Çocuğu anlamayan yetişkinler çocuklara kitap yazıyor

Güncelleme Tarihi:

Çocuğu anlamayan yetişkinler çocuklara kitap yazıyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 23, 2018 10:48

Aile-çocuk yazarımız Ömür Kurt, yeni kitaplarıyla hem çocuklara sıradışı hayvanları tanıtıyor hem de aralarından yazı yazmak isteyenlere yol gösteriyor.

Haberin Devamı

Çocuğu anlamayan yetişkinler çocuklara kitap yazıyor

Uzun zamandır Hürriyet Cumartesi’de çocuk gelişimi hakkında hemen her konuda yazdın, yazıyorsun. Çocukların okuduğu kitapların içeriği de senin odak konularından biriydi. Kimi zaman çocukları bir ideolojiye yönlendiren kimi zaman cinsel suçları tasvir eden, cinsiyetçilik dolu kitaplar yayımlandığına şahit oluyoruz. Bu iki kitap, bu ihtiyaçtan mı doğdu? 

Çocuk kitaplarının böylesine arttığı bir dönemde nitelikli çocuk yayınlarına ulaşmak çok zorlaştı. Çocuğu tanımayan, çocuğu anlamayan yetişkinler, çocuklara kitap yazıyor! Üstelik bu kitapların pek çoğunun dili sert, buyurucu ve mesaj vermeye odaklı. Oysaki çocuk kitapları da edebi bir türdür. Zihin işçiliği ister. Dilin zenginliğini kullanmayı, çocuğun düş gücünü arttırmayı hedeflemelidir. Çocuk kitapları da tıpkı yetişkin kitapları gibi tanıdık duyguları tanınmadık cümle buluşlarıyla edebi zevke dönüştürmelidir. Çocuk, kitabı bir ‘görev’ olduğu için değil, edebi hazzı yaşamak için okumak ihtiyacı hissetmelidir. İşte ben kitaplarımı tam da bunun için yazıyorum. 

Haberin Devamı

Daha önce de çocuk kitabı yazmıştın. En çok nelere dikkat ettin, nelerden bahsetmeli, nelerden bahsetmemeli sence? 

“Karaca ve Sihirli Orman” ile “Karaca ve Yürüyen Köşk” adlı çocuk kitaplarım bir üçlemenin ilk ikisi. Bu kitapları tarihi olaylardan ilham alarak yazmıştım. Bu kitapları yazarken en çok dikkat ettiğim şey, çocuğa vicdan duygusunu anımsatmaktı. Amacım ağaçların da birer canlı olduğunu, tarihin yaşanmışlığını, kötü şeylerin içinde de iyi şeyler olabileceğini ve önemli olanın o iyiyi görebilmek olduğunu edebi olarak hissettirmekti. Nitekim sık sık okullarda çocuklarla buluşuyoruz, büyük çoğunluğundan “Kitabınızı okurken hem çok keyif aldım, hem çok şey öğrendim hem de farklı duygular yaşadım” sözcüklerini duyuyorum. İşte en büyük mutluluk! Çocuk kitabı yazarken dikkat edilmesi gereken ilk şey dildir. Biz günlük hayatta en çok dilimizi kullanıyoruz, ama en çok da onu hor kullanıyoruz. Türkçe kimliksizleşmeye başladı. Hâlbuki biz sözcüklerle anlaşırız. Çocuklara önce dilimizin incelikleriyle seslenmeliyiz. Ve en önemlisi çocuk kitaplarında olumlu bir anlatım tarzı benimsemeliyiz. 

Haberin Devamı

Ebeveynler çocuk kitabı seçerken nelere dikkat etmeli? 

Son zamanlarda birileri çıktı ve “Çocuk kitaplarını psikologlar denetlesin!” dedi. Yeryüzünün en saçma önerisi. Böyle bir şey olmaz! O psikoloğu kim denetleyecek peki? Ve ölçüt nedir? Çocuklar için ‘doğru olan kitap’ kime göre, neye göre kararlaştırılacak? Bu devlet okulu kitabı değil ki denetlensin! Kaldı ki çocuk bir denetim mekanizması değildir, çocuk da bir insandır. Çocukları korumak adına onları ‘pembe kafeslere’ hapsedemeyiz. Çocuk kitabı tercihi ailenin ve öğretmenin görevidir. Bağımsız kuruluşlar da kitapları tavsiye edebilir ve kitaplar hakkında raporlar yazabilir. Benim önerim ailelerin de kitabı okuması, her şeyi çocukla tartışabilmesi ve eleştirel bakmayı ona öğretmesi! Eleştirel bakmayı öğrenen bir çocuktan kimse korkmasın. O kendini korur. Zaten bu yüzyılın gereği de budur. Denetim, yasak filan çözüm değildir. 

Haberin Devamı

Bu iki kitabın hikâyesini anlatır mısın? Hikâyeler kafanda nasıl oluştu? 

Gri Taçlı Turna Kuşu” bir fabl kitabı. Bu kitabı yazma amacım kıssadan hisseleri ilginç hayvanlarla çocuklara anlatmaktı. Kitapta ornitorenkten okapiye, kırmızı altın sülünden pelikana, misk öküzünden tembel hayvana kadar pek çok sıra dışı hayvan var. Böylece çocuklar hem değişik hayvanları öğrensin hem de eğlensin istedim. “Hayal Defterim” ise bir yazı çizi kitabı. İçinde öykü, şiir ve masal türlerinde öneriler var. Yani bir yazı yazmak isteyen çocuğa yol gösteriyor ve sonrasında da özgürce yazmasını, çizmesini, boyamasını öneriyor. Böylece çocuklar sadece okumasın, aynı zamanda yazsınlar istedim. Çünkü yazmak özgürlüktür.

BAKMADAN GEÇME!