Doğayı eğlenerek tanısınlar
Güncelleme Tarihi:
‘Yeni normal’e geçtik. Ancak enerjisi bitmek bilmeyen minikler şimdilik sadece haftada iki gün dışarı çıkabiliyor. Eğitmen Burcu Meltem Arık, iki gün de olsa çocukların bu dönemde doğa ile aralarında bağ kurabilmeleri için geliştirdiği oyunu andıran yöntemleri anlatıyor.
Burcu Meltem Arık bir doğasever. Üstelik uzman bir eğitimci. Kurucu ortağı olduğu Doğa Oyunları Evi’nde çocukların doğayla olan bağını güçlendirmek için çalışıyor. Salgın süreciniyse kendi kızı Sumru’dan yola çıkarak yorumluyor: “Doğanın çocuklar üzerinde dinlendirici ve sakinleştirici etkisi var. Doğada olduklarında aileleriyle daha iyi vakit geçiriyorlar. Bilim insanları bunu son yıllarda sıklıkla vurguluyor. Evlere kapandığımız günler çocukların etrafına dikkat etmesine vesile oldu. Çocuklar her gün servisle geçtikleri yollarda yürürken ağaçları fark ediyor ve durup onlarla ilgilenmekten mutlu oluyorlar. Eve kapanmak kızım Sumru’yu çok zorladı örneğin. Dışarı çıkınca ağaca dokunmak, bir çiçeği koklamak onu sakinleştiriyor. Sokağımızdaki çınar onun için ağaç olmaktan çıktı, komşu oldu. ‘Komşum’ diyor onlara ve koruyor.” Arık’ın çocukların doğayı anlamalarını ve sevmelerini sağlayacak oyun önerileri de var...
OYUN OYNAYARAK KOMŞULARINIZLA TANIŞIN
- Yanınızda daima küçük bir not defteri olsun. Yaşadığınız sokaktan geçerken yeni komşuyu gözünüze kestirin ve onunla ilgili notlar alın. Yaprağının, çiçeğinin, tohumunun şekli, boyu, belirgin bir kokusu olup olmadığı... Fotoğraflarını da çekin tabii ki. Yeni komşunuzun hangi tür olduğunu bulmak için ÇEKÜL Vakfı Yayınları tarafından yayımlanan, Prof. Dr. Ünal Akkemik imzalı ‘İstanbul’un Çiçekli Bitkileri’ kitabından yararlanabilirsiniz.
- Bitkileri tanımanın bir diğer yolu da #HangiTür etiketiyle Twitter’da paylaşmak ve bir uzmanın sorunuzu yanıtlamasını beklemek... Herkes tanışsın diye bitkilerin isimlerini bir tebeşirle yanına yazabilirsiniz.
DÖKÜLEN HAZİNELERLE MÜZENİZİ KURUN
Günümüzün kapsamlı müzelerinden önce varlıklı ailelerin özel koleksiyonları vardı. Bu koleksiyonlar ‘nadire kabineleri’ adlı vitrin benzeri eşyalarda sergilenirdi. Siz de kendi müzenizi yaratabilirsiniz. Doğada bulduğunuz hazinelerden bir nadire kabinesi oluşturun ancak bu hazineleri sadece dökülmüş olanlardan seçin.
DOKULARI ELLERİNİZLE KEŞFEDİN
Bir zarfın içine zımpara kâğıdı, pamuk, sünger gibi farklı dokulara sahip nesneler koyun. Çocuğunuzdan gözlerini kapatmasını isteyin ve nesnelerden birini eline koyun. Dokusunu iyice hissetsin... Gözlerini açtığı zaman aynı hissi veren bir nesne bulmasını isteyin. Bu etkinlik, çocukların doğal dokuları tanımalarına yardımcı oluyor. Sokağınızda belirli bir rengin farklı tonlarını bulmaya çalışmak da eğlenceli bir oyun. Bunun için boya kalemleriyle yeşilin farklı tonlarından oluşan bir kart hazırlayın. Bu karttaki tonların aynısını bulmaya çalışsınlar.
SESLERİNİ KAYDEDİN, TÜRLERİNİ ÖĞRENİN
Çevremizdeki kuşları zamanla tanıyabilirsiniz. En sık karşılaştığınız türlerin seslerini kaydedebilir, trakus.org adresinden onlarla ilgili bilgilere ulaşabilirsiniz.Ağaçları da unutmayın! Çevrenizdeki ağaçların yapraklarına, çiçeklerine ve tohumlarına dikkatle bakın. Onlar için de Prof. Dr. Ünal Akkemik’in ‘Türkiye’nin Ağaç ve Çalıları’ kitabından yararlanın. Kitaba Orman Bakanlığı’nın e-kütüphanesinden erişilebilir.
