Güncelleme Tarihi:
Mikaël Benhamou: Elektronik müzik, doğası gereği teknolojiye bağımlı
Sónar’ın programını hazırlarken nelere dikkat ediyorsunuz?
Özellikle dikkat ettiğimiz bir şeyden bahsedemeyiz. Daha çok hangi sanatçının, hangi sahnede ya da ne zaman daha iyi iş yapacağını bilmek önemli. Amacımız seyircinin hoşuna gidecek bir program oluşturmak. Mesele doğru dengeyi bulmak. 130 sanatçının katıldığı bir festival planlarken hem takip etmek istediğiniz müzik hatlarında çeşitlilik sağlamalısınız hem de gözünüz festivalin büyüklüğüne bağlı olarak daha çok insan çekecek sanatçılarda olmalı.
* Olmazsa olmaz sanatçılar var mı?
1994’teki festivalin kadrosunda Sven Vath, Laruent Garnier ve Mixmaster Morris gibi isimler vardı; çok farklı içeriklerin birleşimi... Elbette çok farklı popülerlik seviyeleri var ama Laurent Garnier, The Chemical Brothers ya da Underworld, festivalimiz için eşit derecede vazgeçilmez.
* Sónar Festival’in düzenlendiği diğer ülkelerden sanatçı keşifleriniz oluyor mu?
Elbette! Dünyanın birçok yerinde festival düzenlemenin en olumlu yanlarından biri de yerel müzik sahnelerini yakından tanımak. Festivale yeni bir şehir seçerken ilk baktığımız şeylerden biri sağlıklı bir yerel sahne bulunması... Bu, yeni trendleri tespit edip beslememize de yardım ediyor.
Murat Abbas:Cesur, hatta riskli bir programla dinleyicinin karşısına çıkıyoruz
*Sónar’cıları bu yıl daha öncekilerden farklı ne gibi yenilikler bekliyor?
Bu yıl festivalimizi üç güne çıkardık. SónarMini isimli bir disko sahnesi de yarattık. Sonar İstanbul’u bir elektronik müzik festivali olarak tanımlamak çok eksik olur ve yanlış yönlendirebilir. Sónar marka olarak her yıl bir tema belirliyor, müzik ve teknolojiyi tasarımla birleştirerek bir deneyim yaratıyor. Bu yüzden, keşfedilmemişi keşfetmek, farklı şekilde anlatılanı dinlemek için çok değerli. Özellikle Sónar+D programı ile beraber müzik dışı yan etkinliklerimiz, paneller, atölye çalışmaları, enstalasyonlarla kültürün diğer elementlerini de dinleyiciye sunuyoruz.
*Sanatçı seçimlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?
Programa almak istediğimiz her yerli ismi mutlaka Sónar Barselona ekibiyle paylaşıyor, görüşlerini ve onaylarını alıyoruz. SonarLab by Red Bull Sahnesi’ndeki yerli isim önerileriyse o sahnenin sponsoru olan Red Bull tarafından yapılıyor. Canlı performanslar, DJ setlere kıyasla biraz daha avantajlı. Yerli isimlerde kadın-erkek dengesine önem veriyoruz.
Tekno diğer janrları yok etti
* Sónar İstanbul’un ev sahibisiniz. Aynı zamanda Dj Mabbas kimliğinizle sizden İstanbul elektronik müzik dinleyici kitlesi hakkında genel bir değerlendirme alabilir miyiz?
Şu an neredeysetüm dünyada bir ‘tekno çılgınlığı’ yaşanıyor. Bunun Türkiye’ye yansıması daha da belirgin oldu. Diğer janrlar neredeyse yok oldu. Kişisel olarak bu durumdan çok mutlu değilim. Geçmiş senelerde house, tech-house, breakbeat, drum and bass gibi farklı türlerde müziklerin icra edildiği çok sayıda etkinlik olurdu. Şimdilerdeyse tekno ağırlıklı etkinliklerin ön plana çıktığını görüyoruz. Biz bunu biraz Sónar İstanbul’la yıkmaya çalışıyoruz. Yeni keşiflerin deneyimleneceği farklı sesleri programa alıyoruz. Sónar’da cesur, hatta riskli denebilecek programlarla müzik dinleyicisinin karşısına çıkıyoruz.