Güncelleme Tarihi:
Çoğumuzun dolabında bir zamanlar alınmış ama artık giymediğimiz ya da eskise bile atamadığımız kıyafetler yer kaplıyor. Bunları kullanmadığımız halde elde tutuyor, bir yandan da asıl ihtiyacımız olan kıyafetleri de almaya devam ediyoruz. Oysa WWF (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) sadece düz, pamuklu bir tişörtü üretmek için gereken su miktarının en az 2 bin 700 litre olduğunu söylüyor. İşte tam bu noktada son yıllarda trend haline gelen sürdürülebilir moda akımı, aslında anneannelerimizden bildiğimiz ama bir süredir unuttuğumuz başka bir seçenek sunuyor: Eskileri yenilemek.
Bu akımın izinde tasarımlar üreten Fatih Yıldırım kurduğu topluluk Redesign Club’la tüketicileri ikinci el kıyafetleri yeniden tasarlayıp kullanmaya teşvik ediyor.
Annem ev hanımı ve Pendik İSMEK’te (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hayat Boyu Öğrenme Merkezi) kırkyama kursuna giderek hem el becerilerini geliştiriyor hem de yeni şeyler üreterek motive oluyordu. Ben de o dönem Nişantaşı’nda yaşıyordum ve akşamları eve giderken Osmanbey’deki dikim atölyelerinin kullanmadıkları kumaşları sokağa çöp olarak bırakmasına şahit oluyordum. Bir gün annemin ve kurstaki arkadaşlarının bu kumaşları ve kırkyamayı kullanarak yeni şeyler yapabileceği aklıma geldi.
Anneniz ne tepki verdi bu fikre?
Bir taksi dolusu kumaşı götürdüm Pendik’e. Annem benim kullanmadığım kıyafetlerim arasından bir gömleği kumaş parçalarıyla yeniden tasarladı. O günden sonra sanırım ben hiç gömlek almadım, dolabımı tekrar elden geçirdik. Tabii üzerimdeki benzersiz kıyafetleri görenler de geri dönüşüm fikrini ve tasarımları beğenerek sipariş vermeye başladı.
Redesign Club olarak her üründen bir tane, kişiye özel tasarlıyoruz. Her tasarıma da isim vererek onu hikâyesi olan bir ürüne dönüştürüyoruz. Pek çok kaynaktan ilham alıyoruz ama asıl olarak elimizdeki atık kumaşlara, hedef kitlemize ve mevsime göre ne tarz kıyafetler yapacağımıza karar veriyoruz. Annemin ve yengemin tasarımların oluşmasında emeği büyük. Biz de ekip olarak onların yaratıcı yönlerini yansıtmalarına, özgünlüklerini korumalarına olanak sağlıyoruz. Yakında genç tasarımcıları da projeye dahil ederek onların da sürdürülebilir tasarımlara alışmasını planlıyoruz.
Pandemide tüketim alışkanlıklarımız değişti mi? Sizce insanlar artık daha bilinçli mi alışveriş konusunda?
Pandemi sürecinde özellikle doğaya ne kadar zarar verdiğimizi fark ettik. Doğaya ve kendi özümüze olan özlem arttı. Araştırmalar da bunu doğruluyor. Hızla dijitalleşen dünyada doğayla bağımızı koparmak istemiyoruz. Zaten bu insan doğasına aykırı. Gelecek nesiller için de şimdiden harekete geçmezsek maalesef telafi edilemeyecek sonuçlarla karşılaşacağımızın farkına varan insan sayısı artıyor.
Etik olmayan her ürün için dünyanın bir yerinde işçilerin ucuza çalıştırıldığının farkında olun. Bu işçiler de genelde çocuklar veya kadınlar oluyor. Bu ürünler doğaya ve insana saygıdan uzak şartlarda üretiliyor ve bize ulaştırılıyor. Biz de büyük mağazaların süslü süslü ‘indirim’ yazan raflarında onları görüp alıyoruz. Bir an için düşünün ‘Acaba bu kıyafeti kim yaptı’ diye ve markanın size bu insandan bahsetmek isteyip istemeyeceğini hayal edin. Ayrıca her ürünün içeriği etiketlerde yazıyor ve maalesef çoğumuz etikette yazan şeylerin farkında bile değiliz. Dolaplarımız kimyasal içerikli ürünlerle dolu. Oysa tenimize ve doğamıza uygun, organik kumaşlarla tasarlanmış birçok kıyafet var. Biz bunları almaya başladıktan sonra büyük markalar da bu tarz koleksiyonlar çıkarmak zorunda kalacak.
HEM ÜLKEYE HEM EV EKONOMİSİNE KATKI
Markanız için gelecek hedefleriniz neler?
Redesign Club, bir sürdürülebilir moda markası olmaktan ziyade geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik konusunda işler yapmak isteyen bir topluluk. Biz bir topluluk yaratıyoruz ve bu topluluğa daha iyi bir dünya tasarlamak isteyen sanatçıları, tasarımcıları, ev kadınlarını, belediyeleri, markaları dahil ederek yakında çok büyük etki yaratmayı amaçlıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanından, evinde yaptığı el işi ürünleri bizim aracılığımızla daha fazla insana ulaştırmak isteyen kadınlar bize yazıyor. Hepsine de dönüş yapıyoruz ve projeye dahil etmek için gereklilikleri söylüyoruz. Onların ürünlerini yurtdışına satıyor olmak bile hem ülkeye hem de ev ekonomisine katkı sağlıyor.
Bu etkiyi arttırarak devam edeceğiz.