Güncelleme Tarihi:
Televizyonda fiziğin iyiyse kapılar açılıyor
Koç Üniversitesi’nde makine mühendisliği okurken oyunculuğa başlamışsınız. Sizinki şöhret olma arzusu muydu?
- Şöhret arzum hiç olmadı. Makine mühendisliği de benim bilinçli tercihim değildi. Çevremin etkisiyle oldu. Aslında sporla ilgiliydim. Ama ülke şartları ya eğitimi seçeceksiniz ya da sanat veya sporla ilgileneceksiniz. Ben de üniversiteye hazırlığa ağırlık verince basketbolu boşladım.
Hep ilgi çeken ve beğenilen biri miydiniz?
- Doğru cevap verirsem linç yerim! (Gülüyor)
Yakışıklıysanız oyunculuğa bir sıfır önde mi başlıyorsunuz?
- Fiziğin iyiyse kendini ispatlamak için daha da çok çaba göstermen gerekiyor. Ben de böyle bir avantajım varsa bunu kullanayım ama bununla yetinmeyeyim istiyorum. Bir süredir yurtdışında eğitimler alıyorum.
Sizce bu eğitimleri ve oyunculuğunuzu ne kadar gösterebildiniz?
- Sinema dışında yaptığım işlerde, oyunculuğumu çok gösterebildiğime inanmıyorum. Daha çok hızlı tüketim üzerine oyunculuklar sergiledim. Ama ‘Afili Aşk’ dizisinde yönetmenimiz doğaçlamaya ve özgür olmamıza izin veriyor. Ben de işe dört kolla sarıldım.
Sizin yaş grubunuzda ekrana her geçen gün yeni bir isim çıkıyor. Nedir farkınız?
- Kaşlarım kalın (Gülüyor). En kalın kaşlı benim.
Sizinle ilgili en çok yorum yapılan konu kaşlarınız...
- Ben de bununla dalga geçiyorum. Böyle doğmuşum.
Peki alıyor musunuz?
- Özellikle bir şey yapmıyorum, sadece ortasını falan topluyorum. Çünkü bırakırsam Recep İvedik kadar kaşlı olabiliyorum.
Sizi Jake Gyllenhaal’a benzetiyorlar. Ne zaman başladı bu?
- Üniversitede. Başarılı bir oyuncu; bu benzetme rahatsız etmiyor ama ben aynaya bakınca kendimi öyle görmüyorum.
Bir röportajınızda “Kadın olsam da erkeklere bakmazdım lezbiyen olurdum” demişsiniz?
- “Kadın olsan kendine bakar mıydın?” diye sordular, ben de “Erkeklerde ne buluyorsunuz? Kadın olsam da bakmazdım” dedim. Bunu da aslında kadınları öven bir yerden söyledim. Erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz ve erkekler bunu kullanıyor. Aslında kendimize dışardan da bakınca erkeklerin iğrenç bir yüzünü görüyorum. bu açıdan söyledim
Konuştuğumuz süre boyunca hiç göz teması kurmadınız. Neden?
- Magazinden korkuyorum. Atılan başlıklardan çekiniyorum. İnsanlar başlık okuyup içeriğini okumadan yorum yapıyor, bu da sosyal medyada bir lince dönüyor. Olmadığım bir şeyle itham edilmek beni üzüyor.
Her aşkın afili tarafı vardır
Aşkın afilisi nasıl oluyor?
Çağlar Ertuğrul: Gösterişli.
Siz afili âşıklar mısınız?
Burcu Özberk: Karşındakine aşk duyuyor ve kaybetmek istemiyorsan işler çetrefilli hale dönüşebiliyor o zaman da tutku başlıyor. Her aşkın mutlaka afili bir tarafı vardır.
Çağlar Ertuğrul: Ergenlik dönemlerimde afili aşklarım oldu. Ama yaş ilerleyip ilişkiler çoğaldıkça aşk saygıya ve bir şeyler paylaşmaya dönüştü benim için.
Yazın başlayan diziler için
söylenen “Yaz dizileri ve oyuncuları” lafına katılıyor musunuz?
Burcu Özberk: Yaz dizisi kategorisi ve oyuncuları var ama bizimki farklı. Bu yaz dizisi değil. Bizimki Yeşilçam işi ve bütün karakterlerin derinlikleri var.
Peki diziniz kısaca neyi anlatıyor?
Burcu Özberk: Canlandırdığım Ayşe karakterinin babası vefat etmiş. Abileri okumasını istememiş. O da Keremlerin (Çağlar Ertuğrul) fabrikasında çalışıyor. Herkese fazla değer verip kendini ikinci planda tuttuğu için istemediği şeyler başına geliyor. Ve istemediği bir evlilik yapması isteniyor. O noktada Kerem’le yolları kesişiyor. Kerem, biraz vurdumduymaz ve çapkın bir adam. Bunlara tövbe ettiği dönemde karşısına çıkan bu kadınla kendini bir oyunun içinde buluyor.
Ekranın yeni ikilisi olarak birbirinizi nasıl anlatırsınız?
Burcu Özberk: Çekimlerde onunla rahat hissediyorum. Bazen biriyle çalışırsın, iyi anlaşmak zorundasındır ama saygı duymazsın ben Çağlar’a saygı duyuyorum.
Çağlar Ertuğrul: Çok yetenekli, iyi anlaşıp kısa sürede arkadaş olduk.
Özellikle yeni dizilerde erkeklerin kasları sık sık gösteriliyor. Bu gerçekten reyting getiriyor mu?
Çağlar Ertuğrul: Bence getiriyor. Bu dünyada da böyle. Mesela ‘Avengers’ta Chris Hemsworth göbekliydi, buna sinir olanlar oldu. Hikâyeye iyiye hizmet ettiği sürece, bir kadın ya da erkek vücudu estetik ve sanatsalsa da takdir edilebilir bence, sorun yok.
Beni kolay kolay anlayamazsın ama gel biraz sohbet edelim, seversin
Burcu Özberk
‘Güneşin Kızları’yla birlikte yıldızınız parladı. Ama geçen dört yılda sizden pek haber alamadık. Ne oldu?
- Konservatuvarda okurken hayalim sahneye çıkmaktı ve Tatbikat Sahnesi’ne seçildiğimde bu hayali yaşamaya başladım. Arkasından sektörde iş yapmaya başladım. ‘Güneşin Kızları’ bittiği zaman sahneye çıkmayı ne kadar özlediğimi fark ettim. O sıra Jason Hale ‘Aşk Delisi’ adlı oyunu yapılacaktı ve benimle çalışmak istiyorlardı. Diziyle ikisini idare etmeye çalıştım ama istediğim gibi gitmedi. Dizi bittiği zaman da Ankara’da olmak istediğimi daha net gördüm. O sıralar oyunumuz İstanbul’a gelmediği için haber alamamış olabilirsiniz.
Bu geçen süreçte kırgınlıklar yaşadınız mı?
- Yaşadım tabii, aksini söylemek imkânsız. Sektördeki gelişimlerin de sahnedeki ya da okuldaki gibi olmasını bekledim ama öyle olmuyor, bu durumu yaşım büyüdükçe daha kavradım ve kırılmak yerine kabullenmeye başladım. Başlık ‘oyunculuk’ ama kulvarlar başka. Televizyonda daha farklı kimyaları bir araya getirmeye çalışıyorlar. Bu durumu kişiselleştirmediğin zaman, kırılmıyorsun.
Eğitimli bir oyuncu olarak “Güzelsen başrol alırsın” algısı sizi rahatsız ediyor mu?
- Beş sene önce ediyordu. Tiyatromuzda çok yetenekli arkadaşlarımız vardı ama para kazanamıyorlardı. Ama o sırada modellik yarışmasından çıkan biri başrolde oynuyordu ve bunu adaletsiz buluyordum. Zamanla bir insan bir işten ekmek yiyorsa onun hakkıdır düşüncesine ulaştım.
Sizi hiç tanımayan birine kendinizi nasıl anlatırsınız?
- Soğuk görünürüm. Beni kolay kolay anlayamazsın ama gel biraz sohbet edelim, seversin, eğlenceliyimdir.
Kendiniz hakkında şaşırtıcı ama gerçek?
- Araba kullanmayı çok seviyor ve İstanbul trafiğinde kendimi taksici gibi hissediyorum.
Kimileri sizi romantik rollerinizden dolayı bizim evin kızı gibi görürken kimi seksi buluyor. Sizce neredesiniz?
- Ben gün geçtikçe, yaş aldıkça kendimi daha feminen hissediyorum. Ama içinde sempatik ve şımarık küçük Burcu hep var (Gülüyor). Ben bizim evin fırlama kızıyım. O yanım hiç gitmesin.
Dört yıl önce konuştuğumuzda hiç âşık olmamıştınız. Geçen sürede aşkı deneyimlediniz mi?
- Evet, geçen süre içinde bende âşık oldum. Aşk büyük bir enerji, adrenalin... İçinde her şey var. Duyguları çok yüksek yaşıyorsun, acıyı da öyle. Bu dürtüler sana oyuncu olarak da beklemediğin, ummadığın yepyeni dünyaların kapılarını açıyor. Sahiplendiğin, kabul ettiğin zaman daha da olgunlaşıyorsun. İkinci bir seni keşfediyorsun.