Güncelleme Tarihi:
Sezgi Mengi, 38, oyuncu
Lise 1’deydim. 15 yaşındayken okul dışında kendime bir hobi edinmek istiyordum. Okulun tiyatro koluna girmiştim. “Hadi, bir kursa da gideyim, destek olsun” dedim. Ayla Algan’ın kursuna gittim. İlk orada tanıştık, hocam oldu. Zaten o yaşta, o zaman oyuncu olmaya karar vermiştim. En klasik hikâyedir, ailem de aslında oyuncu olmamı istemiyordu. Ama Ayla Hoca’yla çok güzel bir bağımız olmuştu. Annem ve babamla konuşup ikna etmişti onları. Tiyatro bilgisini edindiğim, tiyatroyu tanıdığım kişi Ayla Algan’dı… Gözümü onunla açtım. Şu anda oyuncu olmama sebeptir. Onda en çok hayran olduğum şey, her andan, her sohbetten bir şey üretebiliyordu, sanatın her dalıyla bir bağı vardı. Sanat onun için en güzel anlatma biçimiydi ve anlatacak çok şeyi vardı. Onun bu özelliği sayesinde çocuk yaşımda tiyatronun ne kadar kolektif bir sanat olduğunun farkına vardım. Her zaman bildiklerini paylaşmaya hazırdı, çok iyi bir insandı, bu yüzden de çok iyi bir sanatçıydı. Türkiye tiyatrosu için çok büyük bir kayıp, hepimizin başı sağ olsun.
Ece Dizdar, 42, oyuncu
Ayla Algan Hocamla yollarımız Londra’daki okulumun konservatuvar sınavlarına hazırlanırken kesişti. Beni dans sınavı için aynı özveriyle çalıştıran modern dans hocam Tan Temel’in, parçalarıma İngilizce çalıştırabilecek nadir isimlerden biriydi, yönlendirmesiyle 45 kilo ve hiç parasız bir kız çocuğu olarak karşısına çıktığımda Ayla Hocam benimle yarım saat kahve içip sonra da “Hadi, ne zaman başlıyoruz” demişti. Tüm zarafetiyle, param olmadığını söylediğim halde bu konuyu bir daha hiç açmamış; tüm parçalarımı ve sınav şarkılarımı değiştirmiş ve kazandığım okullar, sonrası burs bulma süreçlerimde koşulsuz yanımda olmuştur. Bana Ekol Drama okulunda çatı katında bir çalışma odası tahsis etmiş ve ara sıra yanıma uğrayıp parçalarımı izleyerek tüm sürecimi yönetmiştir. Sınavlara giderken bana taktığı hediye broş hâlâ yanımda, sırtıma dokunup “Arkandayım kızım, elim sırtında” dediği an dün gibi aklımda.
Delifişek gözlerini, bitmeyen enerjisini asla unutmayacağım.
Teşekkürler hocam. Bu kız çocuğu sizden razı. Hakkı benden helal olsun.
Anıl Kurtuldu, 37, oyuncu ve gazeteci
2009 yılında Cihangir Plato Film Okulu’nda kamera önü oyunculuk eğitimi almaya karar verdiğim zaman kesişti yollarımız. Ayla Algan öyle bir değer ki; size sunduklarını yaşamınızın içine katmayı başarabildiğinizde hayatın sizin için çok kıymetli bir ödül olduğunu ve bunu iyi değerlendirmeniz gerektiğini anlıyorsunuz. Ayla Algan hayatı algılayış biçimimin kırılma noktasıdır. Canım Ayla Hocamın şu sözü hep kulaklarımda: “Hayat şimdi var, geçmiş yok, gelecek şimdilik yok. Anda kalın, yaşamı ve oyunculuğu ancak böyle kavrayabilirsiniz çocuklar…”
Metin Zakoğlu, 52, oyuncu
19 yaşında Ayla Algan’ın öğrencisi olarak başladım tiyatroyu tanımaya. Tiyatro Araştırma Laboratuvarı’nı (TAL) kurmuşlardı, Beklan Algan Ustam ve ondan disiplini, farklı yönleriyle insan analizi yapmayı, mesleğe duyulan tutkuyu görerek, yaşayarak öğrendim. Bambaşka biriydi. Bir şey sorduğunda, o beş şey anlatırdı. Çok üzgünüm, büyük bir acı oturdu yüreğime. Huzur içinde uyusun canım hocam.
Elif Ürse, 43, oyuncu
Ayla Algan’la 2000'lerin başında Stüdyo Drama'da bize oyunculuk üzerine bir atölye verdiği dönemde tanıştım. Çok gençtim ve ona çok hayrandım. Benim oyunculuğumda çok önemli bir yapıtaşı oldu öğrettikleri: “Sahnede nasıl canlı olursun? Anı nasıl hep yaşatırsın? Nasıl anda kalırsın?” Müthiş bir deneyimdi. Ve bütün bunları inanılmaz bir şefkatle, o gülen gözleriyle, küçük bir kız çocuğu naifliğinde anlatır; bir yandan sigarasını tüttürürdü. Kadın, çocuk, erkek, hiçbiri, o çok özgün bir varlıktı. Müthiş bir varlıktı.
24 yaşında ilk ‘Binbir Gece’ye başladığımda “Oyuncu koçun Ayla Algan” dediklerinde şaka yaptıklarını düşündüm. Bir araya geldiğimiz andan itibaren hiç ayrılmadık. Ondan çok şey öğrendim demek az kalıyor, onunla olduğum her ana hep minnet duydum. En yakın arkadaşım, sırdaşım, oyun arkadaşımdı. Kahkahalarıyla bana anılarını anlattığı her sohbetimiz sanki bir film karesi gibiydi. Çok üzgünüm, sanki o hiç gitmeyecek gibiydi...