Güncelleme Tarihi:
Twitter üzerinden takipçilerinize duyuru yaparak köy okullarındaki çocuklara yardımlar ulaşmasını sağlıyorsunuz. Tüm bunlar nasıl başladı?
- 2016 kışıydı. Sosyal medyada ihtiyacı olan insanlar için pek çok duyuru görüyordum. Soğukla çocukları birleştirince ve bunun üzerine çetin kış şartlarını da ekleyince ortaya bambaşka bir tablo çıkıyordu. Biz burada alternatifli hayatlar yaşarken, hayatında hiç yeni bir şeye sahip olmayan çocuklar var. İstanbul çok soğuktu ve görmediğimiz yerlerde olan çocuklar kim bilir nasıl üşüyor diye düşündüm. Hemen internete girip Mert Fırat’ın başlattığı İhtiyaç Haritası’ndan ihtiyacı olan okulları bulup, öğretmenleriyle iletişime geçtim. Ve çocuklar için kışlık kıyafet toplamaya başladım. Instagram (busrasanay) ve Twitter (@busrasanay) hesabımdan duyurular yapıyorum. Önceliğim bot ve monttu ki hâlâ öyle.
İlk duyurunuzdan sonra çocuklara ulaşan yardımlar size ne hissettirdi?
- Çocuklar o kıyafetleri giydiklerinde gelen fotoğrafları yayınlıyorum. Gülüşlerini bir ben, bir de öğretmenleri görüyor. Ama inanın bana, o gördüğüm gülüşlerle 10 yıl sobaya kömür atmadan ısınabilirim. Bu his, yaşamanın diğer adı.
Projenizin adı 'Umut Çocukta'. Bu kadar büyüyeceğini düşünmüş müydünüz?
- Bu kadar büyüyeceğini düşünmemiştim açıkçası. Hatta insanların o ihtiyaç ilanlarını bakıp görmeyeceklerini bile düşünmüştüm. Fakat hiç öyle olmadı. Tek sorun, göndermek istedikleri yardımları güvenli bir yolla yapacaklarına inanmalarıydı. Kimi “Nasıl emin olacağım?" diyordu, kimi de “Ben zamanında yardım göndermiştim ama ne fotoğraf geldi ne de bir daha öğretmen aradı” beni” diyordu. Haklılardı. Ama her ne olursa olsun güvenmek gerekiyor. Çünkü beş parmağın beşi de bir değil. Ben elimden geldiği kadar insanların güvenini sağlamaya çalışıyorum.
Yardımları nasıl organize ediyorsunuz?
- Twitter’dan ve Instagram’dan paylaşımda bulunuyorum; “İhtiyacı olan okulların öğretmenleri bana mail atsın” diye. Asla para kabul etmiyorum. Yardımlar da verdiğim adreslere isteyenler tarafından ulaştırılıyor. Öğretmen ve yardım etmek isteyen kişiyi iletişime geçiriyorum. Kimin neyi karşılayacağını öğreniyorum. İhtiyaçlar okula gidip o çocuğun sırtına, ayağına geçene kadar aradan çekilmiyorum. Hesap numaramı soranlar, öğretmene havale yapmak isteyenler oluyor. Para ve ikinci el giysi kabul etmiyorum, etmeyeceğim de. Çünkü çocukların kimine yeni giyecekler giderken kimine eskisinin gitmesi çocukta tahribat yaratabilir. Tavsiyem, online alışveriş yapmaları.
Verdiğiniz listelerdeki ihtiyaçları kimler karşılıyor?
- Her kesimden var. Öğrencisinden fabrika sahibine, oyuncusuna ve emeklisine kadar aklınıza gelebilecek herkes cebindeki tuzunu paylaşıyor. Kimi tüm listeyi kapatmak istiyor, kimi ise “50 liram var, bir kazak alsam olur mu" diyor. Bazıları maç olacağı gün iddiaya giriyor arkadaşlarıyla ve kazanınca da o para çocuklara bot ve mont olarak gidiyor. Kimilerine ise hiç yayımlamadan liste gönderiyorum. İsteyen çok oluyor.
Okullardan nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?
- Beni arayıp mutluluktan ağlayan öğretmen de oluyor, çocukların anneleri sizi görmeyi çok istiyor diyen de. Bu çocukların içinde öyle hikâyelere sahip olanlar var ki, bazen insanın aklı hayali şaşıyor. Yeni botu giyen çocuklardan “Öğretmenim, futbol oynamasam olur mu?” diye soran da oluyormuş, çamurlu günlerde ayakkabısı eskimesin diye giymeyen de.
Başka hedefleriniz var mı geleceğe dair?
- Çocuklarla ilgili en büyük hayalim, onlar için okul yapmak. Yine bu şekilde yardımlaşarak... Kimi iki çuval çimento almak ister, kimi de kapıları ben alırım der. Ben de başka yerden gidip tuğla isterim, kimimiz perde diker. Umudumuz cebimizde koyulacağız yola, fidanların meyve vereceği alana yaşam ve nefes kurmaya gideceğiz, o okulu yapacağız; 'Umut İlkokul...' Okulun ilk öğrencileriyle de bahçeye fidanlar, ağaçlar dikeceğiz... Çocuklar büyüdüklerinde ağaçların hikâyeleri olacak ve o ağacın gölgesinde boya kalemleriyle resimlerini çizebilecekler belki...