Güncelleme Tarihi:
Gazetecilikte çocuk ve gençlere yönelik konularda uzmanlaşmayı seçmenizin nedeni ne?
- Bir klişe vardır. Yetişkinler, çocukların başını okşar ve “Çocuklar geleceğimizdir” der. Sahiden buna inanarak mı söylerler, bilmem. Çocukların bir ülkenin geleceği olduğunu söyleyenler buna inanarak yaşamalı, davranmalı. Ben bugün karşı karşıya olduğumuz tüm sorunları çocuklarla aşabileceğimize inanıyorum. Bu nedenle onlar için yazıyorum, onların eğitimine kafa yoruyorum, onlarla bir aradayım. Onlara anlatmak, yetişkinlere anlatmaktan kolay.
Cinsel istismarı, şiddeti öven çocuk kitaplarının bazıları sosyal medyada ifşa ediliyor. Ama fark edilmeyenler de var. Bir ebeveyn neye göre seçecek kitabı?
- Bir defa merdiven altı yayınevlerinden uzak duracaklar. Türkiye’de çok güzel çocuk kitapları yazan yazarlar, iyi çizerler, doğru mesajı öne çıkarmayı başaran çok iyi yayınevleri var. İyi yayınevlerinin kitaplarında bu saydığımız olumsuz mesajların hiçbiri bulunmaz. Yalnızca kimin yazdığı, kimin bastığı belli olmayan kitaplarda böyle kötü mesajlar var. Bu nedenle anne babalar ve öğretmenler, nitelikli yayınevlerinin kitaplarını seçip, okumalı, çocukla birlikte değerlendirmeli.
Çocuk romanı yazmak zor mu?
- Bence çocuk romanı yazmak yetişkinler için yazmaktan çok daha zor. Yetişkinlere yazarken insan çoğu zaman denetime ihtiyaç duymaz ama çocuklar için yazdığımızda bir özdenetim gerekir. Bir defa çocuğun algı düzeyine ve yaşına dikkat ederek yazmak şart. Sözcükleri özenle seçmek, cümleleri anlayabileceği şekilde dizmek, sınırsız bir düşünce evreninin içinde kolay, anlaşılır ve edebi olmak gerekiyor.
Dünyadaki tüm dengesizlikler insan işi
‘Yaban Ördeği Ailesinin Göç Yolculuğu’ yeni romanınız. Kitapta vermek istediğiniz mesaj ne?
- Bu kitap Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı tarafından ‘2017 yılının çocuk romanı’ seçildi. Bu benim için çok önemli bir ödül. Çünkü bu kitabı sadece çocuklar için yazmadım, herkes için yazdım. Bugün Türkiye’den yola çıkan bir kuş, özgürce Yunanistan’a ulaşabiliyor; ama bir insan eline valizini alıp bir sınırın ötesine geçemiyor. Sınırlar da insan işi, savaşlar da… İnsanlığın bitmek bilmez hırsı Dünya’nın sorunlarının katlanarak artmasına sebep oluyor. Yeryüzündeki insan sayısı hızla artarken, hayvanların sayısı aynı hızla azalıyor. Beton yığınlarıyla dolu şehirler hızla büyürken, bin bir çeşit bitki türleriyle dolu yeşil alanlar hızla küçülüyor. Bu gidiş bizi felakete sürükleyecek. Bu sebeple bu kitapta dünyaya gökyüzünden baktım. Kuzey ormanlarından yola çıkan bir yaban ördeği ailesinin gözünden. Yukarıdan bakınca iyiyle kötü, güzelle çirkin, zenginle fakir, savaşla barış apaçık görünüyor. Kitapta, dünyanın tüm dengesizliklerinin insan işi olduğunu anlatmayı, yaşarken sadece kendimizi değil hayvanları ve bitkileri de düşünmemiz gerektiğini, yani ince düşünmenin erdemini de okuyuculara anımsatmak istedim.
Türkiye’de çocukların yaşadığı en önemli problemin ne olduğunu düşünüyorsunuz?
- Şimdiye dek çocuklara “Sen sus bilmezsin” denildi, artık “Çocuklar her şeyi anlıyor, yanında konuşmayalım” deniyor. Bizim toplumumuzda çocuklar evin ferdi veya fikri alınması gereken bir birey olarak görülmüyor. Onlarla ilgili her şeye yetişkinler karar veriyor. Oysaki bu toplumu oluşturan insanların yarısı çocuk. Bu nedenle ne istedikleri, ne hissettikleri önemli. Eğer bu toplumda demokrasi kültürü geliştirmek istiyorsak, çocukların da söz hakkı olduğunu, onların da birer birey olduğunu kabul etmeli, fikirlerini önemsemeliyiz.
Yaban Ördeği Ailesinin Göç Yolculuğu
Ömür Kurt
Altın Kitaplar
96 sayfa
12 TL