Güncelleme Tarihi:
Siz de yapar mısınız bilmem ama ben her yılbaşı piyango çekilişinde alışveriş listesi hazırlarım. Aile, dostlar, akrabalar arasında top 10 listeme birer ev ve birer araba seçmek için e-ticaret sitelerinde dolanırım. Nasıl oluyor bilmiyorum ama hayali alışverişimin bir noktasında o ikramiye ne yapmak istediklerime ne de almak istediklerime yetiyor... Nereden ne arttırsam diye dertlenirken bakıyorum bilet almamışım bile. Öyle ciddiye alıyorum konuyu yani!
Neyse diyeceğim o ki çekilişleri, onların yarattığı umutlanma ve hayal kurma halini çok severim. Pek yufka yürekliyim, o nedenle çok yakın arkadaşlarımın sosyal medyada yok telefon, yok parfüm, yok tencere seti çekilişlerine beni de etiketlemesine bir şey diyemiyorum, görmezden geliyorum. Fakat iki kez selamlaştığım için ayıp olmasın diye takipleşmeye başladığım genç kadının beni ‘cici kuş kafesi’ çekilişine etiketlemesini hâlâ aklım almıyor. Ya yanlışlıkla olmuştur diyorum ya da içimdeki ‘angry bird’ü fark etti, uzaktan uzağa mesaj veriyor. Çok arada kaldım, gülsem mi sinirlensem mi...
Sanırsın yeşil kart başvurusu yapıyorum
Efendim, bu çekilişlere katılmak da öyle kolay değil, zannedersin ABD’ye greencard (yeşil kart) başvurusu yapıyorsun. Fenomeni takip et, en az üç arkadaşını etiketle, fenomenin tüm gönderilerini (bazısının var 300 tane) beğen, onun takip ettiklerini takip et ve bu süreci üç arkadaşınla tekrar et ki şansın artsın. Şansım artsa kaç yazar, tüm hediyeleri yüzde 90 fenomenin uzaktan kuzeni kazanacak bence. Normalde tanımadığınız insanlardan bir şey rica etmeye çekinirken böylesi bir işkenceye iki kez selamlaştığın birini ortak etmek de nesi... Benim cici kuş çekilişine etiketleyeceğim şanslı isim Kim Jong-un olurdu... Sanmıyorum ki o saatten sonra olaya bir fesat karıştırılsın. Artık ‘kim’in kuşuna yâr olur o kafes bilemiyorum ama kuzene gitmeyeceği kesin.
Bir de burada ciddi bir vizyon sorunu var, kuş kafesi nedir arkadaşım... Bakın girin Instagram’a, #çekilişvar yazın... Sonra aşağı doğru bir salının, gözlerinize inanamayacaksınız. Bir şanslı kişiye gerçek Trabzon el örmesi hasır bileklik yazıyor, aramızda kalsın altın olduğundan şüpheliyim ama arkadaşı yüzlemedim. Altında yağız bir delikanlı 15 bin lira değerinde Samsung telefonlar dağıtıyor, biraz aşağıda gözünüzün bir seferde algılayamayacağı kadar çok kozmetik ürünü yığınının içinde yatan güzel yüzlü bir influencer kadın var. Millet akıllı telefon dağıtıyor, 10 yıllık kozmetik ihtiyacını karşılıyor, kadın kuş kafesi peşinde... İnsanlık dramı!
Neyse e tabii araştırmaya başlayınca dedim şu yabancı influencer’lar neler dağıtıyor onlara da bir bakayım. Bali’de, Barbados’ta tatil çekilişleri, sıfır araba çekilişleri, nakit para hediyeleri...
Geçen sene Kylie Jenner’ın en az bin dolardan başlayan dokuz lüks çantanın üzerine 20 bin dolarlık nakit için düzenlediği çekilişte sponsor markalar 230 bin yeni takipçi kazanmış. Yıllardır çekilişler yapılmasına rağmen bu kampanya aslında bu işin bir çılgınlığa dönüşmesinin tohumunu atmış diyebiliriz. Kampanyayı hayata geçiren Avustralyalı sosyal medya pazarlama şirketi Curated Businesses takipçi arttırmak isteyen 50’yi aşkın markadan 50 bin dolar civarında bir katılım ücreti almış. Dolayısıyla tasarım ayakkabılardan maç biletlerine, tatillerden nakit ödüllere kadar verilen ödüller aslında devede kulak sayılır.
Birkaç takipçi için girmeyin bu işlere
Fakat dostlar, kötü bir haberim var... Bugüne kadar yapılan çekilişlerde görünen şu ki gelen takipçi aynı hızla gidiyormuş. Sizi sadece ödülleriniz için sevecek birkaç takipçi için girmeyin bu işlere. Her gün milyon çekilişe etiketlenenlerin ahını almaya değmez.
Bu arada bugüne kadar beni çeşitli çekilişe etiketleyen pek değerli sosyal medya arkadaşlarıma da bir mesajım var. Hadi bakalım bugünden itibaren ne kadar eskiciden çalar saat, Ayvalık’tan tost, Çeşme’den kum, Bodrum’dan deniz suyu çekilişi varsa hepsine dahil edeceğim sizi... Hazır olun!