Güncelleme Tarihi:
Yeni sezonun ilk günü diyebileceğimiz bayramın son günü çocuk ölümleriyle, cinayetlerle, Vatan Şaşmaz’ı öldürüp intihar eden Filiz Aker’in ablası ve yeğeninin uzun konuşmalarıyla, ortadan kaybolan 17 yaşında bir kızın hikâyesiyle, stüdyoda ağlayan, dakikalarca ağıt yakan annelerle doluydu ekran. Çünkü biliyorsunuz ideal eşini arayanların katılabileceği programlar yok artık ve onların boşluğunu doldurma işini evladını, hakkını, adaleti arayanların katıldığı programlar üstlendi.
Bir yandan korkutucu, bir yandan öğretici, birçok kişi için de gerçekten son umut belli ki bu programlar. Nasıl olmasın? 79 yaşındaki kadın tarlada ölüyor, gömülüyor. Bakıyorlar geride kalan elbiseleri delik deşik, kan içinde; saçmayla vurulmuş kadın. E doktor raporu var, yüksek tansiyon nedeniyle öldü diye.. “Doktor bu ne?” diyorlar, kadının cesedine çok yanaşmadan uzaktan bakmış doktor meğer. Salı günü 10. ve yeni sezonuna başlayan ‘Müge Anlı ile Tatlı Sert’te işlenen konulardan sadece biriydi bu. Gündüz programlarının kraliçesi olarak geçiyor sosyal medyada Müge Anlı; hukuki ve psikolojik destek ekibinin kalabalıklığı, bunca yılın verdiği güven ve rahatlık hatta insan sarraflığı, “Hâkime Hanım siz...” diye başlayıp kısa sürede “Ama hayatım, sen...”e evrilen samimiyetiyle, adli makamlarla, güvenlik güçleriyle kurulan yakın ilişkileriyle ve tabii çözüme ulaştırdığı vakalarla, yeni başlayan ve halen devam etmekte olan birçok programın ilham kaynağı. (atv, 10.00)
İşte geçen pazartesi günü üç kanalda bu minvalde üç yeni program daha çıktı izleyicinin karşısına. Yasemin Bozkurt’un sunduğu ‘Yaşamın Penceresinden’ (Kanal D, 10.00), ‘Balçiçek İlter’le Olay Yeri’ (Star, 16.00) ve Seda Akgül’ün sunduğu ‘Her Şey Gerçek’ (Fox, 16.15). Nihai bir karara varmak için çok erken henüz ama geçen hafta Müge Anlı’nın alanına en çok yaklaşan, gazetecilik refleksinin de yardımıyla Balçiçek İlter’in programı oldu. Pazartesi günü Seda Sayan ve Uğur Arslan ikilisinin sunumuyla ‘Artık Susma’ da katılacak bu programların arasına (Show, 15.00).
Kayıpları ve cinayetleri araştıran programlar bu kadar değil. ‘Kaybolan Çiçekler’ (Fox, 10.45), ‘Yaşamdan Hikâyeler’ (tv8, 10.00), ‘Gerçeğin Peşinde’ (tv 8, 16.00), ‘Lerzan’la Yalnız Değilsin’ (Beyaz TV, 14.00) ve artık bu tür hikâyelere de yer verecek olan ‘Esra Erol’da’ (atv, 16.20) da var. Bu programların hepsi hafta içi her gün yayında.
EKRANDA YARGISIZ İNFAZ
Sesini duyurmak, adalete ulaşmak için çırpınan bunca insan, sayısız üçüncü sayfa hikâyesi ve kuşkusuz iyi niyetli çözüm çabaları. Hemen her programın bir hukuki danışmanı hatta ekibi olsa da isim vererek suçlamalar, bipli konuşmalar, kendini savunma hakkı verilmeyen kişilerin stüdyoda linç edilmesi, “Zaten onun ilk karısı da intihar etmişti” gibi yargısız infazlar sıradan günlük hadiseler haline gelmiş durumda. Hak ararken gerçekleşen hak ihlalleri nedeniyle evlilik programlarını mumla arayacak hale gelmeyiz umarım. Bir de hazırlayan ve sunanlara bir haberim var: Kimin samimi olduğunu, kimin sadece stüdyoda tansiyon yükseltmekle ilgili olduğunu ve konuşanları hiç dinlemediğini anlayabiliyoruz izlerken, gerçekten. Dinleyin gelenleri, anlamaya çalışın, siz de daha iyi hissedersiniz kendinizi.