Emre Yusufi: Her sanatçının bir üslubu var, benimki de bu sakallı bey

Güncelleme Tarihi:

Emre Yusufi: Her sanatçının bir üslubu var, benimki de bu sakallı bey
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2021 07:00

Çağdaş sanatçı Emre Yusufi’nin ilk kişisel sergisi ‘Harmony of Contrast’ (Kontrastların Harmonisi) Yapı Kredi bomontiada’da sanatseverlerle buluştu. Çalışmalarının merkezinde Yunan mitolojisinin en güçlü tanrı figürünü kullanan sanatçı “Herkül’ün klasik bir ressamın fırçasının ucundaki boyadan farkı yok” diyor.

Haberin Devamı

Onu ilk defa selfie çeken Herkül ‘Divine Selfie’ işiyle tanıdık. Kısa sürede sanat dünyasında ismi duyulmaya başladı. Dijital heykeltıraş Emre Yusufi şimdi de ilk kişisel sergisi ‘Harmony of Contrast’ (Kontrastların Harmonisi) ile karşımızda.

Emre Yusufi: Her sanatçının bir üslubu var, benimki de bu sakallı bey

‘God is a DJ’, 2019

Cue Art Space’in düzenlediği sergide Yusufi’nin heykel, illüstrasyon ve NFT formundaki işleri bir arada sunuluyor. Serginin küratörlüğünü, sanatçının annesi Ferda Yusufi üstleniyor. Sergiyi açma sebebini “İşlerimi canlı görme fırsatı olmayanları düşünerek ‘Kişisel bir sergi yapmak lazım artık’ dedim” sözleriyle anlatan Emre Yusufi ile sanatını, hobilerini ve ünlü oyuncu Nilperi Şahinkaya’yla ilişkisini konuştuk.

Haberin Devamı

Dijital mecralarda gayet iyi tanınıyorsunuz, neden fiziksel bir sergi yapma ihtiyacı duydunuz?

Yapacağım heykeli önce dijital olarak üretiyorum. O dijital heykelleri üç boyutlu yazıcılarla fiziksel hale getiriyorum; basılı hale getirip dijital illüstrasyona çeviriyorum veya NFT’leştiriyorum. Bunlar arasında kendime en yakın hissettiğim yer fiziksel alan. İşlerimi canlı görme fırsatı olmayanları düşünerek ‘Kişisel bir sergi yapmak lazım artık’ dedim. İnsanlar bunların sadece birer üç boyutlu render (görselleştirme) değil, gerçek fiziksel eserler olduklarını görsünler istedim.

Emre Yusufi: Her sanatçının bir üslubu var, benimki de bu sakallı bey
Emre Yusufi’nin ‘Harmony of Contrast’ sergisi 30 Kasım’a kadar Yapı Kredi bomontiada’da...

‘LİKE’ DÜNYASINDA YAŞIYORUZ

Herkül’e ilginizin sebebi ne?

1999’da okumak için Floransa’ya gittim. David ve Herkül’ün yan yana olduğu meşhur Signoria Meydanı’nda her gün 2-3 saatimi geçiriyordum. O zaman, ilham alacağım şey halinde kodlandı beynime sanırım. Çok müze gezdim, çok âşık oldum anatomiye. Herkül’ün klasik bir ressamın fırçasının ucundaki boyadan farkı yok. İstesem bir 30 tane daha yaparım. Çünkü konu bitmez. Her sanatçının bir imza işi, bir üslubu vardır, benim üslubum da bu sakallı bey...

Haberin Devamı

Kusursuz bir erkek bedeni var Herkül’ün. Son yıllarda karşılaştığımız kusursuzluk baskısı sanata da yansıyor mu sizce?

Biz 30 sene önce Sylvester Stallone’un ‘Rocky Balboa’sını, Arnold Schwarzenegger’in ‘Terminatör’ünü izlemekten keyif alırdık. O kaslı erkek bedeni çok aşina olduğumuz bir şey. Oradaki gücü izlemekten keyif alıyoruz. Bence güçlü gözükmek, bedenen güçlü olmak insanoğlunun yumuşak karnı...

Emre Yusufi: Her sanatçının bir üslubu var, benimki de bu sakallı bey
‘Atlas’, 2021

Sizde de eser üretirken Instagram’da daha çok beğeni alır endişesi oluyor mu?

Günümüzde artık beğeniler üzerinden, tamamen bir ‘like’ dünyasında yaşıyoruz. Hepimiz birer sosyal varlık, bir meta olduk. Kendimizin dışında dijitalde başka bir yansımamız var. ‘Ben yaparım, karşımdakinin düşüncesi umurumda olmaz’ tavrını pembe bir yalan gibi görüyorum. Sonuçta üretip sunuyorsanız; bunu belli bir hedef kitleye karşı yapıyorsunuz. Benim eserlerime kendini yakın hisseden de vardır, ‘Bu ne biçim iş’ diyen de. Hedef kitlemi de yaptığım işler belirliyor. İşlerimi bu kitlenin seveceği doğrultuda yapmak bana çok yanlış gelmiyor.

Haberin Devamı

DUVARLARINDA 70 TABLO OLAN BİR EVDE BÜYÜDÜM

Sanat dışında neler yapmaktan keyif alıyorsunuz?

Kontropop adlı bir müzik grubum var. Keyboard çalıyorum. Spor salonuna gidiyorum. Sigaranın tadını bile bilmem. 20 yıldır pazarları 8.30’da halı saha maçı yaparım. Eski milli bowling sporcusuyum. Sinemayı seviyorum. Gaming ve ‘Star Wars’ dünyasını iyi bilirim. Arabalara ve Air Jordan ayakkabılara merakım var.

Emre Yusufi: Her sanatçının bir üslubu var, benimki de bu sakallı bey
‘Golden Cloak’, 2020

Çocukluğunuz nasıldı?

Sanatla iç içe büyüdüm. Babamı 13 yaşımda kaybettim. Babam reklamcıydı, ben de reklamcılıkla işe başladım. Yan flüt çalardı, ben de müzikle ilgiliyim. Annem sanat tarihçisi. Uzun yıllar küratörlük yaptı. Duvarlarında 70 tablo olan bir evde büyüdüm. O yüzden sanat okumayı, sanatçı kritiği yapmayı bilirim; iyi resimden, iyi heykelden anlarım.

Haberin Devamı

Emre Yusufi: Her sanatçının bir üslubu var, benimki de bu sakallı bey
Emre Yusufi ve Nilperi Şahinkaya

NİLPERİ’NİN BANA BİR GÜLÜMSEMESİ YETİYOR

Hayatınızda olumlu anlamda kırılma noktası ne oldu?

İlki, reklamcılık kariyerini bırakmaktı. İkincisi, 2016 Contemporary Sanat Fuarı’nda bütün işlerimi satmamdı. Hayatta iki şansım var,
biri annem, diğeri kız arkadaşım Nilperi. Sanatımı üretirken annemden ciddi tüyolar aldım. Nilperi’yle de üretken bir çift olduk.

Mutlu ilişkinin formülü ne?

Anlaşamadığınız noktalar olsa da o günü küs tamamlamayacaksın. Birbirimizi kırdığımız zaman hemen düzeltiyoruz. Nilperi’nin bana
bir gülümsemesi yetiyor zaten.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!