orada ne yazdığını başkası anlayamasa dahi o notlar size okuduklarınızı hatırlatacak. Ben kitapta kafa karıştıracak, anlamını bilemeyeceğiniz kelimeler kullanmamaya çalıştım. Ama yine de böyle bir sözcüğe rastlarsanız Google’dan anlamına bakın. Yerine siz bir başka uygun kelime koyup o cümleyi öyle okuyun.
◊ Başka çalışmalarınız da var mı?
Elbette. Sırada ‘Hava Atmalık Bilgiler Ansiklopedisi’ var. Cep boyu olacak. Alfabetik sıradışı bilgiler ansiklopedisi. Gittikçe az okuduğumuz, sosyal medya mahkûmu olduğumuz zamanlar için hap bilgiler çok faydalı. Ben o bilgiyi paylaşmak için koca bir kitabı devirdim ama okuyucu birkaç cümlede bilgiye en rafine haliyle ulaşacak. 104 ayrı konuda seminer verdiğim ve bu seminerlere yazılı hazırlandığım için basıma neredeyse hazır halde onlarca kitabım var. Şifacılıktan dinler tarihine birçok alanda çalışma yaptım. Örneğin ‘Deli Dâhi Besteciler’, ‘Kusursuz Eserlerin Kusurlu Sanatçıları’, ‘Tarih Değiştirenlerin Tarihleri Değiştiren Aşkları’ gibi kitaplarımı sırayla yayımlamayı hedefliyorum. Tümü de eğlenceli, kolay anlaşılır, merak uyandıran ve gizemlerle dolu kitaplar.
ÇOCUKLARA ÖZEL SÜRPRİZLER
‘Bana Felsefe Yapma’ ile eşzamanlı olarak yayımlanan, Serda Büyükkoyuncu’nun Hürriyet Seyahat yazarı Saffet Emre Tonguç’la yazdığı ‘7 Tepe 7 Sır’ isimli, 7 kitaplık bir seri de var. Hikâyelerdeki çocuk Saffet ve çocuk Serda, gençlere önce İstanbul’da, sonra da tüm ülkemizin ikonik bölgelerinde maceralar yaşatıyorlar. Seri 9-14 yaş çocuklara hitap ediyor.