Güncelleme Tarihi:
Gizem: Melis, bu yaz Lorin’le kısa kaçamaklar yaparak bol bol denize ve havuza girme fırsatı bulduk. Ben bütün çocukların denizle haşır neşir olmasından çok mutlu oluyorum ama bazı ebeveynlerle sahilde tartışmamak için de kendimi çok zor tutuyorum
Melis: Kesinlikle haklısın. Güneşten bol
D vitamini almak ve tuzlu suda olmak çocuklar için şahane. Hayırdır, kim seni denizin ortasında nasıl sinir etti, anlat bakayım…
Gizem: Denizde olmanın çocuklara mental olarak da fayda sağladığını düşünüyorum. Mutlu oluyorlar bir kere. Tüm bunlara rağmen çocukları bağırta bağırta suya sokmaya çalışanlar var. Resmen bir travma yaratıyorlar çocuklarda.
Melis: Yaaa evet, o konu... Burada da çocuğun duygularını hiçe sayma var. En sinir olduğum şey o benim de. Bugün birçok yetişkin sudan bu sebeplerle korkuyor.
Gizem: Yahu, korkuyor, istemiyor. Belki su soğuk geliyor, belki kendini güvende hissetmiyor. Yok illa ağlata ağlata suya sokacaklar. Gidip çocukları ellerinden almamak için kendimi
o kadar zor tutuyorum ki! Etkilenmesin diye son olayda Lorin’i de alıp sudan çıktım.
Melis: İyi yapmışsın. Biz de bir süredir İzmir’deyiz biliyorsun. Çocuklar bol bol denize girsin diye geldik. Benimkiler balık gibi. Ama denizden korkan çok çocuk görüyorum.
Gizem: Şöyle bir kanı var; at çocuğu denize, alışır. Alışmaz, alışmıyor, daha büyük bir korkuya sebep oluyor ki ben bunu kendi kızımdan çok iyi biliyorum.
Melis: Lorin de mi korkuyor?
Gizem: Lorin suyu çok seven bir bebekti. Onu ilk 9 aylıkken denize soktuk. Ben kafasını hiç sokmadım mikrop almasın diye... 1.5 yaşındayken de dedesiyle havuza girdiler. Babam sen al çocuğu, hop diye suya sok çıkar.
Melis: Aaaa, baban da mı Brütüs!
Gizem: Sorma! Lorin de beklemediği bir anda savunmasız ve nefessiz kaldığı için bir hafta havuza girmeyi reddetti. Suya girmeye tekrar alıştırdım. Kolluklarla gayet yüzüyor ama suya kafasını sokmuyor. Hatta bak 3.5 yaşına geldi, banyoda bile hâlâ yüzüne su gelince deliye dönüyor.
Melis: O derece yani, çok üzüldüm. Peki babanla konuşup anlattın mı?
Gizem: Evet, tabii anlattım, o diğer torunuyla karıştırdı, Lorin de korkmaz sandı. Artık yapmıyor ama iş işten geçti. Denizle ve havuzla barıştı Lorin şimdi, elbet bir gün kafasını da sokacak suya. Hiç acele etmiyorum ve ona baskı da yapmıyorum. Ama çocukta kötü bir deneyim kaldı mı, kaldı.
Melis: Ah şu travmalar... Birinden korusan öbürü gelip çocuğu buluveriyor! Sen ne kadar sakınırsan sakın.
Gizem: Aslında o kadar basit ki çocukları denize ve havuza alıştırmak. Önemli olan, acele etmemek ve sabretmek. Oyuncaklarıyla kumda oynayarak suya yakın olması bile bir başlangıç aslında.
Melis: Tabii. İşin aslı çocuğu hiçbir şeye zorlamamak. Ama suya alıştırmanın da binbir çeşit yolu var sanırım.
Gizem: Var tabii. Ben bu konuda yüzme öğretmeni Mehmet Vefa’nın paylaşımlarının sıkı takipçisiyim. Öyle güzel şekilde anlatıyor ki, herkesin bakmasını tavsiye ederim. Burada da kısaca kendi ağzından sizlerle paylaşayım neler anlattığını...
‘Su sevgisi minik adımlarla başlar’
* "Her çocuk suyu sever ama bazı çocuklar suyu daha çok sever. Kimileri de suyu sevdiğini henüz bilmez. Korku ve endişenin çeşitli sebepleri olabilir. Sebebini öğrenmekse küçük çocuklarda pek mümkün olmuyor. En azından ben oğlum ağlarken ne anlattığını anlayamıyorum. Ancak yanında olduğumu, her zaman ona yardım edeceğimi ve bana güvenebileceğini hissettirmeye çalışıyorum. Beden dilimiz, ses tonumuz rahatlatıcı olmalı. Seçtiğimiz kelimeler de elbette önemli ama çoğu zaman sessizlik daha sakinleştirici."
* "Çocuklarla bire bir çalıştığımız yüzme eğitimlerinde olduğu gibi kolaydan zora giden (building blocks) yaklaşımını kullanmanızı tavsiye ederim. Endişeyi ve korkuyu kademeli olarak aşmayı deneyin. Örneğin; banyo dışında bir kova suyla oynamak, bol bol yüzünü yıkamak, etrafa su sıçratmak, banyoda ellerini çırparak suyla oynamasını sağlamak, oyuncaklarını sürece dahil etmek, şarkılar söylemek etkili olabilir. Ta ki banyoda yüzünden su dökülmesine izin verene, havuzda başını suya sokmasını sağlayana dek…"
* "Her el yıkamada yüzünü ıslatabilirsiniz. Alışana kadar buna devam edin. Suyun miktarını da her gün arttırın. Son olarak bir avuç suyla yüzünü yıkayın. Her seferinde çocuğunuzu bilgilendirin. 'Senin için zor olduğunu biliyorum, haklısın hoşuna gitmiyor' gibi cümlelerle onu anladığınızı hissettirin. Tansiyonu düşürün. Eğlenceyi arttırın."