Güncelleme Tarihi:
Sokak lezzetleri ille de sokakta mı yenmeli? Tadı o zaman mı çıkar?
Sosisli! New York demektir... Lampredotto (dana işkembesi) denince, kapatın gözlerinizi, Floransa’dasınız... Her ulusun ya da bölgenin sahip olduğu geleneksel sokak lezzetleri, o şehirleri keşfetmenin en eğlenceli parçalarından biri. Nasıl ki kavrulmuş kestane düşündüğünüzde aklınıza kış gelir ya da karpuz salatası düşündüğünüzde yaz hakkında konuşmaya başlarsınız; sokak yemekleri de size bulunduğu bölgeyi, şehri hatırlatır. Restoranlar da sokak yemeklerinden ilham alırlar. Bazı restoran mönüleri sokak lezzetlerini denemek için de önemli bir şans.
Sokak lezzetlerine bu aşkınız bol ödüllü projeye de dönüştü...
Ape Romeo, restoran kalitesinde sokak yemeklerini kasabalarda ya da caddelerde satmak üzere, özel olarak modifiye edilmiş triportörler projesi. Bazen bu araçların içinde yemekleri pişmeden hazırlarsınız, bazen de tamamını bu araçlar içinde pişirirsiniz.
Türkiye’de de uygulanabilir mi?
Birkaç önemli noktaya dikkat edilirse her yerde başarılı olabilir. Bunlardan en önemlisi malzemelerin kalitesinden ödün vermemek.
Sizin gibi sokak yemeklerine düşkün biri için akıl kaçırtacak bir şehre geldiğinizi biliyor musunuz?
Daha önce Türkiye’de hiç bulunmadım ve gelmek için nasıl sabırsızlanıyorum, bilemezsiniz. Türk şeflerin veya oraya gelmiş önemli şeflerin hazırladığı kitaplar sayesinde mutfağınız hakkında bilgim var. Ama İstanbul’da olmak, her şeyin tadına bizzat bakmak inanılmaz olacak. Bakalım kaç kilo alacağım?
İstanbul’daki etkinlikte ne sunmayı planlıyorsunuz?
Tipik rahat yenebilen bir İtalyan sokak yemeği hazırlamayı düşünüyorum. Dana dili hardal ve salatayla servis edilen, domates soslu köfteli kızarmış hamur... Umarım, seversiniz!