‘Dokunmayın hamileye, hassas olabilir’

Melis: Gizem, bu hafta seninle çok önemli bir konuya parmak basmak istiyorum. Geçen hamile bir arkadaşımın kayınvalidesi onun yanında komşusuna “Bizim hamilemiz pek nazlı. Ben 4 çocuk doğurdum, bir kere naz yapamadım” demiş. Kızcağız tutamamış kendini, tuvalete gidip ağlamış. Bir de bana açıklama yapıyor “Vallahi nazlanmıyorum. Onlar gelmeden bütün evi süpürüp silmiştim bile” diye. “Yahu nazlansan ne olacak” dedim. Çoğu insan hamilelik psikolojisinin önemini hâlâ kavrayamıyor ne yazık ki. Mutlu hamile, mutlu bebek demek oysaki...

Gizem: Ben hamileyken en çok “Sinirlenme” demelerine gıcık oluyordum. Normal zamanda da tepki göstereceğim herhangi bir olay için “Hamilesin ya sen şimdi, ondan sinirleniyorsun” diyorlardı. İyice sinirlenip “Hayır, ondan değiiiiil” diye bağırmak zorunda kalıyordum ve onlar haklı çıkıyordu.

Melis: Onun bir de “Sen muayyen günündesin galiba” versiyonu var, hastayım bu tavra. Benim hamileliğim çok gergin geçmişti. Hem ikiz olduğu için müthiş bulantım vardı hem de biliyorsun karnımda kalbi olmayan, Mehmet’in göbekbağından beslenen üçüncü bir bebek vardı. Sağlıkla doğum yapıp yapamayacağım 6’ncı aya kadar belli değildi. Ben ikizlerin doğumdan sonra zor uyuyan ve hep ağlayan bebekler olmalarını biraz da buna bağlıyorum. Annenin stresi hormonlarla bebeğe geçiyor. Bu kadar net.

Gizem: Mesele hamilenin sinirli ya da nazlı olması değil zaten, hamileler üzüldükçe bebekler de aynı stresi içeride yaşıyor. Ayrıca anne adaylarının doğum öncesi gerginlikleri ve yeterli anne olup olamayacaklarıyla ilgili endişeleri oluyor. Ah canım, ne kadar gergin ve endişe dolu bir süreç yaşamışsın.

Melis: Baba adaylarının da bu gerçeği kabul etmeleri ve evlatlarının sağlığı için hamile eşlerini el üstünde tutmaları lazım.

Gizem: Ya her şartta tutsalar sorun kalmayacak, biliyorsun değil mi? “Şimdi ne yapmalıydım” diye kafaları karışmayacak (gülüyor). Ne yalan söyleyeyim, ben sorunsuz bir hamilelik geçirdim. Haliyle de moral olarak iyiydi sürecim ama biraz sinirliydim. Hiç ‘İyi anne olur muyum, çocuğa yeter miyim’ diye endişelenmek aklımın ucundan geçmedi. Bana ne olduysa Lorin doğduktan sonra oldu. İlk gün hastanede, odada yalnız kaldığımız bir an İsmail’e “Hemşirelerle konuş, parası neyse verelim, bir hafta kalalım biz hastanede” demiştim. Eve gidersek ona bakamam gibi hissediyordum ki hislerimde yanılmam, bakamadık da bir süre (gülüyor)…

Melis: Yeni doğum yapan bir kadının en büyük dostu yenidoğan hemşiresidir; bunu bilir, bunu söylerim!

Gizem: Benim hamileliğimin iyi geçmesinin bir sebebi de 36’ncı haftaya kadar spor yapmış olmam aslında. Haftada 4 gün yürüyor, 3 gün de pilatese gidiyordum. Hem kafam çok rahatlıyordu, enerjim değişiyordu hem de fiziken son günlerde bile çok güçlü kaldım. Peki, sen ne yapmıştın o gergin günleri daha sakin geçirmek için Melis?

Melis: Benim durumum komplike olduğu için çoğunlukla yatmam gerekti ne yazık ki. Sürekli yatmak demek, aynı zamanda kafada kurmak ve daha da endişelenmek demek. Psikiyatr desteği aldım. Evde de en büyük desteğim annemdi. Bol bol anneme nazlandım. Rahat bir hamilelik ve doğum süreci için kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Op. Dr. Serpil Kırım da şunları öneriyor

Op. Dr. Serpil Kırım: ‘Kusursuz değil, iyi annelik vardır’

*İlk olarak, doğum sonrasına hazırlıklı olmak önemli. Bu, doğum öncesi eğitimleri alarak, doğum planını hazırlayarak ve doğum sonrası beklentilerinizi belirleyerek yapılabilir. Doğumunuz hakkında bilgi sahibi olmak ve bu süre boyunca hazırlanmak, sizi daha özgüvenli hissettirebilir.

*İkinci olarak, gebeliğin ve doğumun sağlıklı geçmesi için anne adayının doğru iletişim kurabildiği bir doktorla çalışabilmesi önemli. Doğru iletişim, gebelik döneminde anne adayının bilerek ya da bilmeden alabileceği riskleri de minimalize eder.

*Nefes ve gevşeme egzersizlerini öğrenmek, bedensel ve zihinsel farkındalık sağlamak önemlidir. Doğum korkunuz varsa bu konuda destek almaktan çekinmeyin. Doğuma hazırlık eğitimi almak gerekir.

*Daha gebe kalmadan 9 ay öncesinden başlayan süreçte ne yiyip içtiğimiz, neler düşündüğümüz, nasıl bir yaşam tarzımız olduğu, bebeklerimizin hem ruhsal hem de bedensel olarak sağlıkla dünyaya gelmeleri için çok önemlidir.

*Zaman zaman çevremizde gördüğümüz profillerden etkilenebilir, yetersizlik duygusuna kapılabiliriz. Kusursuz annelik yoktur. İyi annelik vardır. Elbette çocuklarımız üzülecek, optimal kırılmalar yaşayacak, hayata adapte olacaklar. Çocuğa alan açmak, ihtiyacı olduğunda ihtiyacını görmek ancak sonrasında kendi olabilmesine izin vermek iyi anneliktir.

HADİ GİDELİM

Renklerin arasında

Borusan Contemporary’nin, Perili Köşk’te 4-7 yaş arası çocuklara özel ‘Monokrom Baskılar’ başlıklı atölye çalışması müze turuyla başlıyor. Gezi sırasında tek rengin ve bu rengin farklı tonlarının kullanıldığı yapıtları yakından inceleyecek çocuklar, pleksiglas ve baskı mürekkebinin kullanıldığı özel bir monokrom teknikle kendi çalışmalarını ortaya çıkaracak.

Yer: İstanbul Borusan Contemporary

Tarih: Bugün

Saat: 13.00

Yaş: 4-7

İletişim: (0212) 393 52 00

Ücret: 75 lira.

Pinokyo dans etmezse…

İhtiyar marangoz Gepetto bir tahta kukla yapmış ve bu kukla büyülü bir şekilde canlanmıştır. Dans etmeyi çok seven Gepetto, Pinokyo’yu da dans ettirmeye çalışır. Ama Pinokyo bu durumdan pek memnun değildir. Ama dansın geleceğinin tehlikeye girmesiyle buna mecbur kalacaktır.

Yer: Ankara, Actor Studio-Panora AVM

Tarih: Bugün

Saat: 17.00

Yaş: 3+

İletişim: (0555) 992 52 82

Ücret: 101 lira.

Dünden bugüne müzikli maceralar

Rafadan Tayfa sinema filmlerinin kahramanı Kazım Amca bir televizyon programına başlar, ilk konuğu da ekibin sevilen kahramanı Hayri’dir. İkili programda dünden bugüne Rafadan Tayfa’nın maceralarını konuşur. Eğlenceli anlar ve bol müzik, bu müzikal şovda seyirciyi bekliyor.

Yer: Konya, Selçuklu Kongre Merkezi

Tarih: Pazar

Saat: 13.00

Yaş: 4+

İletişim: (0332) 2334242

Ücret: 112-144 lira arasında.

Sevilen karakterler aynı sahnede

Çocukların sevdiği karakterleri bir arada izlediği ‘Nasreddin Hoca ve Karagöz'den Hikâyeler’ oyunu 81 ili kapsayan turnesinde izleyicisiyle buluşuyor. Gölge oyununu ve müzikli tiyatroyu bir arada izleyerek, sahnede görev alan çocukları eğlenecekleri ve öğrenecekleri bir gösteri bekliyor.

Yer: Erzincan, İl Müftülük Konferans Salonu

Tarih: Pazar

Saat: 13.00 - 14.30 - 16.00

Yaş: 3+

İletişim: (0446) 214 17 48

Ücret: 62 lira.