‘Doğal biri istiyorlarsa ben buradayım’

Güncelleme Tarihi:

‘Doğal biri istiyorlarsa ben buradayım’
Oluşturulma Tarihi: Kasım 02, 2024 00:00

12 yaşında setlerle tanıştı, durmadan çalıştı. “Küçük olduğum için çok fazla göz ardı edildiğim, ötelendiğim zamanlar oldu, bu da beni üzerdi” diye itiraf ediyor. Birçok dizide rol aldı. Son işleriyle adını geniş kitlelere duyurdu. Bu hafta vizyona giren ‘0000 Kilometre’nin başrol oyuncularından Derya Pınar Ak’la buluştuk; kariyerini ve aşkı konuştuk: “Aşkı Y ve X Kuşağı gibi yaşamayı seviyorum.”

Haberin Devamı

Derya Pınar Ak tam yaşının getirdiği gibi bir enerjiye sahip. Her ne kadar o defo olarak görse de pozitif duruşu onu daha da sevimli gösteriyor. Yüzündeki çiller yüzünden geçmişte zorbalığa maruz kalsa da bu onun ayırt edici özelliklerinden biri ve bence ona çok yakışıyor. Yaşadıkları oyunculuğa tutunmasını sağladığı için de mutlu. Başlıyoruz sohbete...

21 yaşındasın. Şimdiye kadar ‘Uzak Şehrin Masalı’, ‘Sevmek Zamanı’, ‘Hükümsüz’, ‘Annemi Saklarken’, ‘Adım Farah’, ‘Yan Oda’ gibi diziler ve ‘3391 Kilometre’ ile ‘Kar ve Ayı’ gibi sinema filmlerinde rol aldın. Kaç yaşından beri oynuyorsun?

12 yaşımdan beri oyunculuk yapıyorum.

O yaşta bu mesleğe kendin mi karar verdin, yoksa ailen mi istedi oyunculuk yapmanı?

Ailem hep akademik alanda ilerlememi istiyordu. Ben çok fazla televizyon izliyordum, aslında özenmekti biraz, ekrandaki isimlere bakıp “Bir gün oyuncu olmak istiyorum” derdim. Sonra ajansa kayıt olmaya çalıştım, onlara mesajlar attım, mail’ler yazdım. Numaralarını bulup arıyordum. Bir noktada yolum Icon Ajans’la kesişti, beni aldılar ve işler üst üste geldi.

Haberin Devamı

Ailende oyunculuk yapan var mıydı?

Babam mobilyacı, annem ev hanımı. Sektörle alakaları yok ama her zaman beni desteklediler.

Nasıl bir çocukluk yaşadın?

İstanbul’da doğup büyüdüm, bir ablam var. Okuluma çok düşkün bir çocuktum. Mutlu bir çocukluk geçirdim.

Çok gençsin ama yine de alttan birçok yeni isim geliyor. Senin onlardan ayrışma yolun ne?

Çalışkan biriyim, işimi hep el üstünde tutarım. Bunun için çok fazla kafamı yoruyor, çok emek veriyorum. Biri beş yapıyorsa ben on yapmaya çalışıyorum, kendimi bu konuda çok hırpalıyorum. Kendimi izliyorum, “Hayır, burası olmadı” dediğim bir şey varsa ertesi gün onu düzeltiyorum. Bir sonraki bölümde yine kendimi hırpalıyorum, bundan dolayı ayrışıyor olabilirim.

Peki, neden seni izleyelim?

Her zaman kendi hislerimle oynamayı seven biriyim. Oyuncu koçlarından yardım aldığım, ders aldığım zamanlar da oluyor. Ama fark ettim ki ben hep hislerimle oynuyorum. Bir şey yazılıyorsa “Bunu Pınar olarak nasıl yapardım” diyor ve onu yansıtmaya çalışıyorum. Tamamıyla duygularımla oynadığım için bence izlemeliler.

Haberin Devamı

Eleştirilere açık, reyting savaşları olan zor bir dünya içindesin. Korkuyor musun?

Açıkçası korkuyorum. Deneyimli oyuncularla çalışıyorum, onlardan öğrenebileceğim her şeyi öğrenmeye çalışıyorum. Dediğin gibi çok fazla linçlendiğimiz ve eleştiri aldığımız zamanlar oluyor. Kötü yorumlar ve fiziksel eleştiriler yapanların beni etkilemesine izin vermemeye ve onlara bakmamaya çalışıyorum.

Ne gibi eleştiriler oluyor?

Ben enerjik, duygularını saklayamayan biriyim. Çok gülmeyi seviyorum. Mesela çok güldüğüm için bile linç yiyorum. Neden gülen birini linçlersiniz, ben keyif alıyorum hayatımdan, siz de mutlu olun, gülün...

‘Doğal biri istiyorlarsa ben buradayım’

Haberin Devamı

‘HER ŞEYİ KAFAMA TAKIYORUM’

Derya Pınar’ı hiç tanımayan birine nasıl anlatırsın?

Enerjik biriyim, gülmeyi seven, hırslı, çalışkan, uyumlu, kendi halinde, mutlu... Başkasının mutluluğu beni üzmez, aksine mutsuz birini gördüğümde onu mutlu etmeye, güzel enerji yaymaya çalışıyorum.

Arkadaşlarının sende en değiştirmek istediği özellik ne?

Her şeyi kafama çok takıyorum, çok takıntılıyım... Kendimde bu yönümü değiştirmek istiyorum.

Defoların neler?

Çok mutlu ve pozitif olmam sanırım. Herkesin negatif olduğu bir ortama bir giriyorum ve pozitifim... “Ne oluyor buna” der gibi bakıyorlar, defom bu olabilir.

Bir Z Kuşağı olarak, kendi kuşağını nasıl anlatırsın?

Haberin Devamı

Her şeyi çok hızlı tüketiyorlar; yemeği, aşkı, duyguyu... Ben de aşk dışında onlardan biriyim aslında. Ama tüketirken bir yandan üretmeye çalışıyorum. Bence yaşıtlarım da hobi edinebilir, müzikle, sanatla ilgilenebilirler.

Senin yaş skalandaki kadın oyuncular çok genç olmalarına rağmen estetik dokunuşlar yaptırıyorlar. Sen ‘Mesleğim bunu gerektiriyor ya da dayatıyor’ diye düşünüp yaptırır mısın?

Hiç öyle kaygılarım yok. Biri bana bunu dayatıyorsa ben orada olmayı tercih etmemeye çalışırım, öyle birini istiyorlarsa zaten çok fazla var. Öyle bir surat, öyle bir vücut, öyle bir enerji istiyorlarsa tercihlerini onlardan yana kullanabilirler, doğal biri istiyorlarsa ben buradayım. Kendimi değiştirmek istemiyorum.

Haberin Devamı

‘Doğal biri istiyorlarsa ben buradayım’

‘VAZGEÇMEMEK İSTİYORUM, NE OLURSA OLSUN...’

12 yaşından beri setlerdesin. Çocuk oyuncu olmak zor muydu?

Evet, öyleydi. Sıfırdan başladım ve hiçbir şey bilmiyordum. Hatta bir noktaya kadar setlere ailemle gidiyordum, babam hep yanımdaydı. Zordu ama öğrene öğrene, alaylı bir şekilde geldim buraya kadar.

O yaşlarda setlerde psikolojikfiziksel şiddet veya tacize maruz kaldığın
oldu mu?

Öyle şeyler yaşamadım, ben setlerde pedagogların olduğu dönemlere denk geldim. Ama küçük olduğum için çok fazla göz ardı edildiğim, ötelendiğim zamanlar oldu, bu da beni üzerdi.

Geldiğin noktada oyunculuk sana ne ifade ediyor?

Vazgeçmemek istiyorum, ne olursa olsun, karşıma ne gelirse gelsin... Oyunculuk hayatımın tamamını kaplamış durumda, o yüzden benim her şeyim bu meslek.

Gelecekle ilgili hayallerin neler?

Biraz uçuk olabilir ama herkes tarafından “Çok iyi oyuncu” diye tarif edilen bir kadın oyuncu olmak, ülkemi yurtdışında temsil etmek istiyorum.

‘Doğal biri istiyorlarsa ben buradayım’

‘HER ZAMAN PARTNERİMİN YANIMDA OLMASINI İSTERİM’

Bu hafta vizyona giren ‘0000 Kilometre’, ilk film ‘3391 Kilometre’nin devamı. Bu film de Beyza Alkoç’un kitabından uyarlandı. Okumuş muydun daha önce?

Beyza’nın kitaplarıyla film sürecinde tanıştım. Kitabı okurken bir yandan aklımdan sahneleri oynuyordum. Bir de Beyza her kitapta, bölümlerin başına bir şarkı ismi yazmış, onları dinleyerek okumak ayrı bir keyif veriyordu. Her okuduğumda da hâlâ ağlıyorum.

İlk film çok izlendi, gişesi 900 binin üzerinde oldu. Bekliyor muydun bunu?

Bekliyorduk aslında, okuyucusu çok fazla olan bir kitap, bu yüzden ilgi yoğunluğu bizi şaşırtmadı açıkçası.

İlk filmde mesafelerin aşk üzerindeki etkisini görüyorduk. Sence aşkta mesafe etkili midir?

Canlandırdığım İzmir karakterine göre etkili değil. Ama beni etkileyebilir. Çünkü ben her zaman partnerimin yanımda olmasını, onun gözlerine bakmayı isterim. Bir sıkıntı yaşadığımızda bunu sadece yan yanayken çözebileceğimize inanıyorum.

Yeni filmde mesafeler yok. Bu her şey için çözüm mü?

Yan yana olmanın da getirdiği bazı sıkıntılar var aslında. Bu sefer etraftaki faktörler ilişkiyi etkiliyor.

Sen Z Kuşağı’sın. Sizin kuşakta filmdeki gibi büyük aşklar var mı?

Ben aşkın da her şey gibi çok hızlı tüketildiğini düşünüyorum. Genelde aşkta biraz daha geleneksel kafadayım. Aşkı Y ve X Kuşağı gibi yaşamayı seviyorum. Ama bizim kuşakta da böyle aşklar var tabii.

Senin hayatında biri var mı?

Evet, iki yıldır tanışıyoruz, bir yıldır da ilişkimiz var. Bu meslekten biri değil.

O, mesleğine karışır mı?

Yok, aksine beni destekler her zaman, yanımda olur.

Yeni filmde izleyiciyi neler bekliyor?

İlk filmimiz gençlere hitap eden bir filmdi o yüzden herkesi yakalayamamış olabiliriz. Ama ikinci filmimiz her yaş grubuna hitap eden bir yapım oldu. Karakterler arasındaki mesafe bitiyor ve artık kavuşuyorlar. Ama tabii dış etkenlerin ve yan yana olmanın getirdiği bazı problemler var. Çok güzel bir aşk hikâyesi izleyecekler.

Sence sinema salonundan hangi duyguyla çıkacak izleyenler?

Ben izlediğimde bir saat etkisinde kaldım, şarkılarını açıp dinledim. Kendimi mutlu ve huzurlu hissettim, izleyenlerin de aynı şeyleri hissedeceğini düşünüyorum.

‘Doğal biri istiyorlarsa ben buradayım’

‘OKUL HAYATIMDA ÇOK ZORBALIĞA UĞRADIM’

Yüzünde seni birçok oyuncudan ayıran çillerin var. Çocukken de var mıydı?

10 yaşımda birkaç tane çıkmaya başlamıştı. Yaşım ilerledikçe, güneş alerjimle çoğala çoğala devam etti.

Bence çok güzel görünüyor ama o yaşlarda akran zorbalığı da çok fazladır.
Sen maruz kaldın mı?

Evet, bunları anlatırken üzülüyorum ama okul hayatımda çok fazla dışlandım, zorbalığa uğradım. Çillerimden kaynaklı beni yanlarına almak istemediler. Herkes birbirine benziyor, ben onlardan ayrışıyordum, yanına aldıklarında onlar da belki dışlanabilir korkusuyla beni yanlarına almamış olabilirler. Bunları lise hayatımın sonuna kadar yaşadım. Aslında belki onların öyle yapması benim bu sektörde daha çok tutunmamı sağlamış olabilir.

Neden?

Okulla arama biraz mesafe girdi, ben de oyunculuğa tutundum. İstersem çillerimi saklayabilirim, istersem onları saklamadan dolaşabilirim. İyi ki bana zorbalık yapmışlar diyebilirim.

Okul ne oldu?

Lise bitti. Elimde oyunculuktan farklı bir altın bilezik olsun istiyorum, o yüzden iyi hazırlanıp güzel bir bölüm kazanmak ve derslere yoğunlaşmak için biraz bekliyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!