Güncelleme Tarihi:
Galalar, partiler, klipler... Moda ve eğlence dünyasının bütün ışıkları üzerinizdeyken, 30 yaşınızda birdenbire modellik kariyerinizi tamamen bıraktınız. Metafiziğe yöneldiniz. Neden?
- Çünkü o zamana kadar yapmak istediğim her şeyi yapmıştım. Moda dünyası büyük bir parti gibi. Oraya gidersin, başta her şey yenidir, müthiş bir enerji vardır. Ama bir partide çok uzun kalırsan işler tatsızlaşmaya başlar. Ne zaman ayrılacağını iyi bilmelisin. Modanın zirvesindeyken artık yeni bir şey aramam, yeni bir şeye başlamam gerek diye düşündüm.
◊ Tahran doğumlusunuz. Bir insanın ülkesini terk edip diasporada büyümesi, ileride karşısına çıkan yepyeni başlangıçlar için, onu diğerlerinden daha mı cesur yapıyor?
- Tabii ki. Uyum sağlama yeteneği geliştirmeniz gerekir çünkü. Kendi şehrini terkettiğinde işin iki kat zordur. Biz İran’dan İngiltere’ye gittik. İnsanları tanımıyorsundur, şehri tanımıyorsundur, kültürü, kuralları bilmiyorsundur. Bu da seni zorlar. Daha iyi olmak için zorlar. Bir de kendini ispatlamak istiyorsun. Her neyde iyiysen onda. Mesela ben İngiltere’ye geldiğimde tenis ve rugby’ye çok asılmıştım.
◊ Dünyanın en meşhur modelinden yıllar sonraya en etkilendiğiniz ne kaldı? Madonna’nın klibinde oynak mı mesela?
- Valentino ya da Madonna... Her biri ayrı bir şey yaratıyor ve hepsinin kendi ayrı dünyası var. Onun dünyasına konuk oluyorsun. Sanki bir filmdesin... Çok eğlenceli. Sonra ondan çıkıp bir başkasının dünyasına. Bir filmden çıkıp diğerine girer gibi. Çünkü o dünyaları yaratmışlar, onlara hükmediyorlar ve içinde yaşıyorlar.
◊ Hayata güzel hatta sizin gibi gerçekten güzel doğmak... Tam olarak nasıl bir şey? Hayatınız boyunca, diğer insanlar üzerinde etkili bir büyüye sahip olmak gibi mi?
- Bu, onu nasıl kullandığınla alakalı. Eğer istersen bir büyü olarak da kullanabilirsin. Tıpkı para veya diğer başka bir sürü güç gibi. Bu tamamen sana kalmış.
◊ Peki yaşlanmak? Güzel insanları diğerlerinden daha mı çok acıtır?
- Modellik işini bırakalı çok oldu ve şimdi şifa sektöründeyim. Bugün olduğum yerden bakınca şunu söyleyebilirim: Yaşlanmak hayatın doğal bir parçası.
“Valentino ya da Madonna... O dünyaları yaratmışlar, onlara hükmediyorlar ve içinde yaşıyorlar. Onun dünyasına konuk oluyorsun. Çok eğlenceli. Sanki bir filmdesin... Sonra ondan çıkıp bir başkasının dünyasına. Bir filmden çıkıp diğerine girer gibi.”
◊ Günde ne kadar yoga ya da meditasyon yapıyorsunuz?
- Her sabah üç saat. Fiziksel yoga sadece 20-25 dakika. Gerisi nefes, rahatlama teknikleri falan.
◊ Peki nasıl oldu da merak sardınız bu mevzulara?
- Okuyarak. Elime birkaç kitap geçti. Sonra başkalarını da okudum...
◊ Bir hocanız, üstadınız var mı?
- Evet, Hindistan’da bir gurum var. Çok da alışık olunmadığı üzere bir hanım. Onun dışında bir ayurvedik üstadım, bir de ruhsal bir gurum var.
◊ Felsefenizi, tekniklerinizi nasıl tarif edersiniz?
- Ben ‘el sürülmemiş’ eğitim yapıyorum. Herkes bir eğitimi almak ve onu kendilerinin haline getirmek istiyor. Yeni bir isim veriyorlar, yeniden paketleyip satmaya çalışıyorlar. Ama bizim eğitim aldığımız gelenekte bu yok. Bu, bir sanat eserini insanlara tanıtırken, sanatçısından bahsedeceğinize kendinizden bahsetmenize benziyor.
Ders vermeye geldi
Yogi Cameron, Tahran doğumlu, 51 yaşında. 1990’larda Marcus Schenkenberg ile dünyanın en meşhur iki erkek modelinden biriydi. Gaultier, Dior ve YSL gibi tasarımcılarla çalıştı; Versace, Levi’s gibi markaların yüzü oldu. Ama modellik kariyerinde geldiği zirve, Madonna’nın ‘Express Yourself’ klibinde şarkıcıyla başrol paylaşmasıydı. 20 yıl sonra Alborzian bu kez bir guru ve ayurveda ustası olarak İstanbul’da. Bugün ve yarın Taksim CVK Safira’daki ‘Dosha Weekend’ kapsamında ayurvedik yoga dersleri verecek. Festival hakkında ayrıntılı bilgiye (0212) 377 88 88’den ulaşabilirsiniz.