Burak KURU Foto:Murat ŞAKA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2018 08:30
Ömrünü öğrenmeye ve öğretmeye adayan antropolog, mimar, eleştirmen ve yazar Bozkurt Güvenç, 92 yaşında hayata veda etti. Son kitabının editörü olarak kısa süreliğine öğrencisi olma şansı yakaladığım hocanın ilham verici çalışma disiplinini, engin bilgisini ve nezaketini unutmak zor. Onu ölümsüz eserleri ve bizde bıraktıklarıyla uğurluyoruz.
Mimar, insanbilimci ve eğitimci Bozkurt Güvenç, son kitabı ‘Nereden Başlayalım-Eğitimin ABC’si’nde kişiliğini oluşturan anılarını aktarırken, isminin hikâyesini şöyle paylaşmıştı: “Adım neden Bozkurt? Babam şöyle anlatmıştı: ‘Mustafa Kemal’in hayatını yazan bir yabancı, Gazi’ye atalarımızı kurtaran Grey Wolf (Bozkurt) adını vermiş. Göbek adın Muhittin. Bozkurt adını koydum; anlamını unutma, onun yolundan şaşma’.”
Bu sözü dinleyip önce İstanbul Teknik Üniversitesi, sonra ABD’de Georgia Tech, Massachusetts Institute of Technology, Columbia üniversiteleri, ardından Japonya’da devam eden eğitim-öğretim hayatı ve yazdıklarıyla Bozkurt Hoca, Türkiye’de nesilleri etkiledi, hepsinde iz bıraktı. O insanlardan biri de, son kitabının editörlüğünü üstlenmem vesilesiyle ben oldum.
66 yıllık birliktelik; eşi Melda Hanım’la nişanı, 1952
Onun nesli, karar verdiği iş hemen olsun isterKısaca anlatayım: Kırmızı Kedi Yayınevi’nde çalışırken Bozkurt Güvenç’in bir
kitap hazırladığını söyleyen arkadaşım, “Belki ilgilenirsiniz” diyerek bana öneride bulundu. Konuyu Yayın Yönetmeni Enis Batur’a aktardığımda hemen “Bozkurt Güvenç ne yazdıysa yayınevi olarak yayımlamaya talibiz, görmemize gerek yok. Numarasını alabilir misin, ben arayıp konuşayım” dedi.
Batur, Bozkurt Hoca’yla konuştuğu sırada yanındaydım. Konuşma bitince bana dönüp “Kalmadı böyle insanlar. Benden o kadar büyük olmasına rağmen insanı mahcup eden övgülerde bulunuyor. Kitabı sen hazırlayacaksın ama acele edeceğiz. Bozkurt Güvenç’in nesli karar verdiği işin hemen olmasını ister” dedi.
Çankaya’da güzel bir Ankara apartmanı olan evlerine gittiğimde, hem kendisiyle hem de zarafet kelimesinin karşılığı olan eşi Melda Hanım’la tanışma fırsatı buldum, hocanın günlük yaşamına tanık oldum.
Bozkurt Güvenç’le daha önce mail üzerinden haberleştiğimizden teknolojiye hâkim olduğunu anlamıştım ama bu kadarını beklemiyordum: Biri masaüstü, diğeri dizüstü iki bilgisayarı vardı. 1985 yılından beri Mac bilgisayar kullandığını, hatta ‘
Japon Kültürü’ kitabının tasarımını da bilgisayarda kendisinin yaptığını anlattı.
Çalışma disiplini ilham vericiydi. Bununla ilgili, “Babamın öğüdünü unutmuyorum” demişti: “Beni ‘Eğer emekli olup, pijamalarını giyip balkona oturursan, bir daha o oturduğun yerden kalkamazsın. Sakın öyle yapma’ diye uyarmıştı. Babam hiçbir zaman pijamalarını giyip balkonda oturmadı. Hep hayata karıştı. Yokuş tırmanırken kalp krizi geçirip öldüğünde 88 yaşındaydı.”
Vefatının hemen ardından; Bozkurt Hoca’nın çalışma masasının son hali.Kısa hayat dersleriKitap için çalışırken asla dikte etmez, konu hakkında tartışarak ilerlerdi. Ondan aldığım her mesaj, kısa hayat dersleri içeriyordu. Enis Batur’un dediği gibi olabildiğince hızlı davrandık ve kitabı mart ayında okuyucuyla buluşturduk. Onun farkını, titizliğini ve heyecanını, teslim aldığının ertesi günü yazdığı notu iliştirerek bana geri yolladığı kitabı görünce anladım. Hemen okumuş, yeni baskıda uygulanabileceğini düşünerek bazı değişiklikler önermişti. 19 Mart 2018 tarihli notta yazanı paylaşayım:
“Yazarken değil de kitabı okurken fark ettiğim düzeltmeleri sunuyorum. Karar sizin!” Bozkurt Güvenç’i tanımak ve kısa süre de olsa öğrencisi olmak bir onurdu. Kendisini ve nezaketini çok özleyeceğiz