‘Dünya yerinde duruyor mu?’

Güncelleme Tarihi:

‘Dünya yerinde duruyor mu’
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2023 07:00

Çoğu eşlerini, evlatlarını, yakınlarını, evlerini kaybetti. Hayatlarının belki en huzurlu ve dingin olması gereken döneminde onca sorunla kalakaldılar... Afet dönemlerinde yaşlılara nasıl davranılması, neler yapılması gerektiğini ve böyle bir deprem sonrası onları bekleyen olası sorunları uzmanlara sorduk.

Haberin Devamı

Uzmanlara göre depremden en çok etkilenen gruplar arasında çocuklar ve yaşlılar da var. Kahramanmaraş depremlerinden sonra gönüllü ekipler ve uzmanlar çocukların yaşadıkları travmaları biraz olsun unutabilmeleri, yüzlerinin gülebilmesi için özellikle çadırkentlerde ellerinden geleni yapıyorlar. Peki, ya yaşlılar?

Üsküdar Üniversitesi öğretim görevlisi İdil Arasan Doğan “Çocuklarla ilgili umut verici süreç işliyor gibi. Ancak yaşlılara yönelik alacak yolumuz var” diyor. Prof. Dr. İsmail Tufan ise afetlere sıkça maruz kalan Türkiye’de afet gerontolojisinin geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.

‘Sağlık sistemimiz acil durumlar ve hastalık tedavisi odaklı’
Prof. Dr. İsmail Tufan
Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü Başkanı

Haberin Devamı

◊ Gerontoloji, yaşlılık sürecini inceler, yaşlıların yaşam kalitesini arttırmak için farklı yöntemler sunar. Ancak Türkiye’de gerontolojinin önemi tam olarak bilinmemekte. Sağlık sistemimiz genellikle acil durumlar ve hastalık tedavisi odaklı. Bu nedenle yaşlıların bakımı ve korunması için ayrılan bütçeler yetersiz kalıyor.
◊ Afet gerontolojisiyse yaşlıların afetler ve acil durumlarda maruz kaldıkları riskleri tespit edip ihtiyaçlarını anlamak ve karşılamak için geliştirilen bir disiplin. Öncesinde de olası afetlere yönelik plan ve politikaların oluşturulmasını sağlamaya çalışır. Türkiye gibi doğal afetlere sıkça maruz kalan bir ülkede afet gerontolojisinin geliştirilmesi gerekir. Yaşlıların doğal afetlerde karşılaşabileceği zorlukları anlayan gerontologlar, onların sağlık, sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilir.
◊ Maalesef, depremler genellikle en kırılgan olanları vuruyor ve yaşlılar da bu grupların en savunmasızlarından. Yaşlılar için deprem sonrası geçici barınma alanları ve sığınaklar oluşturulmalı. Bu alanlarda yaşlıların rahat edebileceği, güvenli ve temiz koşullar, fiziksel durumlarına uygun yatak ve diğer ekipman olmalı.
◊ Acil müdahale ekipleri, deprem sonrası yaşlıların yaralanması veya hastalanması durumunda hızlı şekilde müdahale eder. Afet gerontolojisi uzmanları, kronik hastalıkları olan yaşlıların, afet öncesi ve sonrası dönemde düzenli olarak ilaçlarını alabilmeleri için gerekli şartları oluşturmalı.
◊ Afet gerontolojisi kapsamında yaşlıların temel ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli kaynaklar sağlanmalı . Ayrıca psikolojik ve psikososyal sorunlarının çözümüne yönelik stratejiler sunulabilir.

Haberin Devamı

‘Hepimiz anladık ki afetlere hazırlıklı değiliz’
İdil Arasan Doğan
Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uygulamalı Psikoloji Bölümü öğretim görevlisi,
Türkiye Alzheimer Derneği Kadıköy Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi

Bir yaşlımızın enkazda bulunduğunda “Dünya yerinde duruyor mu” diye sorduğunu duyduk. Gerçekten duruyor mu; bunu zaman gösterecek. Ancak hepimiz anladık ki afetlere hazırlıklı değiliz. Hassas gruplardan çocuklarla ilgili umut verici süreç işliyor gibi. Ancak yaşlılara yönelik öğrenecek ve alacak yolumuz var.
Şaşkın haldeki bir yaşlıyı daha da acele ettirerek tedirgin etme, saygıdan yoksun davranma ve öylece ortada bırakıverme, alzheimer hastası bir bireyi uzun cümleler kurarak ikna etmeye çalışma, talimat verip bunu yerine getirmesini bekleme ve tüm bunları nezaketsiz bir biçimde sürdürme gibi örnekler, bize alan üzerine ne kadar çok gelişmek durumunda olduğumuzu söylüyor. Elbette orası afet yeri, her şeyin bir an önce yapılması gerekiyor. Ancak yaşlı bireylere destek veren kişilerin bu alanda eğitimli ve hazırlıklı olması çok kritik.

Haberin Devamı

‘Dünya yerinde duruyor mu’

Depremzede yaşlılara nasıl davranmalı?

◊ En öncelikli konu, nerede ve hangi konumda olursak olalım yaşlıların mahremiyetini gözetmektir. Mahremiyet kişiye ne kadar yakınlıkta bir ilişki kurabileceğimizin ve neyi isteyip istemediğinin mesajını verir bize.
◊ Kişilerarası ilişki temelli pozitif psikoloji yaklaşımları yaşlı bireylerin davranışsal problemlerinde bir tampon görevi görür. Var olan ve yeni oluşturulacak destek mekanizmaları yaşlı bireye ‘beni de anlayan birileri var’ hissini yaşatacağından kıymetlidir. Çalışmaları grup olarak yapmak etkileşim açısından önemlidir.
◊ Yerel yönetim birimlerinin desteğinin gerekli olduğunu söylemeden geçmeyelim. Özellikle yaşlıların ihtiyaçlarının karşılanması noktasında gündüz yaşamevleri kritiktir.
◊ Herhangi bir görevle ilgili yardım isteme ya da sorumluluk verme yaşlı bireye kendini iyi hissettirir, işe yaramışlık duygusunu tetikler.
◊ Tamamlayıcı yaklaşımlarda müzik terapisi, nefes egzersizleri, yürüyüş, iyi beslenme ve maneviyata yönelik uygulamalar sayılabilir.
◊ Bir defter tutmaya teşvik etmek, mektup yazdırmak, okuma çalışmaları ya da listeler yaptırmak da olumlu müdahalelerdendir.
◊ Uygulamalar esnasında sakin ve hafif bir tebessümle, göz göze iletişim kurmak, açık bir dil ve tek yargılı cümleler kullanmak, isimle hitap etmek, etkin dinlemek ve bunları nezaketli bir biçimde sunmak gerekir. (İdil Arasan Doğan)

Haberin Devamı

‘Birilerine faydalı olmak onlara iyi gelir’

◊ Afetlerin neden olduğu travmatik yaşantılar yaşlıları kendisine ve hatta dünyaya uzaklaştırır. Bu durum kırılganlığı yüksek olan kişiyi daha da incinebilir hale getirir.
◊ Yaşlılık dönemine has kayıpların bu gibi süreçlerle çok farklı bir boyut kazandığı düşünüldüğünde, kişi kendisini kayıp ve yas problem alanının içinde bulacaktır.
◊ Ortam değişikliklerinin, bir arada yaşama zorunluluğunun ilişkileri çatışmalı hale dönüştürmesi de beklenir.
◊ Afet süreçleriyle beliren travma, kişinin kendi içsel yolculuğunda ne olup bittiğiyle ilişkilidir. Psikolojik belirtiler yalnız kalma isteği, konuşmama, günlük yaşam faaliyetlerini yerine getirmeme, sürekli ağlama, ölüm korkusu, uyku problemleri, ilişkilerde çatışma ve unutkanlık şeklinde kendini gösterebilir.
◊ En çok öne çıkan bozukluklarsa geriatrik depresyon gibi duygudurum ve anksiyete gibi kaygı bozuklukları olarak bilinmektedir.
◊ Olaylar karşısında devam etme gücü yüksek yaşlıların da olduğunu söylemeliyiz. Çocuklarını kaybetmesine rağmen torunlarının sorumluluğunu üstlenme, günlük yaşam faaliyetlerini kimseye yük olmamak adına olabildiğince sürdürme ve hatta birilerine faydalı olma adına katılımcı davranma gibi...
◊ Üç yönlü bir durum oluştu; deprem bölgesinde yaşamaya devam edenler, başka bir yerleşim yerinde yakınlarının yanında kalmaya başlayanlar ve bir de depremi bire bir yaşamayıp tüm olanlara şahitlik eden yaşlı bireyler. Elbette kurulacak bağlantılarla hepsine temas edebilmek en güzelidir ancak bunun nasıl işleyeceğini emek kadar zaman da gösterecektir. (İdil Arasan Doğan)

BAKMADAN GEÇME!