Çağlar Ertuğrul: Hala bebe bisküvisi yiyorum!

Güncelleme Tarihi:

Çağlar Ertuğrul: Hala bebe bisküvisi yiyorum
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 2020 10:31

Beyazperdenin ve ekranın en yetenekli genç isimlerinden biri. Geçen hafta Pantene Altın Kelebek ödülünü kucaklaması da bunun göstergelerinden. Rol aldığı ‘Kızım Gibi Kokuyorsun’ filmi bu hafta vizyona giren Çağlar Ertuğrul: “Bir tarafta Kemal Sunal’larla, bir tarafta İngiliz komedileriyle büyüdüm. İngilizler de ciddi görünür ama aslında komiktirler, ben de öyle olmayı seviyorum.”

Haberin Devamı

O bol reytingli dizilerin jönü. Sosyal medyada en çok konuşulan oyunculardan (Somera şirketinin araştırma verilerine göre). Ama jönlüğün belli kalıplar içine sıkışmasından rahatsız, “Bizde jönlerin ağır takılıp duruşlarından taviz vermemesi, sırıtmamaları bekleniyor. Ben bunu ‘Afili Aşk’ta kırdığıma inanıyorum. Kılıktan kılığa girdim” diyor. Gerçekten de mesafeli duruşu konuştukça yerini esprili bir adama bırakıyor. Onu, ailesinin Urla’daki evinde, balkonda yakalıyorum. Bir yandan sivrisineklerle mücadele ediyor, bir yandan da gülümseyerek sorularıma cevap veriyor. Çağlar Ertuğrul’la aşktan projelerine ve hayat hikâyesine uzanıyoruz.
m Geçen sezon Kanal D’de yayımlanan ‘Afili Aşk’taki performansınızla En İyi Romantik Komedi dalında Altın Kelebek kazandınız. Ciddi bir duruşunuz var. Komik bir adam mısınız?
Çok mutlu oldum. Oy verenlere teşekkür ederim. Aslında komiğim. Bir tarafta Kemal Sunal’larla, bir tarafta İngiliz komedileriyle büyüdüm. İngilizler de ciddi görünür ama aslında komiktirler, ben de öyle olmayı seviyorum. Hollywood’da doğaçlama komedi üzerine eğitim aldım, devam etmek istiyorum.

Çağlar Ertuğrul: Hala bebe bisküvisi yiyorum


Liseye dönmek isterdim
 Komik jön olur mu?
Bizde jönlerin ağır takılıp duruşlarından taviz vermemesi, sırıtmaması bekleniyor. Ben bunu ‘Afili Aşk’ta kırdığıma inanıyorum. Kılıktan kılığa girdim.
Bir de kaslı olmaları...
Her jönün Davud heykeli gibi olması gerekmiyor. Yine de yeme-içme ve uyku düzenine dikkat etmeliler çünkü seyirci sağlıklı ve dinç bir figür görmek istiyor. Ama tabii bu oynadığınız role de bağlı. Karakteriniz kilolu olacaksa kilo da alınır...
Hayatınızda baştan yazabileceğiniz bir bölüm olsa neyi değiştirmek isterdiniz?
Hayatım bir bilgisayar oyunu olsa bazı noktaları dönüp bir daha oynayabilsem, liseye dönmek isterdim.
Neden?
Basketbolu çok seviyordum. Üniversite sınavları yüzünden bırakmak zorunda kaldım. Devam etseydim nerelerde olurdum, görmek isterdim.
 Yapmaktan utandığınız, buna rağmen yapmaya devam ettiğiniz gizli bir zevkiniz var mı?
Bebe bisküvisi yiyorum! Mısır gevreğinin içine koyuyorum.
İspanyolca öğreniyorum
Hakkınızda bilinen en büyük yanlış nedir?
Mankenlikten geldiğimi sananlar var. Makine mühendisi olduğumu duyunca şaşırıyorlar. Okul bittikten sonra tiyatro yaptığımı, sahneye parasız bile çıktığımı söylediğimde şaşkınlıkları daha da büyüyor.
 Sizce herkes hayatı boyunca mutlaka bir kere ne yapmalı?
20 yaşımda arkadaşımla sırt çantalarımızı aldık, trenle Avrupa’yı gezdik. Garda bile uyuduk. Farklı kültürler gördük, yeni insanlar tanıdık. Yaşadığımız dünya çok büyük. Bırak dünyayı kendi ülkeni bile gezemiyorsun, insan ömrü yetmiyor. O yüzden imkân buldukça gezmek lazım. Yeni diller öğrenmek de çok önemli. İngilizcem ve Almancam var. Kısa süre önce İspanyolca kursuna başladım. Sonra Rusça ve Yunanca öğrenmek istiyorum.

Ajanslar, yüzlerce deneme çekimi ve reddediliş...
 Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
Annem diş hekimi. Babam jeoloji mühendisiydi. Bir ablam var. Mutlu bir çocuktum. Biraz da yaramazdım. Ailem her veli toplantısına benim hakkımda ne duyacaklarından korka korka gidermiş.
 Oyunculuk hayaliniz miydi?
Legolarla çok oynadığımı hatırlıyorum. Ailem kendi mesleklerinden dolayı beni bilime itti. Makine mühendisliği okudum. Sevmediğim yanları olsa da mezun olduktan sonra “İyi ki!” dedim.
 Makine mühendisliğinden oyunculuğa nasıl geçtiniz?
Her zaman sinemaya merakım vardı. Üniversite zamanı yurtta çok film izlerdim. Zamanla filmlerin içine girip detaylarını incelemeye başladım, “Ben de bu dünyaya girmek istiyorum” dedim. Okulun tiyatro kulübüne dahil oldum. Amatör ruhla başladım. Ajanslar, yüzlerce deneme çekimi ve reddediliş derken, ‘Dağ’ filmiyle oyunculuk yolculuğum başladı.
 “Oyuncu olarak ölmek istemem” demişsiniz...
Kamera arkasına da geçmek isterim anlamında söyledim. Şu an işin işçi kısmındayım, üreten de olmak istiyorum.

Haberin Devamı

Zaman zaman kendimi karizmatik buluyorum
 Hep yakışıklı mıydınız?
Aynaya baktığım zaman “Yakışıklıyım” ya da “Çirkinim” demiyorum. Karizma benim için daha önemli. Mesela Tom Hardy, David Beckham kadar yakışıklı değil ama karizmatik.
 Siz kendinizi karizmatik buluyor musunuz?
Zaman zaman.
Jake Gyllenhaal’a benzetilme durumuna ne diyorsunuz?
Bir arkadaşım “Donnie Darko’ya benziyorsun” demişti. Başlarda anlamadım. Sonra birçok kişiden duyunca ben de “Benziyormuşum” dedim. İlk filmim ‘Dağ’ çıktığında henüz tanınmıyordum. Posta gazetesi bir haber yapmış ve “Türk filminde çakma Hollywood yıldızı” diye vermişti. O zaman gülmüş ama bir yandan da şaşırmış ve magazini gerçekten anlayamamıştım.

Çağlar Ertuğrul: Hala bebe bisküvisi yiyorum


Cinsellik 30’larda
daha özel bir hale geliyor
Kadınlara karşı nasılsınız?
İyiyim. Kadın, erkek, ağaç, hayvan... Bütün canlılara saygılıyım.
Aşk hayatta bir kez mi yaşanır?
Birçok kez yaşanabilir. Ama aşk gurusu değilim.
Aşk olmadan seks olur mu?
Fiziksel olarak engel yok. Ergenlikte bir şeyleri keşfediyorsun. 20’ler daha hızlı geçiyor. Sanırım 30’larda bir doyuma ulaştıktan sonra cinsellik daha özel bir hale geliyor.

Acı bir tecrübe oldu
 Filminiz bu hafta vizyona giriyor...
Evet. Doğu Avrupa, Londra, Şangay uluslararası film festivallerinden ödülle döndü. Ben de Kuzey Avrupa Uluslararası Film Festivali ve Doğu Avrupa Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini aldım.
 Çekimlerinizin bir kısmı mülteci kamplarında yapılmış. Neler yaşadınız?
Haberlerden gördüğüm kadarını biliyordum, ilk defa bir mülteci kampına gittim. Orada apayrı bir dünya var. Türkiye olarak sunduğumuz büyük imkânları takdir ettim. Ama çok fazla çocuk olması üzücüydü. Bu açıdan acı verici bir tecrübeydi.

BAKMADAN GEÇME!