Güncelleme Tarihi:
Gizem: Melis, ilk defa bir konuda boş verdim biliyor musun! Başaramadım...
Melis: Hayırdır?
Gizem: Hayır değil ama çok umurumda da değil, öyle bir noktaya geldim. Lorin’e emziği ve geceleri biberonu nasıl bıraktıramadığımı anlatmak istiyorum.
Melis: Anladım, ince mesele. Anlat, içini boşaltırsın.
Gizem: 3 yaşına gelmek üzere, çoktan bırakmış olmalıydı. Fakat çocuğum resmen bağımlı! Kreşten çıkar çıkmaz “Anne emmiiiik” diye bana koşuyor. Okulda istemiyormuş. Arkadaşlarının yanında ses çıkarmıyor ama evde durum öyle değil.
Melis: Bıraktırmak için ne yaptın peki?
Gizem: Bir aya yakın ön hazırlık yaptım. “Sen hazır olduğunda ‘Emzik Perisi’ gelecek, emziğini alacak, sana da hediye getirecek” dedim. Başlarda “Gelmesin” diyordu ama sonra istediği bir oyuncağı getireceğini söylediğimde “Gelsin ama emziğimi Erdal Abi’nin bebeğine götürsün” demeye başladı. “Tamam” dedik: “Hazır artık herhalde.” Bir gün dedik ki: “Sen okuldayken Emzik Perisi geldi, oyuncağını getirdi.” Bu sevindi, bebeği aldı, “Haydi emmiğimi Erdal Abi’ye verelim” dedi. Biz şok. Nasıl bu kadar kolay olabilir?
Melis: Erdal Abi de kim?
Gizem: Mahallemizin İspark çalışanı. Gittik yanına, kendi verdi. Akşam uyku öncesi “Anne emmiğimi versene” dedi. “Lorincim, verdin ya sen onu Erdal Abi’nin bebeğine” dedim. “Onu değil anne, evdeki emmiğimi ver” dedi. Planlara bakar mısın Meliiis... Daha 2.5 yaşında! “Nasılsa evde var, bunu vereyim” demiş kendi kendine.
Melis: Diyorum sana, çok zeki bir kız, sen onu manipüle edemezsin, o hepimizi suya götürüp susuz getirir! Ee, sonra?
Gizem: Sonra döndük başa. Bir gece ağzında memesi “Anne şüüüüt” diyor. “Ayy, bu nedir, birini bırak bari. Hem emzik hem biberon... Dişlerin çürüyecek, yapısı bozulacak” diye anlattım. “Tamam” dedi: “Emziği bırakıcam.” Ben yine şok. Sonra aklıma şu geldi. Okulun psikoloğu bana “Sen artık büyüdün, emzik bebeklere lazım gibi daha somut şeyler söyleyin” demişti. Ve bir anda “Lorin, camdan atalım emziği” dedim.
Melis: Aha ha haa...
Gizem: Hani gözünün önünde, fiziki olarak gitsin diye. Gayet somut bir eylem (gülüyor). Ve “At anne” dedi. Ben atar gibi yaptım ama korkumdan atmadım. Sonra hemen aklıma yedek emzik geldi. “Yalnız onu da atacağız” dedim. Yiğit ya kendisi, ona da “Tamam” dedi. Onu da attık sözde.
Melis: Adı batsın o yedek emziğin, her şey onun suçu zaten!
Gizem: Çok uykusu vardı, o gece kucağımda sızdı. Melis, sonraki üç günü sana anlatamam. Sürekli kriz, hırçınlık. İki gece emziksiz uyuttum bir şekilde. Üçüncü gece çocuk uyuyamadı artık, elini emiyor olmuyor, yorganı ağzına çekiyor olmuyor, dilini emzik gibi kullanmaya çalışıyor filan, kıvranıyor. O kadar üzüldüm ki haline. Ben dayanamadım bu sefer. Hemen bir ‘Emzik Abi’ uydurdum. Geceleri geliyormuş da, çocuklara emzik getiriyormuş da, ama sabah geri alıyormuş da... “Çağıralım mı” dedim. “Lüffeen anne lüffeeen” diye sevindi. Dedim “Gizem Allah seni kahretsin”. Şimdi geceleri istiyor yine ama inan uğraşacak gücüm yok.
Melis: Şu an belli ki kendini çok suçluyorsun. Ama unutma n’olur, sen de insansın. Ve çoğu çocuk böyle şeyler yaşıyor. Pek çok anne de çaresizlik içinde kıvranıyor bu tip durumlarda. Sen bunun üstesinden gelemeyecek bir kadın değilsin.
Gizem: Suçluyorum tabii. İki gün durdum, iki gün daha kararlı davranabilirdim. Ama kıyamadım.
Melis: Bir annenin yavrusuna kıyamaması çok normal. Bu büyük suç filan değil. Ortada çözülemeyecek bir durum da yok.
Gizem: Sanırım 4-5 yaşına kadar emzik emen çocuklardan olacak Lorin. Zararlarını da biliyorum ama pes ettim. Bazen de ben pes edip konuyu kapadığımda oradaki enerji dağılıyor ve Lorin birden kendi kararlarını alabiliyor. Belki bunda da öyle olur.
Melis: Pes etme. Başarılar hep başarısızlık deneyimlerinin ardından gelir. Çocuk psikoloğuna tekrar bir danışsana.
Gizem: Aa, ne güzel söyledin. Ama ben bezdi, uykuydu, dil gelişimiydi, bu konuları hiç sektirmedim. İlk defa zorlanıyorum.
Melis: Bak ne diyeceğim... Sen son durumu psikoloğa bir danış. Haftaya bize dediklerini anlat. Ben de sana ikizlere emzik vermeyi bir türlü başaramayıp kendimi emzik olarak feda edişimi anlatayım!