Güncelleme Tarihi:
Melis: Gizem en son bıraktığımda Lorin emziğinden vazgeçmemek için analitik zekâsının tüm gücünü kullanıyor, sen de başarısızlık duygusuyla vicdan azabı çekiyordun. İşte her anne yıllar içinde bambaşka konularda bambaşka sıkıntılar yaşıyor, bu
o kadar normal ki...
Gizem: Durumumuz hâlâ aynı ama vicdan azabım bitti. O emziğiyle mutlu, ben mutlu. Doğru zamanı bekliyorum, ikimiz için de... Asıl sen anlatacaktın bu hafta, zamanında ikizlere nasıl emzik veremediğini.
Melis: Sorma, tam 14 ay emzik olarak yaşadım ben!
Gizem: Bak yalan yok, emzik bırakma dönemi zor ama emziksiz daha zor. Yine doğursam yine emzik veririm. Kim ne derse desin. Seninkiler iki tane hem de. Gerçek bir çile olmuş.
Melis: Bir Bergen bir ben işte! Neler denedim alsınlar diye. Bütün emzik markalarından aldım. Bakkal emziği bile aldım, hani bizim çocukluğumuzdaki...
Gizem: Almayan çocuk almıyor ilginç bir şekilde.
Melis: Bütün modern yaklaşımları bir kenara bırakıp şeker bile sürdüm emziğe bir keresinde.
Gizem: Yaa Melis... Yaptın gerçekten değil mi bunu! Çaresizlik insana her şeyi yaptırıyor.
Melis: Yaptım. Pişmanım. Çünkü işe yaramadı! Ağzında bir süre tutuyor, sonra ‘plurp’ diye fırlatıyorlardı emziği. Ben de çaresizce meme vermeye devam ettim. Deniz memede uyuyordu zaten. Memo da gecede beş kere kalkıp emzik niyetine beni emiyordu. (Uzaklara dalıp şarkı mırıldanıyor, “Uykusuz her gece, yorgun ölesiye...”)
Gizem: Peki nasıl bitti o dönem?
Melis: Kendi psikiyatrım bana “Delirmeden bırak artık. Bir çocuk için annesinin iyi olması, anne sütünden daha önemlidir” dedi. Memeden kestiğim gün o kadar kararlıydım ki anlatamam sana. Bir günde çözdüm işi. “Memede süt bitti yavrum, sen artık büyüdün, normal yemekler yiyebiliyorsun” gibi açıklamalar yaptım ikisine ayrı ayrı. Deniz yıkıldı resmen! Ama direndim. Her krizinde kucağıma alıp sevdim, tekrar açıklama yaptım. Sonra odaya kaçıp ağladım tabii.
Gizem: O kadar zorluğun üstüne kararlı olman çok normal. Ben kararlı duramıyorum çünkü emziğini alması beni de rahatlatıyor. Gittiği kreşin psikoloğu Duygu Hanım’la görüştüm. Zaten tüm öğretmenleri bizim köşede Lorin’in fotoğrafını görmüş, yazıyı okumuş. Okulda hiç emzik kullanmadığı için de şaşkınlar anlattıklarıma. Şuna karar verdim: İkimizin de hazır olduğu bir süreçte yeniden deneyeceğiz. Duygu Hanım, Lorin’in fizyolojik olarak hazır olduğunu, okulda hiç emzik istemediğini söylüyor. Belki de hazır olmayan benim. Fakat bu defa o emzikleri gerçekten çöpe ya da camdan aşağı atacağım kendime engel olabilmek için.
HER ÇOCUĞUN KOŞULLARI BAŞKADIR
Uzm. Psikolog Duygu Egemen:
Her çocuk ve her annenin hazır olma zamanı ve koşulları başkadır. Genel olarak 24’üncü ay, emziği bırakmak için uygun zamandır. 36’ncı ayda bu işi bitirmek iyi olur.
Sürece yaymak, öncesinde çocukla konuşmak gerekir. Birden kesmek doğru değildir. Önce gündüz emziğini kaldırmak daha kolay olur. Çünkü çocuk gün içinde oyalanacak birçok şey bulur.
En büyük krizler gece yaşanır; hem anne hem de çocuk için. İlk 3 gün özellikle uykuya geçerken zorlanabilirler. Temas ederek, sarılarak yanında olduğunuzu hissettirmeniz gerekir. 3 günden sonra emzik alışkanlığı bitecektir.