Güncelleme Tarihi:
Bİr sezon daha bitti, nasıl hissediyorsunuz, hangi duygular ağır basıyor?
- Yorgun, memnun ve mutluyum. Burada günde neredeyse üç etkinlik yapıyoruz. Hem yönetici olmamdan ötürü hem de bir kültür-sanat takipçisi olarak bu etkinliklerin çoğuna katılıyorum. O yüzden fiziki yorgunluğum var ama herhangi bir olumsuz duygum yok. Her anlamda en iyi sezonumuzu geçirdik.
Nasıl yüzler gördünüz?
- Farklı profillerin mutlu yüzlerini gördük. Geçmiş yıllarda böyle bir profil çeşitliliği yoktu. O yüzden bilinçli olarak, içerik politikamızda tüm o farklı profillere dokunma stratejisi güttük. Eylülden ağustosa kadar yani sezon boyunca bizi 650 bine yakın insan ziyaret etti. 1200’den fazla etkinlik yaptık. Bu sadece Türkiye’de değil, dünyada da olan bir rakam değil.
Sizden en çok ne talep ediyorlar?
- Son 1-2 senedir herkesin beklentisi, daha fazla müzikal görmek. Broadway müzikalleri görmek istiyorlar. İtiraf etmek gerekirse, o noktada zorlanıyoruz.
Yabancılar Türkiye’ye gelmek mi istemiyor yoksa?
- Yoo, bütçesel nedenlerle zorlanıyoruz. 2015’te göreve geldiğimde dolar iki liraydı. Yıllar içinde üç katı arttı ama biz bilet fiyatlarını artıramıyoruz. O yüzden Broadway müzikallerinde veya diğer büyük prodüksiyonlarda zorlanıyoruz. Bir de PSM’nin hacmini aşan bazı konser talepleri oluyor. Coldplay veya Radiohead’i burada ağırlamanın imkânı yok; onlar stadyum boyutunda konser veriyor. Böyle talepler bizi yeni açılımlara itiyor. Hedefimiz iki sene içinde PSM’nin dışına çıkmak. İstanbul’a, İstanbul dışına, belki Avrupa’ya çıkmak, farklı kültür-sanat etkinliklerini dışarıda gerçekleştirmek.
Peki, toplumda durum ne? İyi bir konser izlemek, bir sergi izlemek; insanların dert edindiği bir konu mu?
- Pembe bir tablo çizmek, olumlu şeyler söylemek isterim ama zor. Kültür-sanatın, eğlence sektörünün ilerleyeceği, parlayacağı konuşuluyor ama tablo pek öyle değil. Bunun eğitim politikasından tutun da insanların ekonomik durumlarına varıncaya kadar pek çok nedeni var. Geçen hafta Prag’da iki gece üst üste Ed Sheeran konseri vardı, 130 bin bilet satıldı. Halbuki U2, en parlak dönemlerinden birinde buraya geldi ve 50 bin bilet satılamadı. Sadece 1995 sonrası doğan kuşağın yeni dünyası biraz ümit veriyor.
Neden ümit veriyor ve neden “biraz” dediniz?
- Biraz dedim çünkü onların da farklı talepleri var. Birçok içeriğe ücretsiz ulaşmak istiyorlar. Böyle bir dünya nasıl olabilir? Her şeyden nasiplenmek istiyor ama para vermek istemiyorlar. Böyle bir açmaz olsa da hem katılım hem takip açısından eski nesillere göre daha ilgililer. Ortak bir yol bulabilirsek belki onlarla bir çıkış yolu yakalarız.
Siz Zorlu PSM için ‘sığınak’ kelimesini kullanıyorsunuz.
- Birkaç nedeni var. Burası, lojistik olarak erişimi çok kolay olan bir yer. Farklı sosyal katmanların ulaşımı açısından bu önemli. Arabanızla, metroyla veya metrobüsle gelebilirsiniz. Ayrıca güvenli. Aynı akşam bir yabancı müzikal, bir tiyatro oyunu, bir caz dinletisi, dışarıdaki merdivenlerde de bir film gösterimi olabiliyor. O merdivenli açık alan, kamusal hizmet veriyor. Belgesel ve film gösterimleri, konserler, partiler, Wimbledon’dan Final Four gösterimlerine kadar pek çok etkinlik orada ücretsiz.
Yeni sezonla ilgili tüyolar alalım mı son olarak?
- Geçen sezon ‘Alice’ müzikalinden her anlamda çok mutlu olduk, 60 bin seyirci geldi. Mayısa kadar devam edeceğiz. Eylülle birlikte PSM çatısı altında ilk defa Cem Yılmaz gösterilerine başlıyoruz. Toplamda 276 tiyatro temsiline ev sahipliği yaptık. 190 bin tiyatro seyircisi geldi. Bunu renklendirerek ve çeşitlendirerek devam ettirmek istiyoruz. Sonar, Mix gibi festivallerimiz devam ediyor. Geçen sene Caz Festivalimizi beş haftaya yaydık. Eylülde yeni bir festivale başlıyoruz: ‘Neue! Step’. Ana tema hüzün... ‘Fame’ müzikali ve ‘Beyond Bollywood’ bu sezonun etkileyici sahne şovları arasında.
Son zamanlarda rap müzik inanılmaz revaçta. Aynı zamanda bir DJ olarak siz ne düşünüyorsunuz?
Barcelona’daki Sonar Festivali bittiğinde yorgunluğumuzu atmak için La Rambla Caddesi’nde bir şeyler yiyelim dedik. Sokak gösterileri yapan bir çocuk geldi. İngilizce bir hiphop şarkısı açtı. Yanımızda da biri 9-10 yaşlarında, diğeri 11-12 yaşlarında iki çocuğu olan bir İspanyol aile vardı. Çocuklar delirdi. Ve hemen başladılar o İngilizce parçayı ezbere söylemeye. Neden şimdi bilmiyorum ama durum sadece Türkiye’de değil, dünyada da böyle. Geçen yıllarda hiphop müziğin dünyası farklıydı. Bir iddiası vardı, söyleriyle ve sanatçılarının duruşuyla daha protest bir müzikti. Sonra poplaştı, erişimi kolaylaştı arz çoğaldı. Arz ve talep birbirini besleyen şeyler ama bir zamanlar gençlerin gitar almak için harçlıklarını biriktirdiği bir dünyada çok ünlü bir gitar markasının kapısına kilit vuruyorsa bu bir soru işaretidir. Müzikal akımlar seneler içinde değişiyor. Bence hiçbir müzik ölmez. Gitar da rock müzik de yeniden yükselişe geçecektir. Şu an dönem, hiphopla birlikte; elektronik müzik dönemi. Üretim yaygınlaştı, bunu üreten sanatçıların dinleyicilere erişimi kolaylaştı. Sözler de nispeten o protestlikten daha pop bir iklime kaydığı için hazmı da kolaylaştı. Şu anda hem dünyada hem Türkiye’de hem hiphop’la elektronik müzik en tepede. Biz de bu başlıklara burada dokunuyoruz, hiphop ve elektronik müzik partileri yapıyoruz.
Koleksiyonunuzda 6 bin plak var. Bunlardan birini sizden almak isteyen birinin başına ne gelir?
- İlginç bir soru. Hangi plak olduğuna bağlı. Satın almak isteyenler oluyor. Plak konusunda bağımlıyım. Herhangi bir iradem yok, kendimi durduramıyorum. Ama şunu düşündüm; işim çok yoğun, eskisi kadar eve arkadaşlarımı, eşi dostu çağırıp bunları paylaşma imkânım yok. Müzik dediğiniz şey, paylaşma üzerine kuruludur. O müziği paylaşmak istiyorum. Maksimum iki sene içinde bir dükkân açacağım.
En çok Reina saldırısından sonra zorlandık
Son yıllarda birçok kötü olay yaşadık ama en çok Reina saldırısında zorlandık. İstanbul’da ilk defa bir eğlence mekânına saldırılmıştı. Sanatçılarla sayısız toplantı, sayısız güvenlik planları, yollanan projeler, krokiler, Zorlu Center’ın güvenlik anlamında tanıtılması vs... Buraya West Side Story müzikali geleceği zaman (Amerikan ve Alman ortak yapımıydı) hem ABD’den hem Almanya’dan federal görevliler geldi; PSM’yi inceleriler, güvenlik analizi yaptılar.
Berlin’in parti geliri 6 milyar dolar
Berlin, Amsterdam ve Barselona’ya baktığımızda kültür sanat turizminin kente hem maddi olarak hem de o şehrin veya ülkenin algısına çok önemli artıları olduğunu görüyoruz. Berlin 2018’de şehre clubbing’den yani parti ekonomisinden 6 milyar dolar para sokmuş. 2005’te ‘Cool İstanbul’ başlığıyla Newsweek’in kapağındaydı İstanbul. O noktadan ilerleyeceğimizi düşünürken geriledik. İnşallah eski günlere döneriz.
Sayılarla Zorlu PSM