Güncelleme Tarihi:
SOSYAL MESAFE KURALLARI TIKIR TIKIR İŞLİYOR
Sabah erken saatlerde Cunda’ya varmıştım. İstikamet Ortunç Koyu... İlk önce Ada Camping’e gittim. Ancak tesiste çadır kurmak için yer kalmadığını öğrendim. Saat de erkendi aslında: 7.00. Çoğunluk geceden gelip çadırını kurmuş.
Ada Camping’in komşusu Cunda Mocamp’ta yer bulmayı başardım. Yine Ortunç Koyu’ndaki bu devasa tesiste bungalovlar da var, çadır kurmak isteyenlere ayrılan bir alan da... Üstelik çadırlar için ayrılan alanın üstü tenteyle kapatılmış. Bilen bilir, çadırda kalmanın en zor kısmı sabah güneşidir.
Çim alan arabaların
Ancak ‘ilginç’ tesis kuralları gereği çadırınızı taş zemin üzerine kurmanız gerekiyor. Bu durum çadırı sabitlemenizi zorlaştırıyor. Cunda’nın rüzgârı meşhur, malum. Çadırınızı dört bir taraftan metal kancalarla sabitlemezseniz siz denizdeyken rüzgâra kapılıp üzerinizden geçebilir.
Kancaları taşlara çakarken kan ter içinde kaldım. Oysa çadırlar taş zeminde kurulurken misafirlerin otomobilleri güzelim çimlerin üzerine park ediliyor. Keşke çadırların ve otomobillerin ‘bekleme’ alanı değiş tokuş edilse...
Alışverişi tek seferde yapın
Cunda Mocamp’ın kendi mutfağı var. Yemek hazırlamakla uğraşmak istemeyenler orada bir şeyler bulabilir: Ayvalık tostundan serpme kahvaltıya... Ben daha Ortunç Koyu’na sapmadan basit bir kahvaltı için gereken her şeyi almıştım: Simit, domates, biber, salatalık, peynir ve en küçüğünden bir zeytinyağı...
Yola çıkarken her şeyi yanıma aldığımdan emindim. Bilin bakalım neyi unutmuşum? Güneş kremi! Ve bunu “Aylardır karantinadaydık. D vitaminine ihtiyacımız var” diye kendimi güneşe attıktan 10 dakika sonra fark ettim. Hasır şemsiyeler güneşten bunalmanızı önlüyor ama teninizin kavrulmasına engel değil. Neyse ki deniz buz gibi!
Tesis hasır şemsiyeyle yetinmeyenlere tenteli şezlonglar da sunuyor. İki-üç şezlongun sığabileceği bir tente çadır kampçılarına günlük 400 liraya kiralanıyor. Bungalovlarda kalanlar bundan ücretsiz faydalanıyor. İki kişilik bir bungalovun günlük kirası da 700 lira. Çadır kurmak günlük 75 lira.
75 lira: Cunda Mocamp’ta bir gece kampın kişi başı bedeli.
60: Tesinin kabul edebildiği çadır sayısı.
BU KARAVANDA BİR ÖMÜR YAŞANIR!
Pazar sabahı çadırımı söktüm, eşyamı topladım ve yeni bir maceraya atıldım. İstikamet Cunda’nın merkezine yakın konumdaki Cunda Fora Glamping...
‘Glamping’ özetle ‘lüks kamp’ anlamına geliyor: ‘Glamorous’ (büyüleyici) ve ‘camping’ (kamp yapmak) kelimelerinin birleşimi... Zaten Cunda Fora’nın kapısından içeri girer girmez bunu hissediyorsunuz. Ya da şişme yataktan kalkıp geldiğim için ben bunu daha güçlü hissettim, bilmiyorum!
Resmen bir otel burası... Resepsiyondan anahtarımı alıyor ve kalacağım yere doğru yola çıkıyorum. Bu karavanda neredeyse her şey var: Çift kişilik yatak, klima, banyo, mini buzdolabı, havlu, beyaz çarşaflar, klozet ve veranda... Tek sorun, karavanın bir tarafının toprağa gömülü olması. Zeminde bir yamukluk var. Ama bunu görmezden gelmek çok basit. Klimayı açmak ya da şampuanlarla, duş jelleriyle ‘gerçek’ bir duş almak yeterli (çadırda denizin tuzlu suyundan arınmak için plaj duşlarını kullanmıştım).
Panoramik Cunda manzarası
Biraz dinlendikten sonra denizin yolunu tuttum. Yemyeşil bir alandan geçip önce havuzun bulunduğu kısma, ardından da denize ulaşılıyor. Dileyenler burayı sadece ‘beach club’ olarak da ziyaret edebiliyor.
Fiyatlar makul
Ege Denizi, serinletici bir içecek, kulağımdaki müzik ve elimdeki çizgi roman... İnsanın tatilden beklediği mutluluk aşağı yukarı böyle bir şey... Bu, çadır kampıyla glamping arasındaki farkın inceldiği anlardan biri. Denizin kenarında uzanırken akşam şişme yatakta mı uyuyacaksınız yoksa karavandaki çift kişilik yatağınızda çaprazlama mı, umursamıyorsunuz. Açık havada olmak yetiyor. Ancak güneş sizi ıstakoz rengine çevirdiğinde bir klimanın altında olmak tercih edilebilir.
Akşam yemeği için Cunda Fora’nın restoranı Yannis’i denedim. Memnun kaldığımı söyleyebilirim. Fiyatlar makul. Alaçatı, Yalıkavak değil, İstanbul ayarında. Ve uyku vakti! Karavanda uyumanın evimde uyumaktan bir farkı yok. Sabah 7.00’de uykumu tamamen almış olarak uyandım. Karavanda konaklamak için ödediğiniz ücrete kahvaltı da dahil.
Burada da pandemi kurallarına sıkı sıkıya bağlılar. Çalışanlar maskeli, sosyal mesafe dikkate alınıyor. Her yerde dezenfektan var.
800 lira: Cunda Fora Glamping’de iki kişi bir gece kalmanın bedeli. 1000 liraya kadar çıkıyor.
13: Tesiste bulunan karavan sayısı
ÖNEMLİ OLAN DENİZ VE GÜNEŞ GERİSİ TEFERRUAT...
Gelelim asıl soruya: Çadır kampı mı ‘glamping’ mi? Cevap çok basit: Her şey bütçenizle ilgili. Tabii ki karavan, çadırda konaklamaktan çok daha pahalıya geliyor. Ancak Cunda Fora’da da mangal alanları var. İsterseniz kendi yemeğinizi kendiniz pişirerek maliyeti düşürebilirsiniz. Ama denizin, güneşin keyfini çıkarmak ikisinde de aynı tadı veriyor! Gerisi bence teferruat!