Dramdan korkuya geniş bir seçki

Kayıp bir aktörün peşinde
Kapa Gözlerini (Close Your Eyes, 2023), 169 dk

İspanyol sinemasının büyük ustası Victor Erice’nin 30 yıl aradan sonra çektiği ilk uzun metraj, kurmaca filmi ‘Kapa Gözlerini’ kayıp bir aktörün peşine düşen yönetmenin hikâyesini anlatıyor. Uğur Vardan “Hem sinema tutkusu hem de yaşlılığın kaçınılmazlığı üzerine zarif bir yapıta imza atıyor” diyor. 4 jürimiz bu filmi öneriyor.

‘Gün Doğmadan’ (Before Sunrise) üçlemesiyle tanınan Richard Linklater’dan gizemli bir kiralık katil hikâyesi. Olkan Özyurt “Sinemanın emekçi yönetmenlerinden biri olan Linklater yine insanı odağına alıyor. ‘Hit Man’ iddiasız gibi görünse de festivalin öne çıkanlarından” diyor. Burak Göral ve Uğur Vardan da bu filmi seçenler arasında.

Filistinli aktivist Basel Adra atalarının Batı Şeria’da yaşadığı Masafer Yatta’nın İsrail tarafından yok edilişini 5 yıl boyunca filme almış. Basel Adra, Yuval Abraham, Hamdan Ballal ve Rachel Szor’un yönettiği yapım için Emrah Kolukısa “Filistin’de devam eden zulmü daha iyi anlamak için önemli bir fırsat” diyor.

Yağmalanmış 26 sanat eserinin 2021’de Fransa’dan Benin’e iade edilişini anlatan, Mati Diop imzalı belgesel bu yıl Berlin’de Altın Ayı ödülünü aldı. Esin Küçüktepepınar filmle ilgili “Fransa’nın Afrika’da talan ettiği hazinelerin izinde, sömürgecilerin günahlarını hatırlatıyor” diyor. Elçin Yahşi ve Uğur Vardan da tavsiye ediyor.

Uzun süredir oturduğu apartmanı kentsel dönüşüm sebebiyle yıkıma girmesin diye uğraşan 90’lı yaşlardaki bir babanın hikâyesine odaklanan film gerçek karakterlere ve olaylara dayanıyor. Aslı Özge’nin yönettiği yapım için Olkan Özyurt şunu söylüyor: “Keşke İstanbul’da yaşayan herkes bu filmi izlese.”

Geçen yıl kanserden ölen, Oscar ödüllü besteci Ryuichi Sakamoto’nun müziğine odaklanan belgeseli oğlu Neo Sora çekmiş. Sevin Okyay “İstanbul’da unutulmaz bir konser vermişti. Klasik müziği ve piyanoyu sevenler izlemeli. ‘David Bowie Batı rock’ında neyse, Sakamoto da Doğu rock’ında odur’ derler” yorumunu yapıyor.

Girişimci bir çift geliştirdikleri kadın sağlığı uygulamasını bir yarışmada sunar. Karakterlerden Vera sigarayı bırakmak için hipnoterapiyi dener ve işe yarar fakat Andre panikler. Ernst De Geer’in yönettiği film günümüzün kendini yeniden yaratma çabasına eleştiri getiriyor. Kerem Ayan ve Esin Küçüktepepınar’ın önerileri arasında.

Tokyo’daki umumi tuvaletleri temizlemekle görevli Hirayama’nın hikâyesini anlatan film için Uğur Vardan “Sıradanlığın ve rutinin güzelliği üzerine derin gözlemler içeren, insana huzur veren bir çalışma” diyor. Sevin Okyay’ın da önerileri arasındaki filmin yönetmeni Win Wenders festivalin konuğu olarak İstanbul’a geliyor.

1970’li yıllarda bir TV stüdyosunda şeytani bir varlığın belirmesiyle işler korkunç bir hal almaya başlar. Cameron Cairnes ve Colin Cairnes’in yönettiği film için Emrah Kolukısa “Sert bir medya eleştirisi” diyor, Burak Göral ise “Kesinlikle çok merak uyandırıcı bir film” yorumunu yapıyor.

‘Ve Sonra Dans Ettik’ filmiyle tanıdığımız İstanbul âşığı Gürcü yönetmen Levan Akin’in yeni filmi aileler ve seçilmiş ailelerle ilgili bir dram. Film emekli bir öğretmen olan Lia’nın hikâyesine odaklanıyor. Elçin Yahşi ve Emrah Kolukısa öneriyor. Ayrıca Akin de festivalin konuğu olarak İstanbul’a gelecek yönetmenler arasında.